Güncelleme Tarihi:
Kabuslara girecek kadar korkunç, üç kafalı bir yaratıktı. Dişleri görene korku veriyor, ağzı zehirle köpürüyordu. Yelesinden kıvır kıvır yılanlar fışkırıyordu. Kuyruğu da tıslayan bir yılandı. O kadar büyüktü ki içinde yaşadığı mağaranın tamamını dolduruyordu. Bir havladı mı yerler gökler inliyordu. Bazıları gözlerinin ateşten olduğunu söylüyordu. Yunan ozan Hesiodos'un aktardığına göre, o kadar ürkütücüydü ki bırakın üstesinden gelmeyi, tarif etmek bile imkânsızdı.
Bu canavarın adı Kerberos'tu. İlk olarak MÖ 8'inci yüzyılda Antik Yunan metinlerinde ortaya çıktı, daha sonra Roma metinlerinde de bahsedilir oldu. Yunan mitolojisinde ölülere hükmeden yer altı tanrısı Hades'in köpeğiydi. Görevi ölüler dünyasının kapısını korumak, kimsenin dışarı çıkmasına izin vermemek ve davetsiz misafirlerin içeri girişini engellemekti.
Geçtiğimiz günlerde Avrupa'yı etkisine alan sıcak dalgasına da Kerberos adı verildi. Peki bunun sebebi neydi?
BİLİM İNSANLARI İKİYE BÖLÜNDÜ
Kasırgalar ve tayfunlar gibi büyük fırtınalara, dünya genelindeki meteoroloji uzmanlarının kendi aralarındaki iletişimlerini kolaylaştırmak amacıyla isim verilmesi çok yaygın bir durum. Tropikal siklonların isimleri de 6 yıllık aralıklarla tekrar tekrar kullanılan yaygın ve uluslararası kamuoyunda kabul görmüş insan isimleri listesinden seçiliyor. Örneğin bu yıl Atlas Okyanusu'ndaki tropik fırtınalara Emily, Cindy, Sean gibi isimler verildi.
Sıcak dalgalarına verilen isimler ise böyle bir sürecin sonucu değil. Dahası bu durum günümüzde meteorologlar arasında hararetli tartışmalara da neden oluyor.
Aşırı sıcak olaylarının isimlendirilmesine ilişkin bir uluslararası konvansiyon bulunmuyor. Fırtınaların isimlendirilmesinden sorumlu kuruluş olan Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) sıcak dalgalarına isim verilmesinin, odağı kamu sağlığına yönelik tehditten uzaklaştıracağını savunuyor.
Kurum "iki günden daha uzun süren olağanüstü yüksek sıcaklıklar" olarak tanımlanan sıcak dalgalarına ilişkin öngörüleri ve uyarıları isimlendirme biliminin henüz çok erken evrelerde olduğunu, bu nedenle tutarlı ve etkili bir biçimde yapılamayacağını ifade ediyor.
Tartışmanın diğer tarafında ise sıcak dalgalarına isim vermenin "büyük oranda küçümsenen ve ciddi anlamda yanlış anlaşılan" sıcak tehdidine dikkat çekmenin en iyi yolu olduğunu düşünenler var. Bu da gittikçe daha sık yaşadığımız sıcak dalgalarını başka kurumların isimlendirmesine neden oluyor.
BU YILKİ İSİMLER İTALYA'DAN ÇIKTI
Örneğin Haziran 2022'de İspanya'nın Sevilla şehrinin yerel yönetimi, sıcak dalgalarını isimlendirmek için bir pilot program başlatmıştı. Bu girişimden bir ay sonra yaşanan 3'üncü kategori sıcak dalgası Zoe olarak isimlendirilmiş ve ülkenin güneyinde 43 derecelik sıcaklıklar yaşanmasına yol açmıştı.
İtalya'nın bazı bölümlerini ve Avrupa'nın güneyini etkileyen ve hava sıcaklıklarını 48,8 dereceye kadar yükselten son sıcak dalgalarına Hades'in köpeği Kerberos ile kayıkçısı Kharoon'un adları verildi.
Bu isimlendirmelerin kaynağı bir İtalyan hava durumu sitesi olan ilMeteo. Aslına bakılırsa ilMeteo, 2017 yılından bu yana aşırı sıcak yaşanan yüksek basınç alanlarına mitolojik karakterlerin isimlerini veriyor. Ancak bu yıl bu isimler dünya genelinde de kabul gördü. Hatta internette bu isimlerin İtalyan Meteoroloji Topluluğu tarafından belirlendiği yönünde yanlış iddialar da yayıldı.
İtalyan Meteoroloji Topluluğu tarafından BBC'ye yapılan açıklamada, sıcak dalgalarının isimlendirilmesinin gayri resmî bir durum olduğu ve "İtalya özelinde bir bakıma sansasyon yaratmayı amaçladığı" belirtildi. Kurum sözcüsü sıcak dalgalarını isimlendirenlerin kendileri olmadığını vurguladı.
SICAK DALGALARININ BAŞI SONU BELLİ DEĞİL
Resmî kurumların sıcak dalgalarını isimlendirmekteki gönülsüzlüğünün en önemli sebeplerinden biri dalgaları birbirinden ayırmanın zorluğu. Zira sıcak dalgaları çoğu zaman başı sonu belli dönemlerden ziyade iç içe geçmiş ve ülke sınırlarını aşan hava olayları olarak karşımıza çıkıyor.
WMO'da aşırı ısı danışmanı olarak görev yapan John Nairns, "Sıcak dalgasının yoğunluğunun farklı seviyeleri ile bir sıcak dalgasının içindeki bağlantılı etkiler önemlidir" dedi ve ekledi:
"Bu değerli bilgi tek bir hava sistemi içinde birden fazla isimle rekabet etmeyi kaldıramaz. Diğer yandan komşulardan biri bir olaya bir isim verirken diğeri başka bir isim verebilir ya da bir hava olayının yaşam döngüsü esnasında birden fazla isimlendirme söz konusu olabilir. Bunları koordine etmekle oyalanamayız. Dahası önüne geçilmesi mümkün olmayan bölünmeler ve dikkat dağınıklıkları da hava tahminlerine ve uyarılara duyulan güveni yerle bir edebilir."
NEDEN BU İSİMLER SEÇİLDİ?
Uzmanların endişelerine rağmen bu yıl mitoloji kaynaklı isimler tutmuş gibi görünüyor. Elbette bunun sebebi isimlerin iletişimi kolaylaştırmanın yanı sıra önemli bir mesaj vermesi de olabilir.
Bu yaklaşım şu açıdan önemli: Hem söz konusu iki sıcak dalgası hem de dünya genelinde ortalama sıcaklıkların artışı, insan etkisiyle yaşanan iklim değişikliğinin bir sonucu olarak kabul ediliyor.
Hatırlanabileceği üzere 4 Temmuz günü dünyanın ortalama sıcaklığı 17 derecenin üzerine çıktı. Bu ölçüm bugüne kadar kayda geçmiş hava sıcaklıklarının en yükseği.
Dahası sıcak dalgalarının sıklığı ve yoğunluğu da günden güne artıyor. Örneğin Nisan 2023'te güney ve batı Avrupa ile Afrika'nın kuzeyini etkisi altına alan sıcak dalgasında termometreler 41 derecenin üstünü gösterdi. Yapılan araştırmalar, küresel ısınmanın bu olayın yaşanma ihtimalini 100 kat artırdığına işaret etti.
Sıcak dalgası riski arttıkça tehlikenin boyutları da büyüyor. Bu ay yayımlanan bir araştırma, 2022 yılında sadece Avrupa'da ısı ile ilişkili nedenlerden 61.672 kişinin can verdiğini ortaya koydu. Araştırmanın yazarları, hükümetlere ısı önleme ve uyum planlarını yeniden değerlendirme ve güçlendirme çağrısı yaptı.
Bu bağlamda, sıcak dalgalarına neden Kerberos ve Kharoon isimlerinin verildiğini ilk bakışta anlamak mümkün. Bu iki karakter de mitolojide cehennemle ilişkilendiriliyordu. Kerberos yer altı dünyasının muhafızlığını yaparken Kharoon da ölüleri teknesine bindirip Stiks Nehri'nin bir yakasından diğerine geçiriyordu. Dahası Kerberos sıcak dalgası üç ayrı iklim bölgesine ayrıldı. Bu da üç kafalı canavar köpek anlatısıyla uyumlu bir detay.
HERAKLES GİBİ FARKLI BİR BAKIŞ AÇISINA İHTİYAÇ VAR
Ancak burada daha derin anlamlar olduğunu söyleyen uzmanlar da var.
Örneğin Leeds Üniversitesi Diller Kültürler ve Toplumlar Okulu'nda Yunan kültürü üzerine dersler veren Emma Stafford, "Kerberos'un yer altı dünyasının koruyucusu olması gerekiyor. Bu hayatı tehdit eden bir varlık ve savuşturulması için bir Herakles'e ihtiyaç var" dedi.
Kerberos'un tek özelliği dev gibi korkutucu bir canavar olması ya da lanetlenmiş ruhları sonsuza kadar ait oldukları yerde tutması değildi. Kerberos aynı zamanda alt edilmesi mümkün olmayan bir yaratıktı. Onu sadece ve sadece olağanüstü güçlere sahip bir yarı tanrı olan Herakles (diğer adıyla Herkül) yenebiliyordu.
Antik Yunan'daki mitlerin en önemli unsurlarından biri olan umut da burada yatıyordu.Kerberos'u yakalayıp yer altından yer üstüne getirme görevi verilen Herakles bu süreçte sadece fiziksel kuvvetini kullanarak başarıya ulaşamayacağını idrak ediyordu.
Stafford, "Sadece kaba kuvvet kullanmıyor. Onun yerine köpeği ikna etmek ya da etkilemek zorunda" sözleriyle özetledi Herakles'in sınavını. Bir başka deyişle, o güne kadar olan zaferlerini fizik kuvvetiyle kazanan Herakles bu kez zekâsını da kullanmak zorundaydı. Aynı şekilde birçok uzman insanlığın da bugüne kadar kullandığı stratejilerden faydalanarak iklim değişikliğiyle mücadele etmesinin mümkün olmadığını, yepyeni bir paradigmaya ihtiyaç duyduğumuzu söylüyor.
Gustave Dore imzalı bu eser İlahi Komedya'daki Kerberos'la karşılaşma anını yansıtıyor
TEPETAKLAK OLMUŞ BİR DÜNYA: HADES
Elbette Kerberos ve Kharoon'un Hades'le olan ilişkisi, günümüzde yaşanan sıcak dalgalarıyla birebir paralellik göstermiyor. Zaten sıcak dalgalarını isimlendirenlerin bu niyetle hareket edip etmedikleri de belli değil.
Diğer yandan Hades'in ismi Antik Yunan metinlerinde yer altı dünyası için de kullanılıyordu. Bu metinlerde Hades ateşlerin yandığı sıcak bir yer değil, sisli, iç karartıcı, karanlık bir yer olarak tarif ediliyordu. Bu nedenle bazı medya kuruluşları Kerberos isminin Dante'nin İlahi Komedya eserinde bahsedilen alevli Cehennem'deki Kerberos'tan geldiğini öne sürdü.
Ortam sıcaklığının farklı olmasını bir yana bırakırsak, Hades'in günümüzdeki sıcak dalgalarına benzediği başka yönler de var.
Antik metinlere göre Hades, insanın yaşadığı dünyanın kâbus gibi bir yansıması, ölen her insanın ruhunun hapsedildiği hareketli bir toplumdu. Örneğin Ovidius, Dönüşümler eserinde Hades'i şu ifadelerle tarif ediyordu:
"Bedenleri ya da kemikleri olmayan cansız gölgeler ortalıkta dolanır, bazıları pazarda, bazıları yer altı kralının sarayının etrafında itişip kakışır, bazıları da eski zamanlarda hayatta oldukları dönemde yaptıkları zanaatlarla kendilerini meşgul ederler."
Bir başka deyişle Hades antik dünyanın tepetaklak olmuş haliydi. Günümüzde iklim değişikliğinin hüküm sürdüğü bir geleceğe dair karanlık tahminler de buna benziyor. Ciddi ve acil bir küresel tepki verilmediği müddetçe gerçek olma olasılığı günden güne artan bu tahminler de bizim yaşadığımız dünyanın tepetaklak olacağını, dünyanın bazı yerlerinde sıcak dalgalarının yanı sıra sellerin, kuraklıkların ve doğal peyzajın büyük oranda yok olmasının norm haline geleceğini öngörüyor.
Antik metinlerde Hades aynı zamanda bazı şanssız ruhların sonsuza kadar işkenceyle cezalandırıldığı yerdi. Örneğin zincire vurulmuş olan Tityus sonsuza kadar iç organlarını yiyen akbabalara katlanmak zorundaydı. Sisifos'un zirveye çıkarmak zorunda olduğu kaya da tam "Başardım" diyeceği sırada aşağı yuvarlanıyor ve her şey sıfırdan başlıyordu.
Kral İksion ise kendi canından birini öldürdüğü için hapsedildiği ateş çemberinde sonsuza kadar koşuyor, kendinden kaçıyor, kendini kovalıyordu. Bu bağlamda insanın iklim değişikliği ile olan mücadelesini de en iyi şekilde yansıtan karakterlerden biriydi İksion.
BBC'nin "The fiery row behind Europe's mythological heatwave names" başlıklı haberinden derlenmiştir.