Son dakika... Merkez Bankası faiz kararını açıkladı

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Ağustos 18, 2022 14:00

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, politika faizinde 100 baz puanlık indirime gitti. Böylelikle banka, haftalık repo faizini yüzde 14,00 seviyesinden yüzde 13,00 seviyesine indirildi.

Haberin Devamı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası(TCMB), piyasa beklentilerinin aksine haftalık gösterge repo faizinde indirime gitti.

TCMB Para Politikası Kurulu(PPK) toplantısının ardından yapılan açıklamaya göre, haftalık repo faizi yüzde 14,00 seviyesinden yüzde 13,00 seviyesine indirildi. 

TCMB, geçen yılın son 4 toplantısında faizde toplam 500 baz puan indirime gittikten sonra, bu yılın ilk 7 toplantısında faizde bir değişiklik yapmamıştı.

TCMB Piyasa Katılımcıları Anketinde yıl sonu tüketici fiyatları beklentisi yüzde 70,60, 12 ay sonrası tüketici fiyatları beklentisi yüzde 41,99 seviyesinde oluştu. TCMB'nin enflasyon beklentisi 2022 yıl sonu için yüzde 60,4, 2023 yıl sonu için yüzde 19,2 seviyesinde bulunuyor.

Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK), Temmuz ayında tüketici fiyatlarının yıllık yüzde 79,60 arttığını açıkladı.

Haberin Devamı

TCMB'nin bir sonraki toplantısı 22 Eylül'de gerçekleştirilecek.

Toplantıdan sonra yapılan açıklamada şöyle denildi:

"Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 14’den yüzde 13’e indirilmesine karar vermiştir.

Jeopolitik risklerin dünya genelinde iktisadi faaliyet üzerindeki zayıflatıcı etkisi artarak sürmektedir. Önümüzdeki döneme ilişkin küresel büyüme tahminleri aşağı yönlü güncellenmeye devam etmekte ve resesyonun kaçınılmaz bir risk faktörü olduğu değerlendirmeleri yaygınlaşmaktadır. Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkileri azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artış eğilimi sürmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğu ile işgücü piyasalarındaki katılıklara bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurgulamaktadırlar. Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışma devam etmektedir. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin sürdüğü gözlenmektedir.

Haberin Devamı

Yılın başındaki güçlü büyüme dış talebin de olumlu etkisiyle ikinci çeyrekte de sürmüştür. İstihdam kazanımları benzer ekonomilere göre daha olumlu seyretmektedir. Özellikle istihdam artışına katkı veren sektörler dikkate alındığında büyüme dinamiklerinin yapısal kazanımlarla desteklenmekte olduğu görülmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısı devam etmektedir. Bunun yanında, enerji fiyatlarındaki yüksek seyir ve ana ihracat pazarlarının resesyona girme olasılığı cari denge üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Ayrıca, son dönemde belirgin şekilde açılan politika-kredi faizi makasının parasal aktarımın etkinliğini azalttığı değerlendirilmektedir. Bu çerçevede kurul, makroihtiyati politika setini, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarla daha da güçlendirmeye karar vermiştir.

Haberin Devamı

Enflasyonda gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışlarının gecikmeli ve dolaylı etkileri, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam etmektedir. Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir. Bununla birlikte, üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler iktisadi faaliyette bir miktar ivme kaybına işaret etmektedir. 

Haberin Devamı

Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması önem arz etmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin 100 baz puan düşürülmesine karar vermiş, mevcut görünüm altında güncellenen politika faiz düzeyinin yeterli olduğunu değerlendirmiştir. Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Değerlendirme süreçleri tamamlanan kredi, teminat ve likidite politika adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecektir.

Haberin Devamı

TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.

Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir."

"DÖVİZ GİRİŞİ OLACAĞI GÖRÜLÜYOR"

Merkez Bankası'nın faiz indirimi hamlesini uzmanlar yorumladı. İşte o görüşler...

Prof. Dr. Sinan Alçın - Beykoz Üniversitesi Öğretim Üyesi

Merkez Bankası'nın elinde döviz rezervine ilişkin kaynak belirtisi olursa 100 baz puan indirebilir diye söylemiştim. Öyle bir tablo görünüyor. Merkez'in son finansal verilerinde kaynağı belirsiz döviz girişi olduğu görülüyor. BİST'teki ralliyi de bunun altına yazdığımızda önümüzdeki hafta göreceğimiz bilançoda döviz girişi olacağı görülüyor.

Enflasyonla ilgili geçici ifadesine geri dönülmüş. Mart ayında ifadeyi kaldırmıştı. Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle geçici ifadesi kaldırılmıştı. Rusya-Ukrayna savaşı devam ediyor ancak Çin'deki beklentilerin ötesindeki yavaşlama eğilimi ve daralma beklentisi, küresel petrol talebinde güçlü düşüş olabileceği beklentisini çıkarıyor. Bu da enflasyonda geri çekilme yaratabilir.

Uzun süredir Eylül 2021'den bu yana Merkez Bankası'nın politika faizi piyasada gösterge olma niteliğini yitirmiş durumda. Piyasadaki ticari kredi faizleri bunun 3 katı üzerinde. CDS primini dikkate almak lazım. Bunun üzerinde baskı yaratan bir unsur olacaktır. Türk Lirası'nda çok güçlü bir değer kaybı bekleyemeyiz. Politika faizi gösterge niteliğini yitirmiş durumda.

"ESAS SORUN ENFLASYONDUR"

Mevcut durumda esas sorun enflasyondur. Fiyat istikrarını sağlama yönünde ortodoks politikaların ortaya konması gerekiyor. Enflasyon çözülmediği durumda mevcut büyüme gelir dağılımı üzerinde etki yaratmaz. Hiper tansiyon varken koşar mısınız bir süre koşarsınız sonra ciddi problemler yaşarsınız. Geleceğe dönük olarak para arzının ne yönde değişeceğinin beklentisidir. KKM'nin hazineye yükü 60 milyar lira seviyesinde. Hazine daha fazla borçlanma mı yapacak? Bu sorunun yanıtı evet. Emisyon mu artırılacaktır? Bunun da yanıtı evet. Bunun sonucu da enflasyon olacaktır. Üretici, ticaretle uğraşan fiyatın üzerine bunu da koymak isteyecektir. Burada şok etkisi yaratacak haliyle.
Makro ihtiyati tedbirler ana politika değildir, rötüştur. Ana politika olarak ikame edemeyiz.

Piyasadaki faizle Merkez Bankası'nın faizi birbirinden ayrışmış halde. Aradaki fark rekor düzeyde negatif hale geliyor. Ticari firma olarak gittiğiniz yüzde 13'le para çekiyorsun Merkez'den 14-15'le kredi ver diyemiyorsunuz. Burada esas olan şey Merkez Bankası faizi belirlemiyor.

"İYİ BİR DÖNEME GİRMİŞ GİBİ GÖRÜNÜYOR"

Nejat Özonay - Ekonomist

Piyasadaki araştırma departmanları baktığınız zaman tahminlerde şöyle bir hata yapıyor. Her noktaya T0 modellemesi yapılıyor. Biz varsayılan enflasyona bakılınca bu faiz oranları çok düşük ve puan düşmesi sürpriz. Merkez Banaksı bunu satın alıyor. Bunu beklentilerine yerleştiriyor. Çok ciddi bir para girişi beklentisi var bir süredir de giriyor. Borsada da bunu görebiliyoruz. Bu artışla da iyi bir döneme girmiş gibi görünüyor. Bunu düşünerek Merkez Bankası indirim yapmış olabilir.

Bu önemli bir kavga. Faiz enflasyon nedendir gibi. İkisi de bir açıdan doğrudur. Yüksek faiz enflasyonu artırır. Türkiye'de vadeli satım çok fazladır ve vade maliyetin içindedir. Maliyet enflasyonunu artırmak demektir. Hükümetin uyguladığı model mantıklı ama Türkiye'nin dinamikleri çok farklı. Merkez'in faiz indirip çıkarması çok önemli değil. Bu hareketin nasıl bir argüman vereceği bunlar daha çok önemli. Fakat buradaki MB'nin aksiyon çizgisi bunun belirli kişiler tarafından kullanılması önemli. Bu anlamda bu açıdan bir puan daha önemli hale geliyor. Muhakkak faizlerin artışı maliyet enflasyonudur. Biz düşük faiz çok önemli değil. Merkez'in başka araçları var. Regülatif hareketlerle piyasa sıkışabiliyor. Gösterge faizi çok da önemli olmayabilir. Bu da maliyet enflasyonuna dönüyor. Firmalar finansal giderlerini fiyatlara yansıtıyor.

"ALIŞKANLIKLAR FARKLI"

Bireysel yatırımcılarımız, yatırım alışkanlıklarımız farklı. Bizde faiz artınca kişiler harcamalarını kısmıyor. Faizin artması talebin düşmesi demek. Asıl öncelik iş yaratmak. Yılda 1 milyonun üzerinde iş oluşturmamız gerekiyor. Enflasyonu düşürmek mi, istihdamı artırmak mı? Bu iletişim kurulamayınca negatif etkileri oluyor. Ciddi risk var. Yapılanlar büyük anlamda doğru ama bunun iletişimi de önemli.

Faiz indirmek biz neden indiriyoruz. Sabit tutulabilirdi belki. Bugün indirilemeyebilirdi. Bilinen bir durum var bu da tüm ülkeler faizi düşürürken dinamik bir ülke olarak Türkiye yüksek faizle girmişti. Reel faiz veriyordu. Biz bu artırışı daha önce yaptık, faydasını gördük. Sonrasında da enflasyonist ortam, farklı bir modele geçilmesini bu olarak görüyorum ben. KKM bir maliyet oluşturuyor fakat bütçe gelirlerine baktığımız zaman, hazine daha çok vergi tahsil eder. Bütçemiz çok kuvvetli. Çok konuşulmadığı için. Bütçe konusunda hazinenin eli güçlü. KKM'de 60 milyar dolar büyük görünüyor ama bütçeye göre yüksek değil.

Burada faizin indirimi, banka fonlamasını düşürecek. Bankalar fonlanıyor diyelim. Bankaların limitleri var. Dönüp tabi ki halka da yansıyor. Bu piyasanın algısıyla da önemli. Dövize talep olabiliyor başka döngü oluşuyor. Firmalarımız çok zengin. Yatırımı da ithalatla yapıyorlar. Piyasa iyi yönetilmeli.

 

"BÜYÜME AĞIRLIKLI OLARAK İHRACAT ÜZERİNDEN ŞU ANDA"

Ankara Medipol Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Abuzer Pınar

(Faizin düşürülmesi) Ben şaşırmadım. Belki 1 ay daha izlenebilir diye düşünüyordum. Önümüzdeki ay belki düşürülür diye düşünüyordum. Burada büyüme öncelikleniyor. Burada büyüme tercihi var. Büyüme ağırlıklı olarak ihracat üzerinden şu anda.

Amerika FED'de de kafalar karışık. Avrupa'da durum ABD'den daha da sıkıntılı. Rusya'daki gelişmeler nedeniyle çok ciddi sıkıntılar yaşanıyor.

Şunu görmemiz lazım. Önümüzdeki dönem daha karışık. FED'in uyguladığı faizde makas daha yüksek. 

(Faiz indirme devam eder mi?) Muhtemelen daha yavaş adımlarla gider. Bunu izleyip göreceğiz. Önümüzdeki dönemlerde ekonomik iş birliklerini de izlemek gerek. 

Kanaatimce bunun altı makro ihtiyati tedbirlerle doldurulacak diye düşünüyorum. 

KUR HAREKETLERİ

Beklenmediği için, sabit tutulacağı beklendiği için şaşırmış olabilir. Piyasanın reaksiyonunu beklenmedik bir durum olmasına bağlıyorum.

Enflasyon dinamik bir süreçtir. Maalesef yukarı yönlü hareket ettiği zaman aşağı indirmek için ciddi kararlılık gerekir.  Bu kararda büyüme önceliklenmiş.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!