Perakendede çek-senet endişesi
Güncelleme Tarihi:
Tedarikçi finansman sisteminin kilitlendiğini ve mevcut durumun telafisi zor sıkıntılara neden olduğunu belirten ZMD Başkanı Serhan Tınastepe, “Nakit akışları bozulan tedarikçiler, bizlerin siparişlerini geciktirmeye başlayacaklar. Çek-senet kullanımı artacak. 90’lı yıllara dönmemek adına tedarikçi finansman kaynaklarının korunması gerekiyor” dedi.
Türkiye’de perakendeci üyeleriyle 500 milyar TL’lik ciroyu temsil eden Zincir Mağazalar Derneği’nin (ZMD) Başkanı Serhan Tınastepe, sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada ağır bir şekilde hissedilen enflasyonist baskının tüketiciyi de etkilediğini; sektörün pandemide 60 bin ek istihdam sağladığını ve ekim ayında yeniden zam planlayan markalar olduğunu söyledi. Düzenlenen basın toplantısında yeni dönem çalışmalarına ve gündeme dair görüşlerini paylaşan Serhan Tınastepe, “Tedarikçi finansman sistemimiz şu an kilitlenmiş durumda. Bu durum tedarikçilerimiz ve bizler açısından telafisi zor sıkıntılar yaşatmaya başladı. Nakit akışları bozulan tedarikçiler, bizlerin siparişlerini geciktirmeye başlayacaklar. Çek-senet kullanımı artacak. 15-20 yılda büyük emeklerle kurduğumuz sistem bozulma tehlikesiyle karşı karşıya. 90’lı yıllara dönmemek adına tedarikçi finansman kaynaklarının korunması gerekiyor” dedi.
'Altılı Masa' yerine 'Beşli Masa' diyebilirizKOBİ’LER İÇİN ÇÖZÜM TALEBİ
Merkez Bankası’nın yeni tebliği ile finansman istikrarının desteklenmesi ve politika kredi faizi makasının kapatılmasının hedeflendiğine dikkat çeken Tınastepe, şöyle konuştu: “Düzenleme sonrası bazı bankalar tarafından yapılan uygulamalarda, ‘tedarikçi finansman sistemi’ vasıtasıyla sunulan tedarikçi kredilerinin durdurulduğunu veya gösterilen faize ilave olarak yüksek hizmet bedeli uygulaması başlatıldığını görüyoruz. Bu durum toplam maliyetleri politika faizlerinin çok üstüne getiriyor. Beklentimiz bu sistemin tebliğ kapsamından muaf tutulması, bu yolla ülkemiz genelinde KOBİ’ler tarafında yaşanan nakit ve maliyet artışları sıkıntılarına çözüm getirilmesidir.”
“2022’nin kötü geçtiğini söyleyemeyiz ancak adet bazında satışlarda hâlâ pandemi öncesini yakalayabilmiş değiliz. Mağazalaşma hızında da düşüş gözlemliyoruz. Tüketicimiz alımlarını öne çekerek artıştan etkilenememeye çalışıyor, bu da beklenti enflasyonunu tetikliyor” diyen ve turist yoğunluğunun son dönemde satışlara pozitif katkısı olduğunu kaydeden Tınastepe, bazı markalarda yabancıların yaptığı alışverişin yüzde 20’lere çıktığını; lüks markalarda bu oranın yüzde 80’lere ulaştığını belirtti.
ENERJİDE DESTEK TALEBİ
Perakende sektörünün istihdam için her zaman çıpa görevi gördüğünü ve görmeye de devam ettiğini kaydeden Tınastepe, “Şu an en önemli sorunumuz, enflasyonist gidişat. Maliyetlerimizi etkileyen diğer konu da enerji. Enerji verimliliği perakendecilerin gündemi olmakla birlikte AB’deki gelişmelerle önem sırası yükselmeye başladı. Bizler de verimliliğe önem vererek farklı çözümler geliştirmeye çalışıyoruz ancak enerji maliyetleri konusunda devlet desteğine de ihtiyacımız var. Mağaza yatırımlarına KDV istisnası, kiralarda KDV ve stopaj oranlarında indirim talep ediyoruz. Kozmetik ürünlerde kredi kartına taksit kısıtlamasının sona ermesini istiyoruz” değerlendirmesini yaptı. Tınastepe sektörde yaşanan bir diğer sorunun da yabancı ve yabancı ortaklı markalara uygulanan dövizle kiralama olduğunu söyledi.
