Müfredattaki son yenilikleri uzmanlar yorumladı: Düzeltmeler gerekliydi ancak yeterli değil

COĞRAFYA: Bazı kazanımların yeri değiştirilip, bazılarının ifadelerinde değişiklik yapılmış.

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI: Yazma çalışmalarının ilk haftada 9’uncu sınıfta metodik olarak ‘Niçin Yazmalıyız? ve Nasıl Yazmalıyız?’ sorularıyla yapılması öğrencilerin yazı planını iyi kavramasını sağlayacak. ‘Mektup Ünitesi’nde, dilekçe yazma kurallarının verilmesi çok isabetli. 10’da imla ve noktalama, isim-sıfat tamlamaları ve cümle çeşitlerinin yer alması öğrenciye kolaylık sağlamış. 9’da tüm kelime türlerini tanıyan öğrenciler, metinler üzerinden imla ve noktalama kurallarını da öğrenecek. Bu, Temel Yeterlilik Testi sistemi için uygun. 11’inci sınıf dil bilgisi konuları olarak anlatım bozuklukları, cümlenin öğeleri ve imla noktalama kurallarına yer verildi. Bu güzel bir dağılım, bunlar TYT konuları. 12’nci anlam konusu yoğunluk kazandı. Paragraf sorularını yorumlayabilmede anlam önemli.

TARİH: 9’uncu sınıf tarihte konular daha anlaşılır hale getirildi. Kavramlar öne çıktı, kronolojik sıra yapıldı. 10’uncu sınıf konuları iki yıla yayıldı. Osmanlı tarihi konularında bütünlük sağlanıyor. T.C İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersinde ise Osmanlı son döneminden başlıyor, sonra da günümüze kadar geliyor. Kanıt temelli ezberci tarihçilik yerine olaylar arasında mantık kurarak öğrenmeye dayalı bir program oluştu.

ALMANCA: Konular sadeleştirildi, içeriği zenginleştirilmiş, alıştırma ve etkinliklerle konular pekiştirilmiş.

FİZİK: Genel olarak müfredatta bir değişiklik yok. Öğretmenlerin istediği şekilde güncelleme olmadı. Sadece ünite içindeki  kavramların sayısını arttı.

GÖRSEL SANATLAR: Sanat eleştirisi ve estetik kültürel miras görsel sanatlarda biçimlendirme olarak üç başlıkta yenilendi. İş sağlığı ve güvenliğine yönelik önlemler alınmasının gerekliliğinin kavranması programa dahil edildi.

‘AYDINLANMA’YA YER VERİLMELİYDİ
Prof. Dr. Betül Çotuksöken (Maltepe Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi): “Toplam 27 sayfadan oluşan ‘Ortaöğretim Felsefe Dersi (10 ve 11’inci sınıflar) Öğretim Programı’ yapılan eleştirilerin büyük bir kısmı dikkate alınarak ve ‘İçindekiler’ bölümü, ‘Felsefe Dersi Öğretim Programı İçin Ders Kitabı Forma Sayıları ve Kitap Boyutları’ da eklenerek, ayrıca daha da ayrıntılandırılarak hazırlanmış. 10’uncu sınıf programında felsefenin yöneldiği sorunlarla ilgili‘(...) insan, bilgi ve yaşanılan dünya ile ilgili sorular sorma (...)’ şeklindeki belirleme son derece yerinde. Yıllardan beri benim de çok sayıda kitabımda üzerinde durduğum gibi felsefe, bir yandan dışdünya-düşünme-dil ve insan-dünya-bilgi arasındaki ilişkileri inceler. Ancak programın daha sonraki bölümlerinde odaklanılan temel noktalar, varlık-bilgi-değer olarak özetlenmiş. Oysa felsefenin insan-dünya-bilgi arasındaki ilişkilere yönelik olduğu yaklaşımı sürdürülmeliydi. 11’inci sınıfta bölümlemelerin ‘çağ’ değil de ‘yüzyıl’ ölçeğinde yapılması, yansızlığı içermesi bakımından önemli; ancak programda ‘Aydınlanma’ teriminin 18’inci yüzyılı nitelemesi bakımından hiç geçmemesi oldukça şaşırtıcı. Yerel dokulardan da beslenmekle birlikte ona tümüyle yerleşemeyecek kadar ortak insanlık kültürünün kazanımı olan felsefi düşünüşün özerklikle, insanlığın ortak paydalarıyla olan bağının sekülerleşme ve Aydınlanma üzerinden yürüdüğü herkesin malumu. Bu nedenle Aydınlanma düşüncesine yer verilmeliydi. Bir önceki taslakta bu nokta vardı. Bu değişiklik neden yapıldı, anlamak mümkün değil. Olumlu noktalardan biri de, gerek 10’uncu gerekse de 11’inci sınıfta Türkiye’nin, Türkçe’nin felsefi söyleme olan katkılarının yer alması. Yetkin bir felsefe öğretmeninin eşliğinde ana çizgileri belirtilen bu programla oldukça verimli felsefe dersleri yapılabilir.”

İŞÇİ PROBLEMLERİ MÜFREDATA ALINDI
İbrahim Turan Başay (Nesin Matematik Köyü öğretmen, Acil Matematik Yazarı):
“Müfredatta küçük bir revize yapılmış gibi görünse de içine girildiğinde önemli değişikliklerin olduğunu herkes görecektir. 9’uncu sınıflarda fen ve Anadolu lisesi için trigonometride ‘0 derece ve 180 derece’ arasındaki açıların trigonometrik oranlarının birim çember yardımıyla hesaplanması yeni bir kazanım olarak göze çarpıyor. Bölünebilme, her iki kısımda da konu sıralamasında öne alınmış kümelerde özalt küme kavramı eklenmiş. Fen lisesi kısmında mantıkta ispat yöntemleri konusu kaldırılmış. Anadolu lisesi kısmında ise işçi problemleri müfredata geri alınmış. 10’uncu sınıflarda tek ve çift fonksiyon kavranmaları her iki lise çeşidinde de müfredata eklenmiş, çokgenlerin içeriği ‘köşegen’ kavramlarıyla genişletilmiş. Karmaşık sayıların reel ve sanal gösterimleri müfredata konulmuş. 11’inci sınıflarda ters trigonometrik fonksiyonlar dahil edilmiş. 11’inci sınıftaki birim çemberle ilgili kısım 9’uncu sınıfa alınmış. İkinci dereceden bir bilinmeyenli denklem sistemleri ibaresi ikinci dereceden iki bilinmeyenli denklem sistemleri olarak değiştirilmiş. Yapılan en büyük değişiklik, 12’nci sınıflarda olmuş. Uzayda doğru ve düzlem başlıklı konunun tamamı müfredattan kaldırılmış. Müfredat kadar önemli; burada herkesin aklındaki soruyu tekrar dillendirmek istiyorum. Neden fen ve Anadolu liselerinin müfredatları aynı değil? Bu öğrenciler aynı sınava girmeyecekler mi?”