Güncelleme Tarihi:
Ukrayna'daki savaş bütün şiddetiyle devam ederken, ülkenin doğusunda hayat hızla normalleşmeye başlamış durumda. Savaşın ilk günlerinde Kiev’i işgal etmek isteyen fakat amaçlarına ulaşamayan Rus ordusunun tüm güçlerini Donbas'a yoğunlaştırması, ülkenin geri kalanına yaraları sarma için dahi olsa nefes alınacak bir atmosfer yarattı.
Ülkenin doğusunda kanlı çatışmalar tüm şiddetiyle devam ederken, başkent Kiev ve çevresinde gece kulüpleri, restoranlar ve kafeler birer ikişer açılmaya başladı.
Savaş acılarını hala en derinde yaşayan, kayıplarına yas tutan ve hatta aile fertlerinin nerede olduğunu dahi bilmeyen insanlar, “Korkmaktan bıktık! Hayatımıza devam etmeye çalışıyoruz ama diğer taraftan acının her zaman yanı başımızda olduğunu biliyoruz” diyor.
Savaşın bir an önce bitmesi ve yerle bir olan şehirlerinde yeniden özgürce yaşama arzusunu taşıyan milyonlarca insan, içinde bulundukları belirsiz süreçte hayata nasıl tutunuyor? Savaş yaralarını sarmaya çalışan ve “normale” dönen Kiev’de gündelik hayatın nasıl devam ediyor?
'YENİ BERLİN'E HOŞGELDİNİZ!'
Kiev’i çevreleyen çatışmaların son bulmasıyla kurulmaya başlanan semt pazarlarını dolaştığınızda, hayatın eski normaline döndüğü görülüyor. Milyonlarca insan sığınaklarından çıkarak insanlarla bir araya gelmeye, sosyalleşmeye ve dostlarıyla vakit geçirmeye uğraşıyor.
Özellikle, son birkaç aydır kuşatma altında olan ve sığınaklara hapsolan insanlar için dışarıda olabildiğince vakit geçirmek bir kurtuluş gibi.
Kiev’de yaşayan ve şehri terk etmemiş kişilerden olan tanınmış bir DJ, kurduğu ikinci el kıyafet pazarında müşterilerine tekno müzik dinletiyor. Bir taraftan da içinde bulundukları jeopolitik krize ve Soğuk Savaş dönemine dikkat çekmek istercesine, müşterilerini “yeni Berlin”e hoş geldiniz diyerek karşılıyor.
'KAZANDIĞIMIZ TÜM PARAYI SİLAHLI KUVVETLERE BAĞIŞLIYORUZ'
Elbette, başkentte yaşanan bu rahatlama uğraşlarına rağmen dayanışma ruhu da gelişiyor. Örneğin, açılan mekanların gelirlerinin büyük bir kısmı Ukrayna Ordusuna hibe ediliyor.
Bir giyim mağazasında tezgahtarlık yapan Yana Koval, “Sabahın erken saatlerinde açtıkları dükkânda kazandığımız tüm parayı silahlı kuvvetlere bağışlıyoruz” dedikten sonra “Onlar için buradayız” demeyi de ihmal etmiyor.
Ukrayna’da savaşın bilançosu gün gün ortaya çıkıyor. Savaş devam ederken yüzlerce sivilin kaybolduğu ortaya çıktı. Hayatlarını kaybedip kaybetmedikleri ise tam bir bilinmez. Resmi bir kurum da bulunmadığı için aileler kendi yakınlarını bir dedektif gibi aramaya koyuldu.
Dört ay sonra gelen kısmi rahatlık nedeniyle birçok aile parklara akın ederken, gençlerin büyük bir kısmı da yeni yeni açılmaya başlanan eğlence mekanlarında vakit geçirmeye başladı.
Rus ordusunun askeri hedeflerini önemli ölçüde değiştirmesi sebebiyle Kiev şehri çevresine iki haftadır hava saldırısı düzenlenmiyor. Yetkililer günün belli saatlerinde hava saldırısı sirenlerini çalsalar da, kent sakinlerinin büyük bir kısmı uyarıları görmezden geliyor.
'RANDEVULAR VERİLİYOR, BÜYÜK DOĞUM GÜNÜ PARTİLERİ DÜZENLENİYOR'
Savaşın başladığı günden bu yana saat 23.00’de uygulanan sokağa çıkma yasağı devam ederken, Kievliler savaş yaralarını geride bırakmak için öğleden sonra ev partileri düzenliyor. Özellikle, pazar günleri yüzlerce insan düzenlenen ev partilerine katılmak için harabe haline gelmiş binaların önünde kuyruklar oluşturuyor.
Kiev’de açık kalan bir düzine restorandan biri olan Kometa pizza restoranının sahibi Anna Levchuk normalleşme adımlarına ilişkin, “Bütün bunlar sizi aldatmasın; çünkü hâlâ yıkıcı bir savaştayız. Sokaklara akın edenler bir araya geldikleri her anda savaşın gidişatından bahsediyor. Herkes farklı şekillerde de olsa bu savaştan etkileniyor” dedi.
Birçok restoran gibi savaş başladığında dükkanlarını kapattıklarını, hızlıca ordu ve hastaneler için yemek pişirmeye başladıklarını söyleyen Levchuk, “Restoranımız normal zamanlardakinden daha boş olsa da insanlar yavaş yavaş gelmeye başlıyor” ifadesini kullandı ve ekledi:
“İnsanlar tekrar randevuya çıkıyor ve yeniden büyük doğum günü partileri düzenlemeye başlıyor. İnsanların savaş acılarını ve stresi atmak için bir yol bulmaya ihtiyaçları var; bunu tamamen anlayabiliyorum.”
Yetkililer ve insan hakları savunucuları, Rusya’nın önceki savaşlarında da bu tip vakalar görüldüğünü, kaçırma ve kaybetme modelinin Rus savaş stratejisinin bir sonucu olduğunu söylüyor. Bunun amacının bir korku iklimi yaratma ve sivil direnişi demoralize etmek olduğu belirtiliyor. Rus yetkililer ise sivilleri hedef almadıklarını ısrarla ileri sürüyor. Son olarak, Ukrayna hükümeti, bugüne kadar 765 kaybedilme vakası kaydettiklerini açıkladı.
'RUSÇAYI TAMAMEN TERK ETTİK!'
Kiev'deki hemen hemen her restoran veya bar da Ukrayna bayraklarının yanı sıra, ülkenin silahlı kuvvetlerini destekleyen posterlerle her yerde karşılaşmak mümkün. Her sokak köşesinde ise duvar yazılamaları ve resimlerinde, savaş karşıtı sloganlar ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i yeren resimlere rastlamak mümkün.
Levchuk ayrıca günlük kullanılan dilde de Rusçayı tamamen terk edildiğini söylüyor. Birçok insan Rusçandan arındırılmış bir Ukraynaca konuşurken, mekân sahipleri de müşterilerine yalnızca Ukraynaca hitap ettiklerini söylüyor.
Levchuk’un pizza dükkanının hemen karşısında bulunan küçük bir resim galerisi yöneticisi olan Valeriy Shevchenko ise insanların sokaklara çıkmasıyla sanat hayatının da yavaş yavaş normale dönmeye başladığını belirtiyor.
Shevchenko, “Kiev hayalet bir şehre benziyordu ama sokakların yeniden dolmaya başlaması sanat galerisinin de nihayet yeniden dolmaya başlamasını sağladı. Korkmaktan bıktık ve yorulduk. Ama elbette kimse savaşı da unutmuş değil” ifadesini kullandı.
HALK DİNYAPER NEHRİNE AKIN EDİYOR
Yaz ayının gelmesiyle birlikte giderek sıcaklaşan havalar nedeniyle Kiev halkı her yıl yaptığı gibi Dinyeper Nehri boyunca uzanan sahilleri doldurmaya başladı. Ancak, yetkililer uyarılarda bulunarak kent sakinlerinin şehrin dış kısımlarına çıkmamalarını istiyor.
Dinyeper Nehri boyunca tehlikenin devam ettiğini belirten yetkililer, nehir ve göl çevrelerinde patlamamış mayın olma olasılığı konusunda halkı uyarıyor. Özellikle, insanların suya girmemesi konusunda sıklıkla uyarılar yapılıyor.
Öyle ki, hafta başında Odesa’da denize giren bir adamın, Ukrayna güçleri tarafından denize döşenen mayınlara basması sonucunda hayatını kaybetmesi, yaz ayının gelmesiyle birlikte benzer olayların yaşanabileceği ihtimalini gündeme getirdi.
‘BU SAVAŞTA EN PARLAK VE EN CESUR GENÇLERİMİZ ÖLÜYOR’
Geçtiğimiz hafta savaşta Kharkiv yakınlarında savaşırken hayatını kaybeden aktivist Roman Ratushny’nin cenazesi için Ukrayna’da büyük bir tören düzenlendi. Ratushny, yasadışı inşaat ve yolsuzluk ihalelerinde ön plana çıkan ve 2013 yılındaki protestolarda ön plana çıkmış bir isimdi.
Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç'nun devrilmesiyle sonuçlanan protestolarda adından sıkça bahsettiren Ratushny, Ukrayna için oldukça popüler bir figürdü. Savaşın başlangıcında askere katılarak büyük simge haline dönüşmüştü. Törene katılanlardan aktivist Ivana Sanina, yaptığı konuşmada “Bu savaşta en parlak ve en cesur gençlerimiz ölüyor” diyerek göz yaşlarını tutamadı.
Pek çok Ukraynalı için savaşın giderek uzaması ve ortaya çıkan yıkım tablosu yeni neslin üzerinde ağır bedeller doğuracağını gözler önüne seriyor. Sanina, “Ratushny, yeni ve bağımsız Ukrayna’nın sesi olacaktı. Önünde çok büyük bir gelecek vardı” ifadesini kullandı.
Her gün 200 kadar Ukraynalının bu savaşta hayatını kaybettiğine inanılıyor. Fotoğrafçı Valya Polishchuk, Kiev’in yeniden toparlandığını ve halkın normale dönmesini görmekten memnun olduğunu söylese de, halkın ülkesi için hayatını kaybedenleri asla unutamayacağını da ekledi.
'BURAYA GELMEK VE SAVAŞI BİRAZ OLSUN UNUTMAK ÇOK GÜZEL'
Geçtiğimiz hafta sonu ise Kiev velodromunda bir grup erkek ve kadın bisiklet binerek bir arada spor yapmanın keyfini sürüyordu. 1913’den kalma Kiev’in en eski spor tesisi olan velodromda Artur Kulak ve takım arkadaşları, sadece spor yapmanın keyfine varmak ve bir arada güzel vakti geçirmek için uzun saatler boyunca bisiklet sürdü.
“Buraya gelmek ve savaşı biraz olsun unutmak çok güzel. En çok sevdiğin şeyi yapmak ve başka hiçbir şeyi düşünmemek oldukça rahatlatıcı" dedi ve göz yaşları içinde cepheye giden ve hayatını kaybeden insanları andı.