Güncelleme Tarihi:
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının ardından faiz kararını açıkladı. Buna göre banka, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranında (politika faizi) 100 baz puan indirime giderek, yüzde 12 seviyesine çekti.
TCMB, bir önceki PPK toplantısı olan ağustos ayındaki toplantıda da, politika faizinde 100 baz puan indirime gitmişti. Merkez Bankası’nın bir sonraki toplantısı ise 20 Ekim tarihinde gerçekleşecek.
Karar sonrası TCMB'den yapılan açıklamada şöyle denildi:
Jeopolitik risklerin dünya genelinde iktisadi faaliyet üzerindeki zayıflatıcı etkisi artarak sürmektedir. Önümüzdeki döneme ilişkin küresel büyüme tahminleri aşağı yönlü güncellenmeye devam etmekte ve resesyonun kaçınılmaz bir risk faktörü olduğu değerlendirmeleri yaygınlaşmaktadır. Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkileri azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artış eğilimi sürmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir.
Bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğu ile işgücü piyasalarındaki katılıklara bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurgulamaktadırlar. Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışma devam etmektedir. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin sürdüğü gözlenmektedir.
"İSTİHDAM KAZANIMLARI BENZER EKONOMİLERE GÖRE DAHA OLUMLU"
2022’nin ilk yarısında güçlü bir büyüme gözlemlenmiştir. Temmuz başından bu yana öncü göstergeler zayıflayan dış talebin etkisiyle büyümede bir yavaşlamaya işaret etmektedir. İstihdam kazanımları benzer ekonomilere göre daha olumlu seyretmektedir. Özellikle istihdam artışına katkı veren sektörler dikkate alındığında büyüme dinamiklerinin yapısal kazanımlarla desteklenmekte olduğu görülmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısı devam etmektedir. Bunun yanında, enerji fiyatlarındaki yüksek seyir ve ana ihracat pazarlarının resesyona girme olasılığı cari denge üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır.
Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Ayrıca, son dönemde belirgin şekilde açılan politika-kredi faizi makasının ilan edilen makroihtiyati tedbirlerin katkısı ile geldiği denge yakından takip edilmektedir. Kurul, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarını güçlendirmeye devam edecektir.
Enflasyonda gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışlarının gecikmeli ve dolaylı etkileri, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam etmektedir. Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir.
"FİNANSAL KOŞULLARIN DESTEKLEYİCİ OLMASI ÖNEM ARZ ETMEKTEDİR"
Bununla birlikte, üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler azalan dış talebin etkisiyle iktisadi faaliyette ivme kaybının devam ettiğine işaret etmektedir. Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması önem arz etmektedir.
Bu çerçevede Kurul, politika faizinin 100 baz puan düşürülmesine karar vermiş, mevcut görünüm altında güncellenen politika faiz düzeyinin yeterli olduğunu değerlendirmiştir. Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Değerlendirme süreçleri tamamlanan kredi, teminat ve likidite politika adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecektir.
TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.
TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.
Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir.
CNN Türk canlı yayınına katılan uzmanlar şöyle değerlendirdi:
"BİR MİKTAR DAHA BÜYÜMEYİ DESTEKLEYİCİ HAREKET OLACAKTIR"
Zafer Ergezen - Ekonomist
Baktığımız tablo içinde MB genel olarak büyümeyi destekleyici bir karar aldı diyebiliriz. Faizlerin inmesiyle birlikte bir miktar daha büyümeyi destekleyici hareket olacaktır. Dolar/TL kurunda ivmelenme beklenir yukarı doğru ama son karara baktığımızda bu ivmelenmenin azaldığını görüyoruz. Merkez Bankası'na marj açmış durumda. Piyasa bundan sonra dolar/TL kurunu takip edecektir. Şu anda çok fazla yukarı yönde bir hareket yok, birkaç gün sonra görmek yok. 19-20'lere doğru hareket şu anda görünmüyor.
Merkez Bankası şu mesajı vermiş durumda: Büyümeden taviz yok. Bu faiz indiriminin en büyük mesajı bence buydu. Büyüme benim için vazgeçilmez, o yüzden büyüme yönünde tavrımı koruyacağım dedi Merkez Bankası.
"REEL EKONOMİDE CANLILIĞI KORUMAK İÇİN FAİZLERİ DÜŞÜRMEYE DEVAM ETTİ"
Sadi Özdemir - Ekonomist
Türkiye aslında çok sayıda Merkez Bankası'ndan farklı hareket ediyor. Böyle bir dönemde büyüme başlığı altında yatırım, istihdam, reel ekonomide canlılığı korumak için faizleri düşürmeye devam etti. Bunda da nispeten haklı olduğu ortaya çıkıyor. Faizi düşüren de enflasyonu düşüremedi, artıran da düşüremedi. Faizin düşük olması mı yüksek olması mı iyi? Enflasyondaki bu çok yüksek enflasyon ne zaman düzelmeye geçer. Benim tahminim mevcut küresel riskler, çatışmalar, gıda krizi, bu haliyle kalsa dahi Kasım ayı itibariyle tüm Merkez Bankaları daha iyi enflasyon oranları görecek. Biz yüzde 80'deyiz, bu ayın enflasyonu da 1 tık yukarı atabilir ama sonraki aylar aylık enflasyonumuz daha düşük çıkabilir. Muhtemelen Mayıs ayına geldiğimizde 50'nin altında yıllık enflasyona dönmüş olabiliriz. ABD ise 9'a doğru giden enflasyonunda 6'lara dönmüş olabilir. Risk devam ediyor, inşallah enerji fiyatları şu andan daha da yukarılara gitmez. Orada bir düzelme olursa ABD'nin de Avrupa'nın da enflasyonu düşmeye başlayacak.
Kur atağını çok sert yaşadığımız Aralık ayı muhtemelen 80 enflasyon üzerinden gitsek ve dilimlesek; yaklaşık 30-35 puanı kur atağından kaynaklanmış olabilir. Kur atağından önce enflasyonumuz yaklaşık 17 civarındaydık, buna biz 30 koymuş olsak, diğeri de enerji, gıda olarak küresel taraftan gelen etkidir. Aralıkta doların gördüğü fiyat, bu fiyatlardı. 9 aydır KKM kurlarda bir istikrar oluşturmuş durumda. Onun negatif etkileri ayrı tartışılabilir. KKM olmasaydı yaşayacağımız yük 4-5 kat daha fazla olurdu.
Kovid süreci ve sonrasında yaşanan savaş; aslında olağanüstü bir dönem yaşıyoruz. 70'lerde yüksek enflasyon çağı denen bir dönem vardı. Bu, ondan da beter. Piyasa normalleştikçe bunların hepsi kaldırılacaktır ve kaldırılması gerektiğini de düşünüyorum. Olağanüstü dönem normalleştikten sonra bunların hiçbirini görmeyeceğiz.