Güncelleme Tarihi:
Ne müşteri memnun ne işletmeci ne de şoför... Dokunanın bin ah işittiği ama özellikle de İstanbul halkının çözüm beklediği kanayan yara taksi meselesi... Yıllardır belirli aralıklarla gündem olan bu problem son günlerde çığırından çıktı. Sorunu çözmesi gereken üst düzey yetkililer de sık sık bu konudaki ‘zorluğa’ vurgu yapıyor. İlgili bakanlıkların, belediyenin ve esnaf odalarının acil bir çözüm için orta yol bulması şart. Ancak gittikçe bir kavgaya dönüşen bu problem, vatandaşın taksiye ulaşımını da zorlaştırıyor. Zira vatandaş neredeyse kamu hizmeti olan basit bir ulaşım imkânından bile yararlanamamaktan, şoförler yoğun trafik yüzünden yevmiyesini çıkaramamaktan şikâyetçi. Plaka sahipleri ise zarar edecekleri endişesiyle çözüm önerilerine karşı sert bir duvar örüyor. Öte yandan her sektörün enflasyon karşısında zorlandığı bugünlerde taksicilerin zam pazarlığı ise bu konuyu körükleyen son mesele olarak öne çıkıyor.
Peki taksi sorunu nerede başlıyor? Bu işin ekonomisi nasıl işliyor? Şoförlerin payı ne ve vatandaşın taksi kullanırken hakları neler? Gelin bu soruların cevaplarına bakalım...
SORUN NEREDE
İstanbul’da yaklaşık 18 bin taksi çalışıyor. Taksi plakaları çoğunlukla galericiler tarafından toplanıyor. Kendi taksi plakasında çalışan şoför sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Dolayısıyla çoğu taksi plakası onu kiralayan şoförler tarafından kullanılıyor.
Yıllardır Bayrampaşa’da taksicilik yapan Kerim Sunal (52), işin ekonomisini şöyle anlatıyor: “Plakayı aylık 22 bin liraya kiralıyorum. Şu anda günlük 700-750 liraya denk geliyor. 500-700 lira arasında yakıt gideri var. 70-80 lira yıkama ücreti, zamsız haliyle 120 lira da günlük sigorta ücretimiz var. Ortalama 1300 lira borçla başlıyoruz mesaiye. Yani saatlik 300 lira kazanmamız şart. ”
‘SİZ ZARARINA ÇALIŞIR MISINIZ’
Bu hesaba yemek parasının dahil olmadığını söyleyen Sunal, “15 günde bir yaptığımız yağ değişimi de 1200 liradan başlıyor. Durak parası da var” diyor. Sunal hesaba şöyle devam ediyor: “Akaryakıt sürekli zamlanıyor. Önce günlük kiranın, sonra yakıtın, sonra diğer masrafların parasını çıkarmak zorundayız. Üstüne ne kadar çıkarsak o da bizim kazancımız. Ama bu şartlarda 2 bin 500 lira kazanmak hem de 10-12 saatte çok zor. O yüzden kısa mesafe almak istemiyor şoför. Alırsa, trafiğe girerse para kazanamaz. Siz zararına çalışmak ister misiniz? O yüzden yolcu seçiyor, turist arıyor şoförler.”
GÜVEN PROBLEMİ VAR
Taksi şoförleri de sistemin aksadığını, yeni bir düzen gerektiğini söylüyorlar. Onlara göre şu anda bu işin matematiği sağlıklı bir taksi sistemini mümkün kılmıyor. O yüzden de şoförler kendi yöntemlerine başvuruyorlar.
Çoğu zaman bu yöntemlerde vatandaşlar da mağdur oluyorlar. Konuştuğumuz çoğu şoför taksiciler ile müşteriler arasında kalıcı bir güven sorunu oluştuğunu bile kabul ediyor.
ARTIK ORTAK BİR ÇÖZÜM MASASI KURMA ZAMANI
Hava şartlarını, acelesini, değişim saatini, mesafeyi ve trafiği bahane eden taksicilerin vatandaşı sürekli olarak mağdur ettiğini vurgulayan Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu, “Bu sorun yeni değil ama sürekli büyüyerek önümüzde duruyor. Artık belediyelerin, ilgili bakanlıkların, kamu kurumlarının, esnaf odalarının, şoförlerin beraber bu sorunun çözümü için adım atması lazım. Şoförler üzerinde yoğun bir baskı var. Onlara da hak vermek lazım ama vatandaş mağdur edilmemeli. Ortada bir hizmet alanı var. Zamanında bir grup bu plakaları satın almış. Ama sonsuza kadar plaka vermek ne kadar doğru? Verdikten sonra bir adım atılacaksa da kimse mağdur olmamalı” diyor.
BELEDİYE NEREDE
Taksi sorununun büyük bölümünün plaka sisteminin getirdiği tekelcilik faaliyetlerinden kaynaklandığına dikkat çeken Ağaoğlu, “Bu, beraberinde çok sayıda sorunu getiriyor. Korsan taksi sayısı sürekli artıyor. Korsanlar bile artık yolcu seçer hale geldi. Onlar da şikâyet konusu oluyor. Ama şoförlerin eğitimli ve yeterlilik belgesine sahip olması çok önemli. Belediye nerede? Bu konuda sağlam bir sistem kurması lazım. Herkes İstanbul’da taksi şoförü olamaz. Ayrıca iyi bir gelir modeli ile masadan herkes memnun kalkmalı. Şoförlerin üstüne yükü atıp oradan rant sağlanmamalı” ifadelerini kullandı.
NEDEN YOLCU BEĞENMİYOR
1994 yılından beri Eyüp’te taksicilik yapan 48 yaşındaki İsmail Aydın ise plaka sahibi bir taksici. O da bir şoförün güne neredeyse 1500 lira borçla başladığını ve bu borç stresinin şoför üzerinde turist arama, yolcu seçme, kısa mesafe gitmeme gibi arayışlara neden olduğunu söylüyor. “Ben kira ödemiyorum. Ama şoförler artık çalışmak istemiyor. Taksim’den Nişantaşı trafikte 40 dakika sürüyor. 40 dakikada 20 lira 30 lira çok büyük zarar. Buradan Kadıköy’e 3-4 saat yol. Ama 400 lira yazıyor. Oysa 4 saatte şöforun bin lira toplaması lazım. Tarifeler düşük kaldıkça yolcu seçmeye devam ederiz” diyen İsmail Aydın, şunları dile getiriyor:
-Yakıt ücreti 18 liradan 36 liraya geldi. Bakım masrafları katlandı. Her şeye zam geldi. Şoför artık para kazanamıyor. Plaka sahipleri çalıştıracak şoför bulamıyor.
-Çalışan şoförler de para kazanmak için usulsüzlük yapmak zorunda hissediyor. Yolcu seçiyor, mesafe beğenmiyor haliyle.
-İndi-bindi şu an 100 lira olsa ben yolcu seçmem.
-Bu işin tek çözümü belediyede. Eğer trafiği rahatlatırsa taksiler vızır vızır çalışır.
SON ZAMLA NE OLDU
-İstanbul’da geçtiğimiz hafta toplu ulaşım tarifelerinde yen bir zam yapıldı. Buna göre taksilerin minimum (indi-bindi) ücretine yüzde 75 zam yapıldı. Kararla birlikte, İstanbul’da taksilerin 40 TL olan minimum ücreti 70 TL oldu. Taksilerde taksimetre açılış ücreti 12,65 liradan 19,17 liraya, sarı taksi mesafe ücreti kilometre başına 8,51 liradan 13,75 liraya, sarı taksi zaman tarifesi ücreti saatlik 100,80 liradan 152,73 liraya, sarı taksi indi-bindi ücreti ise 40 liradan 70 liraya çıktı.
SARI MAĞDURİYETE KARŞI VATANDAŞA ÖNERİLER
-Taksi sürücülerinin kamusal hizmet yaptıkları için hizmet sunmaktan haklı bir sebep olmadan kaçınmaları yasaktır” diyen Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu, taksicilerin en fazla yaptığı 3 usülsüzlüğü ve vatandaşın bu durumlarda güncel olarak ne yapması gerektiğini Hürriyet’e anlattı.
SİZİ ALMAK ZORUNDA
- Kaldırıma yanaştı nereye gideceğinizi sordu. Daha sonra ‘kusura bakmayın değişim saatim’ dedi. Ağaoğlu: Böyle durumlarda taksi yolun solundan ve dolu tabelası yanık bir şekilde gitmek zorunda. Sağ şeritten gidiyorsa sizi almak zorunda. Sizin turist olup olmamanız kimseyi ilgilendirmez. Almazsa suç işler. Hemen plakasını çekin, saati not alın ve hem belediyeye hem de İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na şikâyet edin. Kamu görevini de ihlal var.
VİDEO ÇEKİN
-Taksiye bindiniz gideceğiniz yeri söylediniz, taksici beğenmedi ve gitmek istemedi. Ağaoğlu: Burada da Tüketici Kanunu’na göre satıştan kaçınma suçu oluşur. Size bunu soramaz. Hemen fotoğraf ve video çekin. İl Ticaret Müdürlüğü’ne şikâyet edin.
-Taksi ile yolculuk yaptınız, ancak sizden fazla para talep etti. Ağaoğlu: Makbuz isteyin. Ödemek zorunda kalırsanız taksimetrenin de fotoğrafını çekin. Daha sonra o parayı faiziyle birlikte çok kolay bir şekilde tüketici hakem heyeti aracılığı ile alacaksınız.
-Ağaoğlu, tüm bunların yanında belediye ve zabıtanın da aranması gerektiğini bu durumda da mesleki yaptırımların uygulanacağını söylüyor. Buna göre bu konuda yapılan şikâyetler uzun sürede şoförler için çok daha caydırıcı etkilere sahip. Ancak Ağaoğlu bu konuda belediyenin üzerine düşeni tam olarak yerine getirmediğini ve denetimleri aksattığını ifade ediyor.
VATANDAŞLAR EN ÇOK NEDEN ŞİKÂYET EDİYOR
-Taksiciler yolcu seçiyor, özellikle dövizle ödeme yapacak turistleri almak istiyor.
-Kısa mesafe ve uzun mesafe almak istemiyor. Çoğunlukla trafiğin boş olduğu yarım saat süren 200 liralık mesafeleri arıyorlar.
-Vatandaşa nereye gideceğini soruyor daha sonra da taksimetre açmadan gitmek istediğini söylüyor.
-Avrupa yakasından Asya yakasına, Asya yakasından Avrupa yakasına geçmek istemiyor.
-Yoğun trafiğin olduğu saatlerde şehir merkezinden havalimanlarına yolcu kabul etmiyorlar.