Güncelleme Tarihi:
Altın, döviz, hisse senedi gibi risk oranı yüksek yatırım araçlarını sevmeyen yatırımcı profilinin gözde yatırım araçları; B tipi yatırım fonları, Bireysel Emeklilik Sistemi ve reponun yanında tahvil, bono ve Eurobond olurken; son yıllarda Eurobond'lara olarak ilgi oldukça yükseldi.
En yalın haliyle, devletin ya da özel sektörün finansman sağlamak amacıyla çıkardığı değerli kağıdın vadesi bir yıldan kısa ise bono, bir yıldan uzun ise tahvil olarak adlandırılırken; bu değerli kağıdın yabancı para cinsinden türü ise Eurobond olarak tanımlanmaktadır.
Tahvil yatırımcısı uzun vadeli sabit getirili bir yatırımcı profiline sahip olurken; şu anda bu yatırım araçlarının 19 bin 963 yatırımcısı olup, toplamda da 176.7 milyar TL işlem hacmi bulunuyor.
Peki, risk oranı düşük yatırım araçlarından olan tahvil ve bonoyu doğrudan mı almak daha makul, yoksa yatırım fonu olarak almak mı; Eurobond satın almak isteyen yatırımcı Eurobond'u nasıl alabilir; Tahvil, bono ve Eurobond arasındaki farklar nelerdir… Tüm bu soruları ve daha fazlasını Tuncay Turşucu Araştırma ve Danışmanlık Kurucusu Tuncay Turşucu ve Gedik Yatırım Başekonomisti Serkan Gönençler hurriyet.com.tr’ye anlattı.
Tahvil, bono ve Eurobond arasındaki farklar nelerdir? Hangi yatırımcı profili için hangi yatırım aracı uygun olur?
Tuncay Turşucu: Aslında hepsi sabit getirili menkul kıymet sınıfında değerlendirilebilir. Eurobond’un tek farkı döviz cinsinden olmasıdır. Tahvil ve bono ise TL cinsindendir. Vadesi 1 yıldan az ise, bono olarak, 1 yıldan uzun vadeli sabit getirili menkul kıymetleri tahvil olarak adlandırırız. Genellikle risksiz yatırım araçları kategorisinde değerlendiririz. Belirli bir vadede belirli bir getiri sunmaları açısından risk sevmeyen ve daha garantici yapıda olan yatırımcılara uygundur. Özetle mevduat yatırımcıları daha çok tercih ederler.
Eurobond için ayrıca şunu söyleyebiliriz. ABD Doları veya Euro cinsinden olurlar ve yine Tahvil-Bono gibi belirli bir vadede belirli bir getiri verirler. Buradaki fark aynı zamanda döviz cinsinden olmasıdır. Yurt içinde Eurobond yatırımcıları hem döviz bazında faiz gelirinden faydalanacakları gibi hem de vade sonunda döviz kurlarının artması ya da düşmesi sonucunda TL bazında getirileri değişkenlik gösterebilir. Özellikle son yıllarda TL’nin sürekli değer kaybetmesi, enflasyonun yükseliş içinde olmasından dolayı Eurbond’lara ilgi çok yükselmiştir.
Serkan Gönençler: Tahvil, bono ve Eurobond temelde aynı özelliklere sahip enstrümanlardır. Ülke hazinelerinin veya kamu ve özel sektör şirketlerinin finansman sağlamak amacıyla ihraç ettikleri borçlanma araçlarıdır. Tahvil ve bono tanımını belirleyen faktör vadedir. 1 yıldan kısa vadeyle ihraç edilen borçlanma araçları “bono”, 1 yıldan uzun vadeli olanlar da “tahvil” olarak adlandırılmaktadır. Eurobondlar ise yurtdışından kaynak sağlamak amacıyla döviz cinsinden ihraç edilen (genelde) uzun vadeli borçlanma araçlarıdır.
Durasyon, tahvilin ortalama vadesini ifade eder ve tahvilin riskliliği konusunda önemli bir göstergedir. Tahvilin vadesi uzadıkça faiz değişimlerine olan hassasiyeti artar, yani tahvilin vadesi uzadıkça, faizlerde 1 birimlik değişimin tahvil fiyatında yaptığı etki de artar. Dolayısıyla, riske daha duyarlı ve ana para kaybına tahammülü daha az olan yatırımcılar, olası faiz artışlarından daha az etkilenmek için bono ya da kısa vadeli tahvil almayı tercih etmelidir. Ancak bu durumda da, potansiyel faiz düşüşlerinde daha az getiri sağlanacağı unutulmamalıdır. Faizlerin yükseleceğini düşünen bir yatırımcı, sabit getirili tahvil almak yerine değişken faizli tahvil almayı tercih edebilir. Yerel para biriminin değer kaybından korunmak isteyen yatırımcılar da, döviz mevduatından daha yüksek getiriler sunan Eurobondları tercih edebilir. Ancak, yatırımcının bu durumda piyasa riski de aldığını, yani faizlerin artması durumunda ana para kaybına uğrayabileceğini de akılda tutması gerekiyor.
Tahvil faizlerinin yükselmesi ne anlama gelir? Yatırımcı bu durumda nasıl bir pozisyon almalıdır?
Tuncay Turşucu: Tahvillerinde fiyatları vardır. Bu fiyatlar hem faize hem vade sonuna kalan gün sayısına duyarlıdır. Faizler yükseldikçe tahvil fiyatları düşer, faiz düştükçe tahvil fiyatları artar. İkinci el piyasası olmayan bir tahvile yatırım yaptıysanız mesela özel sektör şirket tahvilleri gibi, vade sonuna kadar bir şey yapamazsınız, tutmak zorundasınız. Bunların satışını yapan kurum sizden vadesinden önce belirli bir iskonto karşılığında almayı kabul edebilir. Bu özel şartlarda yazılıdır.
Ancak ikinci el piyasası varsa, mesela Borsa İstanbul Tahvil ve Bono Piyasasında işlem gören bir tahvil ise, yatırımcılar sahip oldukları tahvilleri piyasadan alıp istedikleri zaman satabilirler. Yakın gelecekte faizlerin yükseleceğini (fiyatların düşeceği) düşünüyorsa tahvil piyasalarında satış, faizlerin düşmesini (fiyatların yükselmesi) bekliyorlarsa tahvil piyasalarında alış yönlü hareket edebilirler. Ancak genellikle Tahvil yatırımcısı uzun vadeli sabit getirili bir yatırımcıdır.
Serkan Gönençler: Tahvil faizleri ve tahvilin fiyatı birbirine ters orantılıdır. Buna göre, tahvil faizlerinin yükselmesi, tahvil fiyatının düşmesi anlamına gelir. Tahvili (bonoyu) vade sonundan önce elden çıkaracak bir yatırımcı bu fiyat değişimlerinden etkilenmektedir. Faizlerin yükselebileceğini düşünen bir tahvil yatırımcısı, daha kısa vadeli tahvilleri ya da değişken faizli tahvilleri tercih etmelidir. Bununla beraber, tahvilin fiyatı vade sonu yaklaştıkça artmakta ve vade sonunda 100 nominal değerine ulaşmaktadır. Buna göre, tahvili (bonoyu) vade sonun kadar tutacak bir yatırımcı için faiz değişimlerinin çok bir önemi yoktur.
Eurobond almak için belirlenen şartlar nelerdir? Küçük yatırımcı nasıl Eurobond yatırımı yapabilir?
Tuncay Turşucu: Finansal kuruluşlar üzerinden Eurobond alınabilir. Günümüzde digital yatırımların artması sonucunda hesabınızın bulunduğu kuruluşların internet siteleri ve aplikasyonları üzerinden bile bu işlem rahatlıkla yapılabilir. Genellikle Eurobond alımı için en az 1000 ABD Doları veya Euro büyüklük aranır. Yatırımcı hangi kuruluşla çalışıyorsa müşteri temsilcisine sorarak detaylı bilgi almalıdır.
Serkan Gönençler: Bireysel yatırımcının bankalar kanalıyla eurobondların ikinci el alım satımını yapması mümkündür. Bunun için bankada bir döviz hesabı açılması gereklidir.
Yatırımcılara doğrudan tahvil, bono almayı mı önerirsiniz; yoksa yatırım fonu şeklinde satın almak mı daha makul olur?
Tuncay Turşucu: Öncelikle tahvil bono yatırımına uygun bir yatırımcı profiliniz olmalı. Eğer gerçekten riski sevmeyen düşük riskli profildeyseniz bu tarz yatırımlar sizin için uygundur. Eğer hisse senedi yatırımı gibi fiyat dalgalanmaları yüksek olan ve kısa vadede yüksek risk ve yüksek getiri arayan birisi iseniz size uygun olmayacaktır. Küçük yatırımcılar için her zaman yatırım fonu şeklinde sepet yatırımları tavsiye ederim. Çünkü profesyoneller tarafından yönetiliyor ve sizin ekstra bir zaman ayırmanız gerekmez. TEFAS’dan yatırım fonu performansları görülebilir ve karşılaştırma yapılabilir. En istikrarlı ve başarılı geçmişe sahip yatırım fonu veya fonları tercih edilebilir.
Serkan Gönençler: Tahvil ve bonolar “sabit getirili” statüsünde değerlendirilen menkul kıymetler olsa da, yukarıda da bahsettiğimiz gibi, getirileri vadesi içinde faiz değişimlerinden etkilenmekte, ciddi kazançlar ya da anapara kayıpları yaşanabilmektedir. Bu nedenle, faizlerin ne yöne gideceği konusunda fikri olmayan amatör bir yatırımcı için yatırım fonu almak daha doğru bir tercih olabilir.
BU VİDEO İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR