Güncelleme Tarihi:
Kuzen olan Lesia Orshoko ve Alona Chugai, hayatlarını kurtarmak için ülkelerinden kaçan milyonlarca Ukraynalı'dan sadece ikisi. Savaştan kaçanlar genellikle Avrupa ülkelerine sığınırken, kuzenler rotayı İsrail’e çevirdi. Çünkü orada on yıllar önce yapılan iyiliğin karşılığını ödemek için bekleyen biri vardı.
Sharon Bass’ın Yahudi olan büyükannesi, yaklaşık 6 milyon Yahudi’nin sistemli bir şekilde öldürüldüğü Holokost sırasında Ukrayna’da Lesia’nın büyükannesi tarafından kurtarılmıştı.
Holokost, Adolf Hitler liderliğindeki Nazi Almanyası döneminde, Heinrich Himmler'in liderliğindeki SS güçleri tarafından işgal edilen sınırlar içerisinde yaklaşık 6 milyon Yahudi'nin sistematik şekilde öldürüldüğü bir soykırım olarak tarihe geçti.
Holokost, Adolf Hitler liderliğindeki Nazi Almanyası döneminde, Heinrich Himmler'in liderliğindeki SS güçleri tarafından işgal edilen sınırlar içerisinde yaklaşık 6 milyon Yahudi'nin sistematik şekilde öldürüldüğü bir soykırım olarak tarihe geçti.
PAHA BİÇİLEMEZ BİR İYİLİĞİN KARŞILIĞI
Sharon, kuzenleri kabul etmenin ve yaklaşık 80 yıl öncesinin paha biçilemez iyiliğinin karşılığını vermenin bir onur olduğunu içtenlikle söylüyor.
“Tarih tekerrür ediyormuş gibi hissettim.”
Ukrayna’da saldırıların başladığını duyduğunda Sharon’ın aklına hemen büyükannesi Fania Rosenfeld Bass ve Nazilerden saklanırken olağanüstü bir şekilde hayatta kalma hikâyesi geldi.
Fania, Almanlar işgal edip Yahudileri çalışma kamplarına zorla götürdüğünde Ukrayna’nın Rafalowka kasabasında yaşayan bir gençti. Anne-babası ve beş kardeşi de dahil olmak üzere ailesinin çoğu öldürülüp, cesetleri Rafalowka ormanındaki işaretsiz açık çukurlara atıldı. Bunlar olurken en küçük kız kardeşi sadece 6 yaşındaydı. Fania ise kaçtı ve hayatta kalmayı başardı.
KURTULUŞU TESADÜF DEĞİLDİ
Fania tüm bu zulüm ve ölümden tesadüfen kurtulmadı. Hayatı Maria Blyshchik adında Yahudi olmayan cesur bir Ukraynalı kadın tarafından kurtarıldı. Maria ve ailesi savaşın son iki yılında Fania’yı yanlarında sakladı.
Fania, her şey sona erdikten sonra İsrail’e yerleşti ve bir aile kurdu. Hikâyeyi çocuklarına ve torunlarına defalarca anlatarak, savaşın dehşetine sessizce isyan eden iyi insanlar olduğundan bahsetti. Fania, Maria ve ailesiyle birkaç yıl sonunda teması kaybetti. Ama gelişen teknoloji iletişimi kolaylaştırdı ve aileler 1990’larda yeniden bağlantı kurdu. O zamandan beri ise düzenli olarak iletişim halindelerdi.
CESUR MARİA’NIN HİKAYESİYLE BÜYÜDÜLER
Sharon, Maria’nın cesaretinin ve büyükannesinin hayatta kalmasının hikâyesini dinleyerek büyüdü. Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin başlamasının hemen ardından yardım teklif etmek ve Lesia ve Alona’ya ulaşmak için bir an olsun tereddüt etmedi. Birbirlerini kan bağından da öte ‘ailelerinin bir parçası’ olarak görüyorlardı.
Ukrayna’da durum kasvetli hale gelir gelmez, Sharon onları İsrail’e güvenli bir şekilde nasıl getirecekleri konusunda beyin fırtınası yapmaya başladı. “Durumun bu şekilde gelişip, savaşa dönüşeceğini ne ben ne de onlar hayal edemedik. Ancak gerçekleştiğinde yapılacak en iyi şeyin onları buraya getirmek olduğuna karar verdik” dedi.
Harvard Üniversitesi’nde okuyan iki genç, Ukraynalı mültecilere kalacak yer sunabilecek kişilerle eşleştiren bir uygulama yaptı. Daha ilk haftada dünya çapında 4 binden fazla potansiyel ev sahibi Ukraynalılara uygulama sayesinde evlerini açtı. Kayıt olan ev sahiplerinin çoğu Ukrayna’ya komşu ülkelerde yaşarken, İsrail ve Kanada kadar uzak yerlerden bile evlerini açanlar vardı.
Harvard Üniversitesi’nde okuyan iki genç, Ukraynalı mültecilere kalacak yer sunabilecek kişilerle eşleştiren bir uygulama yaptı. Daha ilk haftada dünya çapında 4 binden fazla potansiyel ev sahibi Ukraynalılara uygulama sayesinde evlerini açtı. Kayıt olan ev sahiplerinin çoğu Ukrayna’ya komşu ülkelerde yaşarken, İsrail ve Kanada kadar uzak yerlerden bile evlerini açanlar vardı.
HİKAYE DİNLEYENLERİ BÜYÜLEDİ
İlk başta Sharon, çok fazla bürokrasi engeliyle karşılaştı. Ardından bu olağanüstü hikâyeyi İsrail’in ünlü gazetelerinden birinde çalışan Roy Rubinstein ile paylaştı. Hikâyeyi dinleyen hemen herkes büyülenmişti ve yardım etmek için daha da istekliydi.
Kısa sürede Sharon’ın yardım talebi, Yahudilere ait bir medya ajansının eski başkanına ve oradan da hızlıca İsrail Dışişleri Bakanlığı’na ulaştı. Sharon asla ümidini kaybetmemişti ancak bu denli hızlı yayılmasına da şaşırmıştı.
Lesia ve Alona’nın vize onayları etkileyici bir tesadüf sonucu tam da Fania’nın ölümünün üçüncü yıldönümünde geldi.
97 yaşına kadar yaşayan Fania, 1999 yılında diğer kurtulan Yahudilerle birlikte Rafalowka ormanında bir anıt oluşturdu.
Bürokratik engeller aradan çekilmişti ama ulaşım sorunu hala devam ediyordu ve İsrail’e geçmek pek de kolay olmayacaktı. Lesia ve Alona, Ukrayna’dan çıktılar. Önce otobüsle Polonya sınırına, oradan da Münih’e giden uçağa binecekleri Varşova’ya gittiler. Ardından Sharon’ın bir arkadaşı, kuzenlerin Tel Aviv’e uçuşlarının maliyetini karşıladı ve sonunda 6 Mart’ta İsrail’e ulaştılar.
Perspective: A Jewish girl was saved by a Ukrainian family during World War II. Now her grandchildren are returning the favor. https://t.co/uXh2lonuRl
— The Washington Post (@washingtonpost) March 12, 2022
DİĞER AİLE ÜYELERİNİ DE BIRAKMAK İSTEMİYOR
Lesia ve Alona’nın haricinde İsrail’e göç etmek isteyen pek çok aile üyesi vardı. Sharon diğer aile üyelerini de savaşın kucağında bırakmak istemiyordu.
Sharon, “Şu anda biri yedi diğeri dört çocuğu olan iki farklı kadını da kurtarmaya çalışıyoruz” diyor.
Ülkeden ayrılmak basit bir karar değil. Elbette Lesia ve Alona için de çok zor bir karardı. Kuzenler Tel Aviv’e indiklerinde Sharon gözyaşlarını tutamıyor, karmaşık duygular yaşıyordu.
Alona’nın annesi, babası, erkek kardeşi ve yeğenleri hala Ukrayna’da. “Burada olmaktan benim için ikinci bir aile gibi olan Bass ailesinin sıcaklığı ve güvenliğinde olmaktan çok mutluyum” diyordu. “Ama şunu da düşünüyorum. Ukrayna’da geride bıraktığım ve hala tehlikede olan pek çok aile üyem var.”
Şimdilik Alona ve Lesia İsrail’de kalmak için geçici vize aldı. Sharon, ailesiyle birlikte kalıcı vatandaşlık almalarına yardımcı olmak için elinden geleni yapıyor. İstedikleri sürece kendi evinin onların evi olduğunu söylüyor ve şunları ekliyor:
“Maria, büyükannemizi ne kadar süreyle barındıracağı konusunda asla bir zaman sınırı koymadı, biz de yapmamalıyız.”
Washington Post'ta yayımlanan 'A Jewish girl was saved by a Ukrainian family during World War II. Now her grandchildren are returning the favor' başlıklı yazıdan derlenmiştir.