Güncelleme Tarihi:
Dünya günlerdir deyim yerindeyse her an Rusya ve Ukrayna arasında yaşanabilecek sıcak bir çatışmanın nefesini ensesinde hissediyor. Tarafların karşılıklı açıklamaları ve dünya liderlerinin hiç bitmeyen diplomasi trafiği gerilimi düşürecekmiş gibi görünse de Rusya tarafından atılan son adımlar ve ABD'den gelen 'savaş her an başlayabilir' iddiası gözlerin bir kez daha dünyanın hali hazırdaki en gergin noktasına çevrilmesine neden oldu.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile ABD Başkanı Joe Biden dün gece telefonda görüşerek olası savaş durumunda temas halinde kalmaya karar verirken ve diplomasi çabalarının desteklenmesi konusunda anlaştılar. Ancak İngiliz medyasına göre Rusya, dün yapılan tüm açıklamalara rağmen Ukrayna sınırlarındaki askeri birliklerini artırmaya devam ediyor.
Bölgeden gelen son haberlere göre Rusya ordusunun kara gücünün tamı tamına yüzde %60'ı Ukrayna sınırına konuşlandırılmış durumda. Rus ordusunun büyüklüğü ve silah gücü düşünüldüğünde bu oranın büyüklüğü daha da çarpıcı hale geliyor.
Rusya'nın sınıra bin birlik daha gönderdiği iddiası da krizi yumuşatmaya çalışma çabalarına gölge düşürdü.
İngiliz yetkililere göre Rusya'dan 14 tabur daha Ukrayna'ya doğru yola çıktı. Bu taburların her birinde ise 800 birlik olduğu düşünülüyor. Daha öncesinde sınıra dizilen 100 taburla birlikte bu rakamlar Rusya'nın Ukrayna'yı işgal edebilmesi için fazlasıyla yeterli olarak değerlendiriliyor.
Uzmanlar ise bu hamlenin dün Lavrov'un yaptığı açıklamalara rağmen Putin'in krizi haftalarca uzatabileceği olasılığını dillendiriyor.
ABD'DEN UKRAYNA'YA 1 MİLYAR DOLAR!
Beyaz Saray dün gece bir kez daha Rus işgalinin her an başlayabileceği konusunda açıklama yaparken ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ülkesinin Ukrayna'ya 1 milyar dolara kadar devlet borcu garantisi teklif ettiğini açıkladı.
Blinken, Rusya'nın askeri hareketliliğinin yarattığı baskı karşısında Ukrayna ekonomisine destek olmak için bu kararın alındığını açıkladı:
"Bu teklif, halkı Rusya'nın istikrarsızlaştırıcı politikasıyla karşı karşıya olan Ukrayna'nın ekonomik istikrar, büyüme ve refahını artıracak. IMF, G7 ve diğer uluslararası mali yapılanmalar ve diğer varlıklı bağışçılar da bu çabaya destek verebilir."
ABD Dışişleri Antony Blinken yaptığı yazılı açıklamada ABD’nin Ukrayna’nın başkenti Kiev’deki büyükelçiliğinin bölgede artan güvenlik endişeleri nedeniyle Lviv'e geçici olarak taşınması sürecinde olduklarını aktardı. Dünyanın her yerindeki ABD’lilerin emniyet ve güvenliğinden daha yüksek önceliği olmadığını ifade eden Blinken, “Rus kuvvetlerinin birikmesindeki dramatik hızlanma nedeniyle Kiev'deki büyükelçiliğimizi Lviv'e geçici olarak taşıma sürecindeyiz. Büyükelçilik, Ukrayna'daki diplomatik angajmanı koordine ederek Ukrayna hükümetiyle ilişki içinde olmaya devam edecek. Ayrıca krizi azaltmak için yoğun diplomatik çabalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
Blinken ABD vatandaşlarına Ukrayna'yı terk edin çağrısı yaparken aynı saatlerde Beyaz Saray da Belarus'taki ABD vatandaşlarını bu ülkeyi terk etmek konusunda uyardı. Belarus krizde Rusya'nın yanında yer alırken aynı zamanda iki ülke birlikte askeri tatbikat düzenlemeye devam ediyor.
UKRAYNA’DA 16 ŞUBAT “BİRLİK GÜNÜ” ADIYLA RESMİ TATİL İLAN EDİLDİ
Zelenskiy, ABD'den Rusya'nın Çarşamba günü işgal edebileceği yönündeki haberleri duyduğunu, ancak 16 Şubat'ı "birlik günü" haline getireceklerini söyledi. Zelenskiy yaptığı açıklamada, "Bizi yine büyük bir savaşla korkutuyor, askeri işgalin tarihini veriyorlar. Bu ilk değil. Ama devletimiz bugün her zamankinden daha güçlü" dedi.
Zelenskiy , "Barış istiyoruz ve tüm sorunları müzakereler yoluyla çözmek istiyoruz" ifadesini kullandı. Zelenskiy, Donbas ve Kırım'ın diplomatik yollarla yeniden Ukrayna kontrolüne geri döneceği öngörüsünde bulundu. Ukrayna ordusunu öven Zelenskiy, "Sekiz yıl öncesine göre çok daha güçlü" dedi.
ÖZEL TAKTİK EKİBİ TOPLADILAR
ABD'nin de Rus işgaline hazırlık için Beyaz Saray'da özel bir taktik ekibi oluşturduğu açıklandı. Beyaz Saray olası bir saldırı durumunda Ukrayna'da atılacak adımları önceden belirlemek üzere siyasilerden ve askerlerden oluşan bir ekiple birlikte hazırlık yapıyor.
Güvenlik endişeleri nedeniyle Dünya Bankası ve IMF'ni de Ukrayna'daki personelini başka bir yere taşıdığı açıklandı.
Ukrayna'yı işgal etmesi durumunda Rusya'ya yaptırım uygulayacağını açıklayan ülkelerin arasına Japonya da katılırken Brezilya Devlet Başkanı Bolsonaro'nun Moskova'ya gideceğini açıklaması da soru işaretleri yarattı. Krizde her zaman barışçıl çözümden yana olduğunu söyleyen ve ABD ile yakın ilişkileri olan Brezilya'nın Moskova ziyareti ülkenin Rusya ile olan ekonomik ilişkileri nedeniyle Putin'e destek verebileceği ihtimali olduğu söyleniyor.
Dün Ukrayna'ya giderek Zelenskiy ile görüşen Almanya Başbakanı Olaf Scholz, bugün de Rusya'ya giderek Putin ile görüşecek ve savaş ihtimalinin ortadan kaldırılması için diplomatik temaslar yapmaya devam edecek.
KİEVLİLER SİLAH DEPOLUYOR
Tüm bu gelişmelere karşın Kiev sokaklarında hayat normal. Hürriyet'in telefonda görüştüğü Kiev sakinleri, “Bugün (dün) hava güneşli ve açık. Restoranlar kalabalık, bir telaş havası yok” diyor. Ancak sıfır noktasına 700 km uzaklıktaki başkentte bile halk silah edinmeye başlamış. Yivsiz pompalı tüfekler popüler, ancak bunların çoğu illegal olarak satın alınıyor. Konuya yakın bir kaynak, “Kiev’in hedef alınabileceğine dair iddialar gündeme gelince silah ve mermi satışları patladı. İnsanlar ‘ne olur ne olmaz’ diye silah satın alıyor” dedi.
UKRAYNA KAPANIYOR, OLİGARKLAR KAÇIYOR
Başkent Kiev’de hayat normal seyrinde devam etmesine, restoranların dolu, trafiğin yoğun olmasına rağmen hava ulaşımının durabileceği beklentisi korku yaratıyor. Ukraynalı zenginlerin ülkeden kaçmaya başladığı iddia edildi. Rus basınına göre, sadece bir günde Kiev havalimanlarından kalkan 20 adet özel uçak, Avrupa kentlerine indi. Ukrayna hükümeti, parlamentonun zengin üyelerinin kaçmasını engellemek için milletvekillerinin ülke dışına çıkmasını yasaklamıştı.
UÇUŞ İPTALLERİ BAŞLADI
2014 yılında Rusya yanlısı ayrılıkçılar, Kuala Lumpur-Amsterdam seferini yapan yolcu uçağını Ukrayna üzerinde düşürmüş, 198’i Hollanda vatandaşı 298 kişi hayatını kaybetmişti. Hollandalı havayolu şirketi ‘KLM’, Ukrayna uçuşlarını süresiz durdurdu. Ukraynalı ‘SkyUp’, Portekiz kalkışlı Kiev seferini, uçağın İrlandalı sahibi izin vermediği için tamamlayamadı ve üçüncü bir ülkeye inmek zorunda kaldı. Alman Lufthansa, uçuşları askıya almayı değerlendirdiklerini söyledi. Henüz operasyonlarını normal şekilde sürdüren Türk Hava Yolları ise Ukrayna yolcularına bilet iptal ve değişim hakkı tanıdı.
TÜRK DIŞİŞLERİ DE UYARDI
Aralarında ABD, Almanya, İngiltere, Norveç, Hollanda, Güney Kore, Japonya’nın da olduğu yaklaşık 40 ülke vatandaşlarını Ukrayna’dan ayrılmaları yönünde uyardı. Hürriyet’e konuşan Türk-Ukrayna İşadamları Derneği (TUİD) Genel Koordinatörü Alaaddin Güven Memiş, Türk Dışişleri Bakanlığı’nın da benzer bir çağrıda bulunduğunu söyledi. Memiş, “Dışişleri ülkedeki Türk vatandaşlarına telefonla ulaştı ve dönmemizi tavsiye etti. Türk Büyükelçiliği de benzer uyarıyı yaptı. Ukrayna’daki Türk iş insanları olarak hafta içinde toplanarak gelişmeleri değerlendireceğiz. Şu an Kiev kalkışlı Türkiye uçaklarında yer bulmak imkânsız ancak ben buradayım. Kalmayı seçen çok kişi var” dedi. Dışişleri Bakanlığı, geçen hafta sonu yaptığı açıklamada Türk vatandaşlarını Ukrayna’nın doğu bölgelerine seyahat etmekten kaçınmaya çağırmıştı. (Muhammed Kafadar-Hürriyet)