Güncelleme Tarihi:
Katar Dışişleri Bakanı Sheikh Mohammed bin Abdulrahman Al-Thani, CNN International'a verdiği röportajda 'İlerlemeci ve modern ülkesinin, diplomasiye ve Orta Doğu’da barışı güçlendirmeye inandığını' kaydederek, "Biz burada süper güç değiliz. Meseleleri çatışmayla çözmeye de inanmıyoruz," ifadelerini kullandı.
Katar’ın terör finansmanına karşı mücadele ettiğini ve dünyayı potansiyel teröristlerden koruduğunu konuşmasında tekrar tekrar vurgulayan Al Thani, Suudi Arabistan yönetiminden kendilerine yöneltilen "terörü ve bölgedeki ayrılıkçı grupları destekleme" suçlamasının çelişkilerle dolu olduğunu söyledi. Al Thani, "Bu ifadeler çelişkilerle dolu çünkü hem İran’ı, hem Suriye’deki aşırıcı grupları, hem Suudi Arabistan’da ve Yemen’de Müslüman Kardeşleri, hem de diğer yandan Husileri desteklediğimizi söylüyor. Savaş alanında, bunlar birbirine düşmanlar" diye konuştu.
"Suudi muhalefetine ve Katif’te mezhepçi hareketlere destek olduğumuz iddiası tamamen yanlış bilgi" diyen Al Thani, "Katar ve Suudiler arasındaki güvenlik ve istihbarat işbirliği aslında Suudilerin ulusal güvenliğine hizmet etmekte" şeklinde konuştu.
Katar Dışişleri Bakan krizin çözümü için ülkesinin arabuluculuğa açık olduğunun da altını çizdi.
KATAR'DAN İİT'YE KINAMA
Katar, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliğinin bölgedeki son gelişmelere ilişkin açıklaması karşısında şaşkınlığını ifade ederek, söz konusu açıklamayı kınadı.
Katar resmi haber ajansı QNA'da yer alan habere göre, Katar'ın yaptığı açıklamada, İİT Genel Sekreterliğinin bölgede yaşanan gelişmelerin ardından dün yaptığı açıklamanın doğru olmayan, Katar devleti aleyhindeki iddia ve suçlamalara dayandığı ifade edildi.
İİT'nin açıklamasının, Katar'ın maruz kaldığı provokasyon kampanyasının içinde yer aldığı kaydedilen açıklamada, bu kampanyanın, Katar'ın sembollerine ve kurumlarına zarar vermek için tamamen uydurma iftiralara dayandığı ve bunun Doha yönetiminin egemenliğine ve güvenliğine zarar veren kötü niyetin göstergesi olduğu vurgulandı.
"TARAF TUTTU"
Açıklamada, Katar'ın İİT'nin açıklamasından duyduğu üzüntü ifade edilerek, İİT'nin bu durumda çalışmalarını ciddi şekilde ihlal ederek, tüzük gereği kendisine verilen rolü aşmış olduğu ve teşkilata üye belirli devletlerin tutumları yönünde taraf tuttuğu aktarıldı.
İİT'nin bu durumda iddialara ilişkin açıklama istenmesi için ilgili ülkelerle iletişim kurması gerektiği kaydedilen açıklamada, İİT'nin bu açıklamayla hedeflerine, kurumun üzerine tesis edildiği prensiplere ve İslami değerlerle mutabık kalmayacak şekilde hareket ettiği vurgulandı.
Açıklamada Katar, İİT'nin üzerine inşa edildiği prensipler, tüzük ve İslam kardeşliği değerlerinin yanı sıra aşırılık ve terörün her türlüsüyle mücadelede uluslararası topluma olan tam bağlılığını yineledi.
İİT Genel Sekreterliği dün yayımladığı açıklamada, üye ülkelerin, Katar'ın kendi aleyhlerinde karşıt faaliyetlerini tespit eden deliller ve bilgilere dayanarak Katar'la diplomatik ilişkileri kesmesi kapsamında Körfez bölgesinde yaşanan gelişmeleri yakından takip ettiğini belirtmişti. Açıklamada ayrıca Katar'dan, terörist gruplara desteğini durdurması ve provokatif basın faaliyetleri başta olmak üzere Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) çatısı altında imzaladığı anlaşmalara bağlı kalması istenmişti.
MISIR POSTA HİZMETLERİNİ DE DURDURDU
Öte yandan Mısır Posta Teşkilatı bugünden itibaren Katar ile tüm posta hizmetlerini durdurduğunu açıkladı. Posta Teşkilatında yapılan yazılı açıklamada, posta hizmetlerinin durdurulması kararının Mısır'ın Katar ile diplomatik ilişkilerini kestiğini duyurmasının ardından alındığı belirtildi.
Mısır İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığına bağlı Posta Teşilatı, Mısırlılara posta hizmetinin yanı sıra finans hizmeti de sunuyor.
Mısır Merkez Bankası Başkanı Tarık Amir, dün Mısır ve Katar bankaları arasındaki işlemlerin kesildiği ve yerel bankaların Katar riyali ile işlem yapmayı durdurduğu yönündeki haberleri yalanlamıştı.
Suudi Arabistan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır ve Yemen dün "teröre destek vermekle suçladıkları" Katar ile diplomatik ilişkilerini kestiklerini duyurmuştu. Katar'a karşı yapılan diplomatik ablukaya Maldiv Adaları ve uluslararası toplumca meşruiyeti olmayan darbeci general Halife Hafter destekçisi Libya Tobruk hükümeti de katılmıştı. Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn, ülkelerinin hava sahasını Katar'a kapatarak, Katarlı diplomatların 48 saat içerisinde ülkelerinden ayrılmasını istemişti. Katar ise söz konusu iddiaları yalanlamış, ülkenin bir süredir "amacı devlete zarar vermek olan ve tamamı uydurma olan bir iftira kampanyasına maruz kaldığını" vurgulamıştı.