Güncelleme Tarihi:
Macaristan Başbakanı Orban, Alman Bild gazetesinin “Ankara'ya, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a güveniyor musunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan uzun zamandan beri benim şahsen arkadaşım. Bizim Türkiye ile ilişkilerimiz çok sıkı ve karşılıklı güvene dayalı. Ama bundan bağımsız olarak, ben AB'nin Türklerin yanında dilenci yapıldığı düşüncesindeyim. Para ve vaatler karşılığında, kendimiz koruyamadığımız sınır güvenliğimiz için boyun eğip Sayın Erdoğan'a yalvarıyoruz. Ancak bu iyi bir siyaset olamaz. Bu siyaset Avrupa'nın geleceğini ve güvenliğini Türkiye'nin isteğine bağımlı hale getiriyor. Brüksel, biz yerine getirir miyiz, getiremez miyiz diye düşünmeden Türklere vaatlerde bulunuyor."
"Brüksel, Türklere tutamayacağı sözler veriyor. Ya da tutmak istemediği sözler veriyor" diyen Orban, "Türkiye'den yüz binlerce mülteciyi alıp AB ülkeleri arasında dağıtma planı hayalden ibaret. Bunu hiçbir AB ülkesi uygulayamaz ve uygulamak da istemez. Eğer ben bu plana onay verirsem, beni Budapeşte'de cadde aydınlatma direğine assınlar" ifadesini kullandı.
MERKEL "VAR GÜCÜMLE SAVAŞACAĞIM" DEMİŞTİ
Almanya Başbakanı Merkel, mülteci krizinin çözümü için Türkiye'yle anlaşmanın hayati öneme sahip olduğunu ifade etmiş ve "Türkiye anlaşması için var gücümle savaşacağım" demişti.
Orban dün AB'nin önerdiği her üye ülke için mülteci kotası teklifini referanduma götüreceğini açıklamıştı. Bugün AB dönem başkanı Hollanda'nın Göç Bakanı Klaas Dijkhoff, Macaristan'ın teklifi halk oylamasına götürme hakkının bulunduğunu ifade etti.
AB içinde yoğun tartışmalara yol açan kota düşüncesi Almanya Başbakanı Merkel'e ait. Merkel, mültecilerin AB ülkelerinde dağıtılması için kontenjan oluşturulmasını teklif ediyor. Ancak kontenjan uygulamasına başta Fransa olmak üzere birçok AB ülkesi karşı çıkıyor.
ANLAŞMA NEYİ KAPSIYORDU
Avrupa Birliği İçişleri Bakanları bugün Brüksel'de bir araya gelerek mülteci krizini ve çözüm tekliflerini görüşecek.
Kasım 2015'te Avrupa Komisyonu ve Türkiye'nin üzerinde anlaştığı plan kapsamında Ankara'ya üç temel taahhüt verilmişti:
- 3 milyar euro'luk destek fonu
- AB üyelik sürecinin hızlandırılması
- Türk vatandaşlarına Schengen Bölgesi'nde serbest dolaşım hakkı verilmesi için girişimlerin başlatılması
Türkiye ise bu adımlar karşılığında Ege sahillerinde daha etkin güvenlik tedibrlerinin alınması, Türkiye'deki Suriyeli mültecilere çalışma izni verilmesi ve mültecilerin Türkiye'deki koşullarının iyileştirilmesi sözlerini vermişti.
ÇİPRAS'TAN AB'YE VETO TEHDİDİ
Öte yandan Yunanistan, Avrupa Birliği'ne mülteci kriziyle ilgili siyasi kararları veto etme tehdidinde bulundu. Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras parlamentodaki konuşmasında, komşu Makedonya'nın Yunanistan'dan gelen mültecilere sınırlarını kısmen kapatmasını eleştirdi. Çipras mültecilerin üye ülkeler arasında adil bir şekilde dağıtılmasıyla ilgili mutabakata uyulana kadar AB'nin kararlarını veto edeceklerini duyurdu.
Çipras, Avusturya ve Batı Balkan ülkelerinin AB çerçevesi dışında ve Yunanistan olmadan mülteci konferansı düzenlemelerini ‘utanç verici' olarak niteledi.
Çipras, Merkel ile yaptığı telefon görüşmesinde binlerce mültecinin Yunanistan'da yığılmasına yol açtığı için Balkan rotasının kısmen kapatılmasından şikâyetçi olmuştu.