Güncelleme Tarihi:
Piyasaların merakla beklediği gün sonunda gelirken; yatırımcılar nefesini tuttu, Türkiye saati ile 22.00’de açıklanacak olan ABD Merkez Bankası’nın (Fed) mesajlarını ve 22.30’da basın toplantısı yapması beklenen Fed Başkanı Jerome Powell’ın para politikası ile ilgili vereceği ipuçlarını takip edecek.
Covid-19 pandemisinin ortaya çıkmasıyla beraber, 2020 Mart ayında piyasaları ve ekonomileri desteklemek için Fed ve birçok merkez bankası genişlemeci (güvercin) bir para politikası izlemeye başladı. Para basılması ve faiz indirim sürecine geçilmesiyle piyasalar toparlanırken; izlenen para politikasına tedarik sorunları ve yükselen enerji fiyatları eklenince kaçınılmaz son olarak bugünlerde küresel enflasyon sorununu konuşuyoruz.
ABD’de geçtiğimiz günlerde açıklanan enflasyon oranı 1982 yılından beri en yüksek seviyede olurken; ekonomistler ABD’deki enflasyonun önümüzdeki aylarda daha da yükselebileceğini tahmin ediyor.
ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, geçtiğimiz kasım ayındaki FOMC (ABD Federal Rezerv Federal Açık Piyasa Komitesi) toplantısında varlık alımı azaltımına (tapering) başlanacağını açıklarken, enflasyon için yine ‘geçici’ ifadesini kullanmıştı. Ancak enflasyondaki yükseliş devam edince Powell sonraki yaptığı açıklamalarda, enflasyondaki ‘geçici’ ifadesini bir kenara bırakmak gerektiğini belirterek; bugün sonuçları açıklanacak toplantıya dikkat çekmişti. Powell, yaptığı açıklamalarda enflasyon riskine değinerek, kasım ayında 15 milyar dolar olarak başlayan varlık alımı azaltımını hızlandırabileceğini belirtirken, bu durumun gerçekleşmesi halinde Fed’in faiz artırımını öne çekebileceği beklentiler arasında yer alıyor. Piyasalar bugünkü toplantıda daha şahin bir Fed görmeyi beklerken; ekonomistler Fed’in tapering’i 15 milyar dolardan 30 milyar dolar seviyesine yükseltebileceği ve faiz artırım takvimini ise Eylül-Ekim tarihinden Haziran-Temmuz tarihine çekebileceği yönünde tahminde bulunuyor.
Piyasa beklentilerinin gerçekleşmesi halinde, piyasalarda risk iştahının gerileyebileceği tahmin edilirken; dolar endeksinin güçlenmesi, ters korelasyon etkisiyle de değerli madenlerde bir satış baskısı yaşanabilir. Uzmanlar piyasalarda yüksek oynaklık görülebileceğini tahmin ederken, yatırımcıları dikkatli olmak konusunda uyarıyor.
MESAJLARIN ŞAHİNLEŞMESİ KUVVETLE MUHTEMEL
Serkan Gönençler Gedik Yatırım Başekonomisti
ABD’de TÜFE enflasyonunun kasım ayında son 40 yılın zirvesi olan yüzde 6,8’e ulaşması ve geçtiğimiz günlerde ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Powell’ın enflasyondaki yükselişin geçici olacağı yönündeki görüşten geri adım atması sonrası, Fed’in aralık ayındaki FOMC (ABD Federal Rezerv Federal Açık Piyasa Komitesi) toplantısında daha şahin bir duruşa geçeceği görüşleri ağırlık kazanmış durumda.
Buna göre, tahvil alımlarını mevcutta aylık 15 milyar dolarlık bir tempoda azaltan Fed’in bu tutarı 30 milyar dolara çıkartması ve tahvil alımlarını haziran yerine mart ayında tamamlayacağını açıklaması bekleniyor.
Bu beklenti büyük ölçüde fiyatlandığından, piyasaların seyri açısından daha belirleyici olacak faktör Fed’in faiz artırım sürecine ilişkin vereceği mesajlar olacak. Fed Başkanı Powell şimdiye kadar tahvil alımlarının sonlandırılmasının hemen faiz artırımlarına başlanacağı anlamına gelmeyeceğini belirterek faiz artırım beklentilerini ötelemeye çalışmıştı. Bu açıdan, FOMC üyelerinin noktasal tahminleri ile birlikte Powell’ın basın toplantısındaki açıklamaları daha yakından takip edilecek. Fed’den bu konuda gelecek mesajların da daha şahinleşmesi kuvvetle muhtemel. Buna göre, piyasa da 2022’deki faiz artırım beklentisini 2’den 3’e, başlangıç tarihini de Eylül-Ekimden Haziran-Temmuza çekebilir.
FED’İN YENİ ZEMİNİ BELLİ! MERAK ETTİĞİMİZ NE KADAR SIKI VE HIZLI?
Enver Erkan – Tera Yatırım Başekonomisti
Merkez bankalarının açıklamalarıyla dolu, yılın finalinin yapılacağı büyük haftada ilerliyoruz. Ekonomilerin enflasyon ile alakalı belirsizliklerini yoğun bir şekilde takip ettiğimiz dönemde, Covid-19 Omicron varyantıyla alakalı çekinceleri de bir yandan izlerken, yeni politika ipuçları arayacağız. Bu ortamda, Omicron'un ekonomiye önceki varyantlardan daha az zararlı olabileceği umutları, daha sıkı politika zeminine doğru yönlendirme beklentilerimizi desteklemektedir. Son ekonomik verilerin ve enflasyon yüksekliğinin getirdiği çerçeve ile Powell da piyasaları daha şahin yorumlarıyla etkilediğine göre, Fed’in yeni zemini belli. Merak ettiğimiz ne kadar sıkı ve ne kadar hızlı?
Powell, kasım ayı sonunda yaptığı konuşmada daha şahin bir ton benimseyerek enflasyona yönelik 'geçici' görüşünü tedavülden düşürme niyetini vurgularken, Fed'in varlık alımlarını azaltmayı hızlandırmayı düşüneceğini ortaya koydu. Dolayısıyla, şu anda işin ayrıntısına yoğunlaştık. Piyasa da Fed’in faiz artırımına ilişkin doğrusallığı ve ardışıklığı sorgulayacak, güncel veriler 2023’ten önceki faiz artışlarını da destekler nitelikte. Bunun elbette yeni şartlara ilişkin değişkenliği olacaktır, ancak piyasa artık varlık alımlarının olmadığı bir likidite kompozisyonuna geçişi daha yoğun bir şekilde ele alıyor. Eğer Omicron varyantından gelen tehditler minimal olacaksa, ya da ekonomiyi fazla yormayacaksa, böyle düşünmeleri oldukça normal. Durum aslında ekonominin tam toparlanmasıyla alakalı değil, sorunlarının öncelik sıralaması ile alakalı. Enflasyon kontrolü acil ve önemli olarak görüldüğünden, daha fazla enflasyon getirecek politikalardan kaçınma eşiği şu anda ele alınıyor. FOMC’den bu minvalde, elimizde daha önceden olmayan yeni yönlendirmeler geleceğini bekliyoruz.
Fed’in teori ve pratikte iki hedefi var: maksimum istihdam ve uzun vadede yüzde 2 enflasyon. Fed'in tercih ettiği tüketici fiyat enflasyonu ölçüsü olan PCE enflasyonunun yıldan yıla oranı, mart ayından bu yana yüzde 2'yi aştı. Ayrıca, PCE enflasyon oranının 2023 ortasına kadar yüzde 2'yi aşmaya devam etmesini bekleniyor. İstihdam noktasında, halen pandemi öncesi döngüye göre açık var. Kat edilen mesafede ise yüzde 3,5 olan pandemi öncesi seviyesinin 0,7 puan yukarıda, buna karşılık post-pandemik döneme ait en düşük yüzde 4,2 işsizlik oranına sahibiz. Bu ekonomik döngüde, özellikle enflasyonun beklenenden daha sıcak artışı, ilk etapta 120 milyar dolardan 105 milyar dolara düşürülmüş QE (parasal genişleme) boyutunun, 15 milyar dolardan daha hızlı düşürülmeye başlanacağını beklememize yol açmaktadır.
Tapering döngüselliğinin ocak ayından sonra da daha da hızlı kesintilere sahne olması da beklenebilir. Biz bu yüzden mart veya en geç Nisan 2022’de tüm varlık alımlarının bitirilmesini bekleriz. Bu da, FOMC 2022 ikinci çeyrek sonu veya 2022 üçüncü çeyrek başında ilk faiz adımını, 2022 dördüncü çeyrekte ikinci faiz adımını atabilir anlamına geliyor. 2023’te bu döngünün daha da hızlanarak Fed fonlama oranının yüzde 1,25 gibi seviyelere çıkabileceğini öngörüyoruz.
BU VİDEO İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR