Güncelleme Tarihi:
Türkiye ile Rusya arasında 12 Mayıs 2010'da imzalanan hükümetler arası anlaşma kapsamında Mersin'in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli bölgesinde yapımı devam eden Akkuyu NGS'nin birinci ünitesinin temeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin'in video konferans yöntemiyle katıldığı törenle 3 Nisan 2018'de atıldı. Türkiye'nin en büyük yatırımları arasında bulunan ve yaklaşık 60 yıllık işletme ömrü olan Akkuyu NGS'nin daha sonra ikinci ve üçüncü ünitelerinin temelleri atıldı ve dördüncü ünitenin inşası için ise temel çukuru kazma çalışmaları başlatıldı.
Çalışmaların devam ettiği dördüncü ve son ünitede 29 Ekim'de verilen inşaat lisansının ardından gelecek yılın başında tam ölçekli inşaat çalışmalarına başlanması öngörülüyor. Ana lisans ve izinleri tamamlanan projede, çalışmalar inşaat sahasının tamamında hız kesmeden devam ediyor. Her biri 1200 megavatlık VVER-1200 tipi "III " nesil reaktörlü 4 reaktörden oluşacak ve toplam 4 bin 800 megavat kurulu güce sahip olacak santralin ilk ünitesinin Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılının kutlanacağı 2023'te devreye alınması hedefleniyor. Kalan 3 ünitenin de birer yıl arayla 2026 sonuna kadar faaliyete geçmesi planlanıyor.
Tam kapasite devreye girdiğinde yılda yaklaşık 35 milyar kilovatsaat elektrik üretecek santralin, tek başına Türkiye'nin elektrik talebinin yüzde 10'unu karşılayacağı öngörülüyor. Sıfır emisyonla, çevreye zararlı sera gazı salımı yapılmadan kesintisiz elektrik üretilebilecek Akkuyu NGS'nin yıllık 35 milyon ton karbondioksit salımını engelleyeceği hesaplanıyor.
Bu kapsamda Akkuyu NGS, Türkiye'nin TBMM tarafından onaylanan Paris İklim Anlaşması'ndan doğan yükümlülükleri yerine getirmek için belirlenen "2053 net sıfır emisyon" hedefine sağlayacağı katkıyla öne çıkıyor. İklim değişikliğiyle mücadelede önemli adımlar atan Türkiye'nin, Akkuyu NGS dışında kurulması planlanan iki nükleer enerji santraline yönelik çalışmaları da devam ediyor.
NÜKLEER ENERJİ 2020'DE 2 MİLYAR TON KARBONDİOKSİT SALIMINI ENGELLEDİ
AA muhabirinin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ve Dünya Nükleer Birliği verilerinden derlediği bilgilere göre, küresel enerji arzının yüzde 10'unu karşılayan nükleer enerji, gelişmiş ekonomilerde uzun yıllardır düşük karbonlu enerji kaynağı olarak işlev görüyor.
Dünyada halen 33 ülkede faaliyet gösteren ve toplam 392 bin megavatlık kurulu güce sahip işletme halindeki 442 nükleer reaktör, 7 gün 24 saat, iklim ve mevsim koşullarından bağımsız bir şekilde kesintisiz ve temiz enerji üretiyor. Söz konusu reaktörler, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen 2020'de toplam 2 bin 553 teravatsaat elektrik üreterek kömürden enerji üretimine kıyasla 2 milyar ton karbondioksit salımını önlemeleriyle dikkati çekiyor. Dünyada 1950'li yıllarda kurulmaya başlanan nükleer santrallerin 1970'ten bu yana engellediği karbon emisyon miktarı ise 72 milyar ton olarak hesaplanıyor.
2053 NET SIFIR EMİSYON HEDEFİ
Küresel sıcaklık artışının bu yüzyılın sonunda 1,5 dereceyle sınırlandırılmasını hedefleyen Paris Anlaşması, 10 Kasım'da Türkiye'de yürürlüğe girdi. Anlaşmanın yürürlüğe girmesi, politikalarda ve yasalarda küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırma hedefine uygun şekilde düzenlenme yapılmasını sağlayacak hukuki ortamı oluştururken, Türkiye ulusal katkı beyanlarına ilişkin güncellemelerini bu çerçevede yapacak. Anlaşma kapsamında Türkiye'nin, ilk adım olarak, enerji, atık, ulaşım, binalar ve tarım sektörlerindeki emisyon azaltım hedeflerini içeren ulusal katkı beyanlarını güncelleyerek Birleşmiş Milletler (BM) Sekreteryası'na sunması planlanıyor.
Türkiye'nin güncelleyeceği ulusal katkı beyanlarında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı 2053'te net sıfır emisyona ulaşma hedefine yönelik yol haritasının oluşturulması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 21 Eylül'de BM Genel Kurulunda yaptığı açıklamada Türkiye'nin Paris Anlaşması'na taraf olacağını ve 2053 için net sıfır emisyon hedefinin benimseneceğini bildirmişti.