Güncelleme Tarihi:
Haziran ayı başında gerçekleştirilen Avrupa Parlamentosu seçimlerinde rakibi Marine Le Pen'in partisi Ulusal Birlik’e ezici bir farkla mağlup olan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, herkesin 'kumar' olarak adlandırdığı bir karar imza attı ve parlamentoyu feshederek erken seçime gideceğini duyurdu.
Macron eleştirile karşısında kararını savundu ve halka, "aşırı görüşleri savunanlara 'hayır' demeleri" çağrısında bulundu ancak seçimlerde muhalefet partilerinden biri kazanırsa, Fransız liderin bu partiye hükümete liderlik etme şansı vermekten ve bu partiden bir ismi başbakan olarak atamaktan başka şansı kalmayacak.
Fransa'nın önde gelen Avrupa yanlısı muhafazakarlarından biri olan ve İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkış döneminde AB adına Brexit müzakerelerini yürüten Michel Barnier, The Telegraph gazetesine yaptığı açıklamada Macron'un oynadığı kumarın oldukça riskli olduğunu vurguladı.
Baş müzakerecisi görevinden ayrıldıktan sonra anıların bir kitapta toplayan ve kitabın bir kopyasını da Fransa Cumhurbaşkanı Macron'a verdiğini anlatan Barnier, Macron'un uyarısını dinlemediğine inanıyor ve Brexit'ten ders alınmaması durumunda Fransa'nın da Avrupa Birliği'nden ayrılabileceğini düşünüyor.
"FRANSA'DA DA AYNISI OLABİLİR"
'Göç, güvenlik, devlet otoritesi ve kalkınma konularındaki uyarılarımın dinlenmemiş olmasından üzüntü duyuyorum' diyen Barnier sözlerine şöyle devam etti;
"İlk bölüm tam da Fransa'da neler olabileceği düşünülerek yazıldı. Benim inancım şu ki, çok fakir bölgelerdeki insanların düşüncelerine önem göstermemiz ve bunlara saygı duymamız gerekiyor. Birleşik Krallık'ta durum böyleydi ve Fransa'da da aynısının olabileceğini düşünüyorum"
İngiltere'deki referandum sonrası Le Pen'in, İngiliz seçmenleri "Avrupa köleliğinden" kurtuldukları için övdüğünü hatırlatan Barnier, "Sanırım Le Pen halen aynı fikirde. Benim cevabım ise Brexit'ten bu yana İngiltere’de neler olduğuna bir bakın demek olacaktır." dedi.
Fransa'nın eski cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy de bu ayın başlarında yaptığı açıklamada, Macron'un erken seçim kararını eleştirmişti. Erken seçimin aşırı sağcı kesimi güçlendirme tehdidi taşıdığını ve Fransa'yı kaosa sürükleyebileceğini öne süren Sarkozy kararı "ülke için büyük bir risk" diye değerlendirmişti.
Kamuoyu yoklamaları Macron'un partisinin büyük bir reddedilmeyle karşı karşıya olduğunu ve Fransız seçmenlerin yalnızca yüzde 20'sinin desteğini alabildiğini ortaya koyuyor.
MACRON'A MEMLEKETİNDEN OY YOK
Macron’un gençliğini geçirdiği ülkenin kuzeyindeki Amiens şehri sakinlerinin büyük çoğunluğu, 30 Haziran’da yapılacak erken seçimlerde, Marine Le Pen’in aşırı sağ partisi Ulusal Miting’i (RN) tercih edeceklerini belirtiyor.
İngiliz kamu yayıncısı BBC’ye konuşan kent sakinleri, ekonomik koşullardan ve göçmenlerden şikâyetçi. Birçoğu daha önceki seçimlerde Macron’a oy vermesine karşın, Amiens sakinleri Fransa liderini “verdiği sözleri tutmamakla” suçluyor.
Şehir sakinlerinden 36 yaşındaki Christopher, Macron iktidar olduğundan beri ekonominin daha kötüye gittiğini kaydederek “Macron çok söz verdi ama sözlerini tutmadı. Bu yüzden RN’ye inanmaya çalışıyorum” diyor. 37 yaşındaki Aurelie ise şehirde göçmen kaynaklı suçların artmasından şikâyet ediyor. Seçmenlerin büyük çoğunluğu, Le Pen’in partisi RN’nin “faşist ya da ırkçı olarak tanımlanabilecek politikalardan uzaklaştığına” inanıyor.