Güncelleme Tarihi:
Dünyanın dört bir yanından 150'den fazla devlet başkanı ve hükümet başkanının katıldığı Birleşmiş Milletler (BM) 77. Genel Kurulu görüşmeleri, yoğun güvenlik önlemleriyle ABD’nin New York kentinde başladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Kurul Salonu'nda katılımcılara gündeme dair dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;
BM 77. Genel Kurulu'nun ülkelerimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Toplantımızı dünyamızın birden fazla tehditle eş zamanlı olarak baş etmeye çalıştığı kritik bir dönemde gerçekleştiriyoruz. Türkiye olarak salgın sürecinde hiçbir ayrım göstermeden, 161 ülkeye destek sağladık. TURKOVAC'ın tüm insanlığın hizmete sunduk. Paris Antlaşmasını geçtiğimiz yıl onayladık.
TAHIL KORİDORU: UKRAYNA TAHILININ DÜNYAYA ULAŞMASINI TEMİN ETTİK
Artan enerji, gıda ve ham madde fiyatlarının oluşturduğu enflasyon baskısı tüm ekonomileri menfi yönde etkilemektedir. Gelişmeler enerji arz önemini de çarpıcı şekilde öne taşımıştır. Bölgesel ve küresel enerji güvenliğini destekleyen pek çok projeyi hayata geçirdik. Yaşanan süreç, gıda güvenliğini de riske atmıştır. İnsanlığın karşı karşıya kaldığı karanlık tabloyu, uluslararası işbirliği ve dayanışmayı hakkaniyetli bir yaklaşımla güçlendirmektedir. Türkiye olarak bu iradeyi salgın ve iklim değişikliği süreçleri yanında Rusya-Ukrayna savaşının meydana getirdiği sarsıntılarla mücadele de ortaya koyuyoruz. Tarafları önce Antalya diplomasi töreninde sonra da İstanbul'da bir araya getirdik. Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden dünyaya ulaşmasını temin ettik. Bu gelişmeyi sağlayan İstanbul mutabakatının 2. ayı dolarken sevkiyatın ivme kazanmasını izliyoruz.
ERDOĞAN'DAN DÜNYAYA BARIŞ ÇAĞRISI
Dünyanın 4 bir yanında uluslararası camiadan medet umanların BM'ye güven bu başarıyla tazelenmiştir. İstanbul mutabakatı taraflar açısından sonuç verdiğini de ispatlamıştır. Tüm insanlığın güvenliğini ilgilendiren Zaporijya nükleer santrali için de gösterilebilir. Buradan uluslararası kuruluşları ve tüm ülkelerin, Türkiye'nin kalıcı barış çabalarına samimi destek vermeye çağırıyorum. Diğer yandan milyonlarca insanı mağdur eden tüm bu felaketler etkin çok taraflılığın BM'de de vücut bulması için daha fazla çaba göstermemiz gerektiğini bir kez daha hatırlatmıştır. Bilhassa güvenlik konseyinin daha etkin, demokratik, hesap verebilirlik bir yapı tüm insanlığın barış, adalet ve refah arayışında önemli bir dönüm noktası teşkil edecektir. İnanç ve azimle yürüttüğümüz bu mücadeleye tüm ülkelerden destek beklediğimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum.
Diğer bir komşu ülkemiz Irak'ta da huzur ve istikrarın hakim kılınması için her türlü çabayı sergiliyoruz. Irak'ta refahın sürdürülebilir şekilde artması, terör örgütlerinin istismarlının önlenmesi ancak böyle mümkündür. Bu kürsüden daha öncede vurguladığım gibi terör örgütleriyle ayrımları reddeden samimi işbirliği içinde kazanabiliriz. Terör örgütleri ve zalim rejimler yerine ülkemizle işbirliği yaparak bölgemizin refahına katkı sunabilecek herkesle çalışmaya hazırız.
Libya'nın istikrar ve refahı başta komşuları olmak üzere, tüm bölge için kritik önemlidir. Amacımız Libya halkının egemenliğini, bütünlüğünü koruyarak hak ettiği refahı sağlamaktır.
Orta Doğu coğrafyasında kalıcı barış için sona erdirilmesi gerektiğini gördüğümüz, İsrail-Filistin sorununa iki devletli çözümü destekliyoruz. Filistinlilerin can ve mal güvenliğini sağlanması şarttır. Bölgedeki sorunun adil, kalıcı ve kapsamlı çözüme kavuşturulması için bağımsız ve egemen Filistin devletinin kurulması dışında ihtimal yoktur. Bu süreçte BM Filistinli mültecilere yardım ajansının kurumsal ve mali kapasitesinin geliştirilerek Filistinli mazlumlara sahip çıkılması uluslararası sorunudur.
Azerbaycan'ın işgal altındaki topraklarını kurtarması, Güney Kafkasya'da kalıcı barış için tarihi fırsat penceresi açılmıştır. Türkiye olarak çok önemli adımlar attık. Ülkemizi de yakından ilgilendiren bölgedeki ulaştırma bağlantılarının da kısa sürede açılması bölgedeki ülkeler adına önemli bir gelişme olacaktır. Türkiye bu zor günlerinde Afgan kardeşlerini desteklemeyi sürdürecektir. Hindistan ve Pakistan'ın aralarında hala güçlü bir barış ve işbirliği tesis edilememiş olmasından üzüntü duyuyoruz. Geçtiğimiz günlerde sel felaketi yaşayan Pakistan'a tekrar geçmiş olsun diyoruz. Temennimiz Keşmir'de kalıcı barış olmasıdır. Afetin ardından başlattığımız insani yardım çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz.
KKTC RESMEN TANINMALI
Kıbrıs Türk halkının egemen eşitlik hakkının tescil edilmesi Ada’daki çözümün anahtarıdır. Uluslararası toplumu, Kıbrıs Türklerine yönelik zulme son vermeye ve bir an önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni resmen tanımaya davet ediyoruz.