Güncelleme Tarihi:
Güney Kore'nin başkenti Seul’un Itaewon semtindeki Cadılar Bayramı (Halloween) kutlamaları sırasında dar bir sokakta yaşanan izdihamda en az 154 kişinin hayatını kaybetmesi, ileriki dönemlerde nüfusu hızla artan kentlerde de benzer faciaların yaşanabileceği ihtimalini akıllara getiriyor.
Seul kenti pandemi yasaklarının kalktığı ilk Cadılar Bayramı kutlamalarına hazırlanırken pek çok genç, aradan geçen üç yılın sonunda gönüllerince eğlenebilecekleri bir gece hayal ediyordu. Kendi tasarladıkları kıyafetlerle dışarı çıkan gençler, şehrin hemen her sokağında başlayan şölen havasını solumaya başlamıştı.
En yeni K-pop hitleriyle eğlenenlerin yanı sıra, Türk, Yunan, İtalyan ve diğer uluslararası mutfakları ziyaret edenler gecenin ilerleyen saatlerinde Itaewon semtinin çevresinde toplanmaya başladı.
'KURTARMA EKİPLERİ ÇALIŞIRKEN KULÜPLER HÂLÂ AÇIKTI!'
Gecenin ilerleyen saatlerinde eğlencenin dozunu iyice arttıran kalabalık, Itaewon semtindeki Hamilton Oteli’nin hemen yanındaki 11 metrelik bir ara sokağa yöneldi. Çığlıkların duyulmaya başlandığı o anlarda, panik iyice arttı.
“İtmeyin” haykırışlarının yükseldiği dar sokakta, paniğin yerini izdiham aldı. Yüzlerce genç birbirlerinin üzerine basarak dar sokaktan çıkmaya çalıştı.
Olay günü izdihamdan kurtulmayı başaran Gael Lim, cumartesi gecesi izdihamın yaşandığı anlarda orada olan arkadaşlarından haber alamadığını söylerken yaşanan tabloyu şu sözlerle aktardı:
“İnanılmaz bir manzara vardı. İnsanlar hayatlarını kurtarmak için o daracık sokaktan çıkmaya çalışırken ve yerlerde can çekişirken, kaldırımda dans etmeye devam eden insanlar gördüm. Kurtarma ekiplerinin ezilenleri hayata döndürmek için yaptığı müdahale esnasında dahi kulüpler açıktı. Bu manzara bir türlü kafamdan çıkmıyor. Söyleyecek hiçbir şey bulamıyorum.”
'PANİĞE KAPILDIKLARI İÇİN ÖLMÜYORLAR, ÖLDÜKLERİ İÇİN PANİĞE KAPILIYORLAR'
İzdihamın çıkmasını tetikleyen şeyin ne olduğu sorusu ise en merak edilenlerin başında yer alıyor. Kitle güvenliği üzerine çalışmaları bulunan Suffolk Üniversitesi profesörlerinden G. Keith Still, Seul'de yaşananları değerlendirdi.
İnsanların kapalı alanlarda bir araya geldiğinde kurtulmak için "itme" eğiliminde olduğunu belirten G. Keith Still, itme hareketlerinin dalgalanmaya yol açtığını ve kalabalıktaki kişilerin düşmesine neden olduğunu söylüyor. Bunun bir tür "domino etkisi" olduğunu söyleyen Still, kalabalığın içinde ne kadar çok insan varsa, kalabalığın gücünün o kadar fazla olduğunu belirtti ve ekledi:
“Itaewon'de kalabalık tek bir yere yönelmek durumunda kalıyor ve eğer kapalı bir alandaysanız, yere düşen insanların yeniden ayağa kalkması mümkün olmuyor."
İnsanların kalabalıktan kaçmak için mücadele ederken ciddi şekilde yaralanabileceğini ve izdiham anında bilincini kaybedebileceğini söyleyen Still, kan dolaşımının ciddi oranda kısıtlandığı anlarda kişilerin 30 saniyede bilincinin kapandığını ifade etti.
"İnsanlar panikledikleri için ölmez, öldükleri için panikler" diyen Still, yaşanan izdihamda insanların birbirleri üzerine düştüğü ve ayağa kalkmaya çalışanların birbirlerine dolanarak ayağa kalkamadığını söyledi. Kısacası, bu tablonun kitle üzerinde yarattığı etki kaosunu daha da arttırdı.
'BUNUN NASIL BEKLENMEDİK BİR ŞEY OLDUĞUNU ANLAYAMIYORUM!'
Itaewon semtindeki olay yerine gelen sağlık ekiplerinin tüm müdahalelerine rağmen izdihamda, çoğu 20'li ve 30'lu yaşlarında olan 150'den fazla insan ezilerek can verdi. Olay esnasında 33’ü ağır 149 kişinin yaralandığı açıklandı.
Seul'deki felaketin boyutu gün aydınlanınca ortaya çıktı. İzdihamdan canlı kurtulanların açıklamaları felaketin boyutlarını gözler önüne serdi.
Güney Kore tarihinin en kötü felaketlerinden biri olarak gösterilen trajik olayın ardından eleştiri okları yöneticilere döndü. Kültür ve teknoloji alanında önemli bir merkez olan Güney Kore’de yaşanan facianın önüne geçecek herhangi bir önlemin alınmamış olması ciddi tepkilere yol açtı.
Olaya ilişkin detayları The New York Times’a anlatan ve beş yıldır Itaewon'da kebapçılık yapan 36 yaşındaki Ulaş Çetinkaya ise daha önce bu oranda bir kalabalıkla karşılaşmadığını söyledi. Covid-19 kısıtlamalarının ardından Cadılar Bayramının yaşanan ilk büyük festivallerden bir olduğunu belirten Çetinkaya, artan kalabalığa rağmen polis sayısındaki azlık karşısında şaşırdığını belirtti ve devam etti:
“Polis için bunun nasıl beklenmedik bir şey olduğunu anlayamıyorum. Açıkçası yaşananlar için ben de yetkilileri suçluyorum.”
Yaşanan trajedinin sosyal medyada başlatılan kampanyalarda, Mart ayında Devlet Başkanlığı'na seçilen ve 10 Mayıs'ta yemin ederek görevine başlayan Yoon Suk-yeol’un istifası istendi.
Yaşananları yerinde inceleyen Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk-yeol, kapsamlı bir soruşturma başlatacaklarını açıkladı. Yetkililerin izdihama giden yolu yeniden canlandırarak ezilmeyi tetikleyen herhangi birinin olup olmadığını araştırdıklarını söylen Güney Kore Devlet Başkanı, bir haftalık yas ilan edildiğini duyurdu.
'İNSAN YAŞAMINA SAYGI DUYMAKTA ÇOK GERİDEYİZ'
Felaketin arından trajedinin yaşandığı yere gelen birçok kent sakini, hayatını kaybedenleri anmak için olay yerine çiçekler ve notlar bıraktı.
İnsan Hakları Örgütü “Citizens’ Alliance for a Safe Society” lideri Choi Chang-woo ise, “Toplumumuz servet birikimi ve güçlü bir ekonomi inşa etme noktasında önemli bir yol kat etti. Ancak insan yaşamına saygı duymakta çok gerideyiz” dedi.
NÜFUSU HIZLA KALABALIKLAŞAN ŞEHİRLERDE TEHLİKELER ARTIYOR
Son birkaç yılda dünyanın çeşitli kentlerinde çıkan izdihamlar neticesinde çok sayıda insan hayatını kaybetti. Peki ama Covid-19 pandemisinin ardından meydana gelen olayların sayısındaki artışın sebebini nasıl açıklamak gerekiyor?
Birleşmiş Milletler, dünya nüfusundaki artışın hızına dikkat çektiği 2017 raporunda, dünya nüfusunun 2050'de 9,8 milyara, 2100'de ise 11,2 milyara ulaşacağı tahmin ettiğini açıkladı.
Son üç yıldır Covid-19 pandemisi nedeniyle dünya genelinde kentleri terk eden milyonlarca şehir sakini pandeminin bitmesiyle birlikte, yeniden şehir merkezlerine akın etmeye başladı. Yaşanan bu gelişme, mega kentlerin nüfus yoğunluğunun eskisinden daha fazla artış göstermesine neden oldu.
Bunun üzerinde bir de, şehirden uzak duran insanların bir yıl içinde eskisinden daha fazla kalabalıklarla karşı karşıya kalması eklenince, ortaya “kalabalık korkusu” olarak da adlandırılabilecek endişeler çıktı.
İZDİHAMLARA KARŞI YETKİLİLERİN ‘ACİL DURUM PLANI’ BULUNMUYOR!
Kalabalık kentlerde yaşanan felaketlerin ilk sinyali 31 Aralık 2014’te Çin'in en kalabalık şehri Şanghay'daki yeni yıl kutlamalarından geldi. Yeni yıl kutlamaları için kent merkezine toplanan insanlar arasında çıkan izdihamda, en az 35 kişi hayatını kaybetmiş, 42 kişi de yaralanmıştı.
Yaşanan felaketin ardından hazırlanan Public Health Lesson from Shanghai New Year’s Eve Stampede adlı çalışmada, izdihamları tetikleyen etkenler modellendi.
İzdihamların çıkış nedenleri belirsizliğini koruduğu belirtildi. İzdihamların temel çıkışını “çalkantılı akış” olarak gösteren çalışma, kalabalık nüfus alanlarının panik duygusunu arttığı ifade edildi.
Çalışmanın en dikkat çeken yanı ise nüfus artışıyla birlikte ortaya çıkan olası izdiham senaryolarına karşı yetkili makamların “acil durum planlarının” yapılmamış olmasıydı. Dahası hükümetlerin bu konuyu “Afet plânı" kapsamında ele almadığı vurgusu da dikkat çekti.
Öyle ki, Seul’da yaşanan faciada yetkililerin olası bir izdiham senaryosu üzerinde durmadığı da görülmüş oldu. Cadılar Bayramı kutlamalarından iki gün önce Yongsan bölgesinde koronavirüs önlemleri, sokak temizliği, restoran denetimleri ve uyuşturucu ticaretine yönelik operasyonlar yapılırken, olası bir kalabalık karşısında yapılması gerekenler üzerine herhangi bir hazırlık yapılmadığı anlaşıldı.
İKİ YILDA MEYDANA GELEN İZDİHAMLAR
Özellikle, nüfus alanlarının hızla büyümesi ve “kalabalık korkusu”nun arttığı kentlerde meydana gelen izdihamlar ciddi bir tehdit halini alıyor. Gelin isterseniz son iki yıla damgasını vuran izdihamlara bakalım.
MAYIS 2021
İsrail'de Lag BaOmer Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen izdiham nedeniyle 45 kişi yaşamını yitirirken 150 kişi de yaralanmıştı. Olay, yaklaşık 100 bin Yahudi ibadetçi Lag BaOmer Bayramı vesilesiyle Meron Dağı’ndaki Rabi Şimon Bar Yohay mezarında dua ettiği ve kutlamalarda bulunduğu sırada yaşandı. Söz konusu mezarlığın dar bir bölgede bulunması sebebiyle çok sayıda insanın toplanmasının tehlikeli olacağı uyarıları yapılmış ancak hükümetin sorunu görmezden geldiği iddia edilmişti.
KASIM 2021
ABD’nin Texas eyaletindeki Houston kentinde düzenlenen Astroworld Festivalinde sahne alan ünlü rapçi Travis Scott'ın konserinde yaşanan izdihamda 8 kişi hayatını kaybederken, 300’ün üzerinde kişi de yaralandı. 50 bin kişinin katıldığı festivalde izdihamın çıkış nedeninin, kalabalığın sahnenin önüne doğru ilerlemeye çalışmasından kaynaklandığını duyuruldu. Kalp krizi geçiren 11 kişi hastaneye kaldırılırken sekizi kurtarılamadı.
OCAK 2022
Afrika Uluslar Kupası'nda Kamerun ile Komorlar arasında oynan yarı final maçı öncesinde giriş kapısında çıkan izdiham nedeniyle çok sayıda kişi yaralandı, en az 8 kişi hayatını kaybederken, 38 kişi de yaralandı. İzdihamın 60 bin kapasiteli stadyumdaki maçı seyretmek içeri girmeye çalışan taraftarın Covid-19 önlemleri gereğinde içeri alınmamasının ardından yaşandığı ileri sürüldü. Felaketin gerçek sebebi ise bir süre sonra anlaşıldı. Yeni inşa edilen stadyumda oynanan ilk tur maçlarda seyirci oranının düşük kalması nedeniyle Kamerunlu yetkililerin bedava bilet dağıtması ve bunun taraftarın stadyum çevresine gelmesi felakete yol açtı.
EKİM 2022
Ekim ayı başında Endonezya'nın Malang kentindeki Kanjuruhan Stadyumu'nda oynanan futbol maçı sonrasında 3 bin kişinin sahaya zorla girmesinin ardından çıkan olaylarda, 174 kişi hayatını kaybederken 180 kişi de ağır yaralandı. Yaşanan facia spor tarihindeki en büyük felaketlerden biri olarak kayda geçti.