Güncelleme Tarihi:
Esad rejiminin büyük oranda kontrolü sağladığı Halep'te, kentin doğusundaki sivil ve muhaliflerin tahliyesi sürerken; BM'nin 'Suriye' komisyonuna şok bir belge ulaştı.
Suriye'de faaliyet gösteren ve gönüllülerden oluşan Beyaz Baretliler sivil toplum kuruluşunun gönderdiği mektupta, Halep'te "çok büyük ihtimalle" Rusya tarafından gerçekleştirilen hava saldırılarında bin 207 sivilin öldüğü belirtildi.
39 sayfalık belgede, büyük bölümü Temmuz-Aralık aylarında düzenlenen 304 saldırıda hayatını kaybeden siviller arasında 380 de çocuk bulunduğu bildirildi.
BİNLERCE KİŞİ TAHLİYE EDİLDİ
Halep'te rejim ve muhalifler arasındaki ateşkes anlaşması kapsamında dün başlayan tahliye işlemlerinde, kentin kuşatma altındaki doğu mahallelerindeki binlerce kişi şehirden dışarı çıkarıldı. Otobüs ve ambulanslardan oluşan üç konvoyla Halep'in doğusundan tahliye edilen kişiler arasında; siviller, muhalif savaşçılar ve aileleri bulunuyordu.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nden yapılan son açıklamada, "Yaklaşık 3 bin sivil ve 40'dan fazla yaralı dışarı çıkarıldı" denildi. Açıklamada, tahliye işlemlerinin günlerce sürebileceği belirtildi.
BM: HALEN 50 BİN KİŞİ KUŞATMA ALTINDA
Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura ise Halep'in doğusunda hâlâ yaklaşık 50 bin kişinin kuşatma altında olduğunu söyledi. Mistura, bu kişilerden 40 bininin sivil olduğunu belirtti.
AB'DEN 'SURİYE' İTİRAFI
Öte yandan AA'nın haberine göre, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin liderleri; Esad rejimi, Rusya ile İran'ı sivilleri ve hastaneleri ayrım gözetmeyen saldırılarından dolayı kınadı. AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ise Suriye konusunda etkili olamadıklarını kabul etti.
Belçika'nın başkenti Brüksel'de gerçekleştirilen AB Liderler Zirvesi'nde, Suriye'deki gelişmeler ele alındı. Zirvenin sonuç bildirisinde, "AB Konseyi, Suriye rejimi ve müttefikleri özellikle de Rusya ve İran tarafından Halep'e yönelik devam eden saldırıları, siviller ve hastanelerin kasten hedef alınmasını şiddetle kınar" ifadesi kullanıldı.
AB liderleri, Suriye rejimi, müttefiki Rusya ve savaşın taraflarını bazı tedbirleri almaya çağırdı. Doğu Halep halkının güvenli ve onurlu bir şekilde Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde istedikleri yere gitmelerine izin verilmesi, bu bölgeye acilen ve koşulsuz olarak yardım ulaştırılması ve burada yaşayanlara ayrım gözetmeksizin korunma sağlanması istendi.
Ayrıca, ülke çapında sağlık çalışanları ve kurumlarının korunması talep edilerek, uluslararası hukukun gereğinin tüm Suriye'de, özellikle de kuşatma altındaki yerlerde tam olarak uygulanması çağrısında bulunuldu.
Suriye'de çatışmaların derhal durdurulması istenerek, "bazıları savaş suçu olabilecek şekilde, uluslararası kanunları ihlal edenlerin hesap vereceği", AB'nin tüm seçenekleri değerlendirdiği kaydedildi.
"AB'NİN KAPASİTESİ BELLİ"
Zirve bitiminde basın toplantısı düzenleyen Tusk, "Suriye'deki çatışmaları güçle durdurmak imkansız. AB'nin bu tür bir önlemi kullanacak ne niyeti ne de kapasitesi var ama lütfen AB'yi suçlamayı bırakın" dedi.
Tusk, Suriye konusunda, öncelikle küresel oyuncular ve Avrupa kamuoyuyla samimi olunması gerektiğine dikkati çekti.
"Yeterince etkili olmadığımızı biliyorum. Kimin yeterince etkili olduğunu da biliyorum ama bu, insani yardımda değil bombalamada etkili" değerlendirmesinde bulunan Tusk, AB'nin Suriye konusunda bu aşamada insani yardım ve diplomatik çabalara yoğunlaştığını aktardı.
Donald Tusk, siviller için oluşturulan güvenlik koridorunun istikrarlı ve sürdürülebilir olduğundan şüphe duyduğunu belirterek, tüm AB kurumları ve diplomatlarının bu konuda çalışmaya devam ettiğini sözlerine ekledi.