Güncelleme Tarihi:
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez çevrim içi gerçekleştirilen '2'nci Avrasya Kojenerasyon Konferansı'na katıldı. Dönmez, ülkelerin son zamanlarda çok ciddi enerji krizinden geçtiğini belirterek, "Salgın sonrası aniden patlama yapan talep yoğunluğu enerji sektöründe bugüne kadar görülmeyen bir durumun fitilini de ateşlemiş oldu. 2021 yılında neredeyse her gün enerji fiyatlarının rekor kırdığı günlerle uyandık. 2022'nin ilk aylarında başlayan Ukrayna-Rusya çatışması doğal gaz fiyatlarının neredeyse 20 katlara varan, kömür fiyatlarının ise 8-10 kat birden artmasına neden oldu. Enerji arzında yaşanan dar boğaz ve fiyatlardaki oynaklık, öngörülebilirliğin en fazla ihtiyaç duyulduğu enerji sektöründe bir rutin haline geldi maalesef" dedi.
'DOĞAL GAZ DEPOLARIMIZ NEREDEYSE DOLMAK ÜZERE'
Bakan Dönmez, son zamanlarda Avrupa ülkelerinin, enerji krizini atlatmak için bazen 'Bu da olmaz' denilebilecek önerileri tartışmaya başladığına dikkat çekerek, "Bizler bu süreci öngören ve tedbirleri erkenden alan ülkelerden birisiyiz. Doğal gaz arz güvenliğimizi teminat altına almak için sözleşmelerin sona erdiği ülkelerle kontratlarımızı yeniledik. LNG (Sıvılaştırılmış Doğal Gaz) anlaşmalarını tamamladık. Yeni LNG kaynakları temin etmek için daha önce doğal gaz ticareti yapmadığımız kaynak ülkelerle görüşmeler yaptık. Doğal gaz depolarımız neredeyse dolmak üzere. Eğer tedarikçilerimiz verdikleri kuramlara uygun hareket ederlerse bu kışı sorun yaşamadan atlatmayı planlıyoruz. Covid-19 salgını aslında bir gerçeğin daha iyi anlaşılmasını da sağlamış oldu. O da yerli ve milli enerji. Bugün kurulu gücümüzün yüzde 65,4’ü yerli ve yenilebilir enerji kaynaklı. Elektrik üretimimizin de yaklaşık yüzde 60’ını yerli kaynaklardan sağlayabiliyoruz" diye konuştu.
'HENÜZ İSTEDİĞİMİZ NOKTAYA ERİŞEBİLMİŞ DEĞİLİZ'
Bakan Dönmez, enerjinin üretimi ile ilgili herhangi bir sıkıntı söz konusu olmadığına değinerek, "Ancak enerjinin verimli kullanılması konusunda o kadar da iyi olduğumuzu söyleyemeyiz. Her yıl bu konuya ilişkin yaptırdığımız anketlerde toplumsal bilincin yıldan yıla arttığını görüyoruz. Bu sevindirici bir gelişme; ancak henüz istediğimiz noktaya erişebilmiş değiliz. Enerji verimliliği bugün dünyada artık birincil enerji kaynakları arasında değerlendiriliyor. Rekabetçi bir ekonominin en önemli girdileri arasında görülüyor. İşletmeler için ticari bir kazanç olarak kabul ediliyor. Ancak biz enerji verimliliğinin orta ve uzun vadedeki karlılığını çoğunlukla göz ardı ediyoruz. Çoğunlukla maddi bir külfet olarak görüyoruz. Belki tez canlı bir millet olduğumuz için yaptığımız işten bir an önce sonuç almak istiyoruz. Enerji verimliliği alanında uygulanabilecek en önemli teknolojilerden biri bugün de ele aldığımız kojenerasyon sistemleri" dedi.