Güncelleme Tarihi:
2021 sona ererken, birçok Avustralyalı, Kovid-19 pandemisinin en kötüsünün arkalarında olduğu konusunda ihtiyatlı bir iyimserlik içindeydi. Ülke iddialı aşı hedeflerine ulaşmakla kalmayıp aştığı için periyodik karantinaların sona erebileceğine, hem iç hem de uluslararası sınırların yeniden açıklamasına karar verilmişti. Başbakan Scott Morrison’ın açıkladığı gibi “bu virüsle yaşamak” artık mümkündü.
Ancak tam Avustralya pandemi stratejisinde rotasını değiştirmeye başladığı sırada son derece bulaşıcı omikron varyantı ortaya çıktı. Bir aydan biraz fazla bir süre içinde vakalar günde yaklaşık 1.000’den günde 100.000’in üzerine çıktı. Sağlık sistemi çöküşü, hasta işçiler evde kaldığı için süpermarket raflarının boş kalması gibi Avustralya’nın çoğunlukla kaçındığı pandeminin ayırt edici özellikleri ortaya çıkmaya başladı.
Vakalardaki bu artışa rağmen, çoğu Avustralya eyaleti açılma politikasını devam ettirmede ısrarcı. Eleştirmenlerin “yara bandını hızla çekmeye” adını verdiği bu düzen virüsün topluluklar arasında dolaşmasına izin veriyor. Peki doğrusu ne?
AÇILMA DOĞRU BİR KARAR MIYDI?
Pandeminin çoğu için Avustralya periyodik karantinaları (ülkenin ikinci büyük şehri Melbourne, en az 260 günü kapanmayla geçirdi) ve son derece katı sınır politikaları uygulayarak sıfır Kovid vakasına ulaşmaya çalıştı. Bu strateji sayesinde ülkenin Kovid ölüm oranı dünyadaki en düşük oranlardan biri oldu.
Ancak pandemi devam ettikçe, hükümet, 16 yaş üzeri nüfusun yüzde 80’ini aşılayan eyalet ve bölgelerin kısıtlamalarda büyük oranda gevşemeye gidebileceğini söyledi. Tüm eyaletler ve bölgeler geçtiğimiz yılın son aylarında bu hedefe ulaştı. Belirli ortamlarda maske takmak ve temaslı izleme amaçlı devlet uygulamaları aracılığıyla mekanlara giriş yapmak gibi günlük yaşamın bir parçası haline gelen uygulamalar kısa sürede gevşetildi. Ancak yurtdışından gelenlerin aşılı olması zorunluluğu kaldırılmadı ki bu da son günlerde çok konuşulan Novak Djokovic’in sınır dışı edilmesi olayına yol açtı.
Sydney Üniversitesi profesörü epidemiyolog Alexandra Martiniuk, Avustralya'nın yaptığı U dönüşünün zamanlamasının ideal olmadığını düşünüyor:
"[Bazı eyaletler ve bölgeler], tam Omikron'un ortaya çıktığı sırada kısıtlamaları gerçekten çok aza indirdiler. Bilim insanları ve diğer uzmanlar hatta halktan bazıları, 'Hey, bu akıllıca mı? Daha Omikron’u yeterince tanımıyoruz. Bunu yapmamız doğru mu?' dedi. Doğrusu Omikron'un geldiğini gördüğümüzde planımızı değiştirmeliydik... İçeride ne olduğunu bilmeden doğruca karanlık bir odaya daldık.”
UZUN KUYRUKLAR VE BOŞ RAFLAR
Omikron, dünyadaki birçok ülke gibi Avustralya’yı da sert vurdu. Bir zamanlar sıfır vakalı haftaları gören bazı eyalet ve bölgelerde artık her gün binlerce on binlerce vaka var. Günlük ölümlerin sayısı Aralık ayında yaklaşık 10’dan 50’nin üzerine çıktı. Bunun gerginliği ülke genelinde hissedildi.
Bu fazla yüke dayanamayan ilk sistem test sistemi oldu. İnsanlar PCR testi yaptırabilmek için testin yapıldığı tesislerde saatlerce beklerken sonuçların açıklaması için de günlerce beklemek zorunda kaldılar. Pek çok eczane ve mağazanın elinde hızlı test kiti kalmadı. İnsanlar fırsattan istifade fahiş fiyat uygulamalarından yakınken bazı marketler ve restoranlar, Uber Eats uygulaması aracılığıyla şişirilmiş fiyatlarla hızlı testler satmaya başladı. Avustralyalı bir adam, insanların hızlı testin kaldığı yerleri bulabilmeleri için haritada yer gösteren bir site bile kurdu.
Vakaların bu kadar hızlı artmasıyla, her kesimden işçinin hastalık nedeniyle izin alması veya izolasyon gereksinimlerini karşılaması gerekti. Bu durum da birçok endüstriyi ve tedarik zincirini etkiledi. Süpermarketlerde bazı ürünler bulunamazken KFC restoranları tavuk kıtlığıyla karşı karşıya. Avustralya’nın en büyük şehri Sidney’deki trenler, personel eksikliği nedeniyle azaltılmış bir zaman çizelgesinde çalışıyor.
Omikron’a karşı bazı eyaletler ve bölgeler, maske zorunluluğu ve bazı mekanlarda şarkı söylemeyi ve dans etmesini yasaklamak gibi bazı sınırlı Kovid kısıtlamalarını geri getirdi. Omikron’un dalgasına hiç maruz kalmayan eyaletse diğer eyaletlere hala sınırını açmayan Batı Avustralya’dır. Eyalette neredeyse hiç Kovid vakası görülmüyor, ancak insanı sebepler için bile diğer Avustralyalıları içeri almadığı için eleştiriye karşı karşıya.
AŞILAR HAYAT KURTARIYOR
Başbakan ve diğer eyalet ve bölge liderleri, Avustralya’nın aşı oranını sayesinde Omikron fırtınasını atlatacağını düşünüyor. Genel nüfusun yaklaşık yüzde 77’si iki doz aşısını oldu. Avustralya hükümeti ayrıca 16 yaş üzeri çift aşı oranlarının yüzde 92 olmasıyla da övünüyor. Buna rağmen takviye dozlarının dağıtımı için de çalışmalara hız verildi.
Avustralya Ulusal Üniversitesi’nde profesör ve bulaşıcı hastalıklar uzmanı olan Peter Collignon, Avustralya’nın yüksek aşılanma oranı sayesinde Omicron ile başa çıkmak için “iyi bir yerde” olduğunu düşünüyor:
“Ciddi bir durumla karşı karşıyayız ve önlem almamız gerekiyor, ancak bu her şey kötü demek değil. Kovid-19’un ilk dalgalarında, enfekte olan her 100 kişi için bir ölüm görüyorduk. Şimdi bundan en az on kat daha düşük bir oran görüyoruz. Bu aşılamanın bir yansımasıdır. Bu iyi bir haber… Ayrıca, Omikron’un da daha az ciddi hastalığa neden olduğunu gösteriyor.
Avustralya'nın Kovid-19'a ilk baştaki sert yaklaşımı ve ardından yavaş ama başarılı aşı arzı, virüs sebepli ölümlerin sayısının ABD'deki 846.000'e kıyasla 2.500 civarında olmasını sağladı.
Collignon, ayrıca bunun bir artı yanı olarak, “nüfusun büyük bir kısmı aşılanmış ve asemptomatik veya hafif hastalığı varsa, bu onları vakalarda bir sonraki beklenen artışın geleceği önümüzdeki kışa kadar daha iyi bir yere koyabilir,” diyor
YOLA DEVAM
Hükümetin Omikron dalgasına tepkisine yönelik eleştirilerin ortasında, başbakan, Avustralya’nın bu zorluğu atlatmak için iyi bir konumda olduğunu savunuyor. Gazetecilere konuşan Morrison, “Burada iki seçeneğiniz var: Yolumuza devam edebiliriz veya kapanabiliriz. Biz yolumuza devam etmekten yanayız. Zor olacak. Tüm pandemi zorlu geçti. Avustralyalılar dayanıklılık, sabır ve kararlılık gösterdi. Mümkün olan en iyi tıbbi tavsiye yolumuza devam etmemizdir. Omicron erken tahminlerimize kıyasla çok hızlı hareket ediyor... Ayrıca, ciddiyetinin tahmin edilenden çok daha az olduğunu da gördük,” dedi.
Avustralya’da yaklaşan bir seçimle birlikte, pandemi her zamankinden daha fazla siyasi bir yarışa dönüştü. Merkez sağ koalisyon hükümetine liderlik eden Morrison, merkez sol İşçi Partisi’nden Anthony Albanese ile karşı karşıya gelecek. Albanese, Avustralya’nın mevcut gidişatını eleştiriyor. Gazetecilere verdiği demeçte, “bandı hızla çekme” yaklaşımının, sağlık sistemini çok büyük bir baskı altında bıraktığını ve bu yaklaşımın toplulukları birbirinden ayırdığını söyledi.