Güncelleme Tarihi:
ABD'de yarın gerçekleşecek başkanlık seçimleri öncesi düzenlenen son anketler, eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ı milyarder iş adamı Donald Trump'ın önünde gösteriyor.
3-5 Kasım tarihleri arasında yapılan Wall Street Journal/NBC News anketine göre Clinton, yüzde 44'e yüzde 40 oy oranı ile yarışı Cumhuriyetçi rakibinin 4 puan önünde götürüyor.
Washington Post-ABC News tarafından 1-4 Kasım tarihlerinde yapılan ankete göre ise Clinton yüzde 48'e yüzde 43 ile Trump'ın 5 puan önünde.
Bu sonuç, hafta başında Clinton'la arasındaki farkı kapatan Trump'ın tekrar geriye düştüğüne işaret ediyor. Washington Post, Clinton'ın yükselişine gerekçe olarak, "beyaz olmayan seçmenlerden aldığı desteğin artmasını" ve "bağımsız seçmenleri kendi safına çekmesini" gösterdi.
Seçimlere yaklaşık bir gün kala FBI Direktörü James Comey'in, Hillary Clinton’a yönelik e-posta soruşturmasında suç unsuruna rastlamadığını açıklamasının da Demokrat adaya desteği artırması bekleniyor.
BİR BAŞKA ANKETE GÖRE FARK SADECE 1 PUAN
CNN International ise McClatchy-Marist anketinin sonuçlarını manşete taşıdı.
1-3 Kasım tarihlerinde yapılan bu anket; Clinton'ın, yüzde 44'e yüzde 43 ile sadece 1 puan önde olduğunu ortaya koydu.
40 MİLYONU AŞKIN SEÇMEN ŞİMDİDEN OY KULLANDI
ABD’de halk yarın, Kongre’nin 435 sandalyeli Temsilciler Meclisi kanadının tamamı, 100 üyenin bulunduğu Senatonun üçte biri ve bazı valilikler için de oy kullanacak. Seçimler sonucunda ABD Kongresi’ndeki sandalye dağılımları da yenilenecek.
Ülkede 37 eyaletin yanı sıra başkent Washington D.C.'de 26 Ekim’den itibaren erken oy verme veya mazeretli oy verme işlemleri başlamış olmasına rağmen halkın çoğunluğu yarın oyunu kullanacak. Seçmenler oylarını, eyaletlerde kurulan seçim merkezlerinde verecek.
Erken oy verme sürecinde 40 milyondan fazla seçmenin, 8 Kasım’ı beklemeden oylarını kullandığı belirtiliyor. Kayıtlı seçmen sayısının 225.8 milyon olduğu bu seçimlerde, 120 milyondan fazla kişinin oy kullanacağı tahmin ediliyor. Erken oy verme sürecinde kullanılan oylar, sandıklar kapanana kadar sayılmayacak.
EN FAZLA OYU ALAN DEĞİL, DELEGELERİ KAZANAN BAŞKAN OLACAK
ABD seçim sistemine göre seçimde en fazla oyu almak başkan olmak için yetmeyebiliyor.
Ülkedeki seçim mantığı, her eyaletin, başkanı ayrı ayrı seçmesi üzerine kurulu. Federal yönetim yapısının bulunduğu ülkede halk, her eyalette partilerin başkan adayına bağlı olan "seçici" grubuna oy veriyor. Eyaleti kazanan başkan adayı, eyaletlerin nüfus yoğunluğuna göre belirlenen seçici delegelerin tamamını da kazanmış oluyor. Dolayısıyla seçici delegelerde çoğunluğu alan, ülkenin de başkanı oluyor.
Bu nedenle yarın gözler Hillary Clinton ile Donald Trump’ın halkın ne kadarının oyunu aldığında değil, hangi eyaletleri kazandığında olacak.
Başkanın seçilmek için 50 eyalet ve özel statüsü bulunan başkent Washington DC'deki 538 seçici oyun mutlak çoğunluğunu, yani 270'ini alması gerekiyor.
California, 55 kişi ile en çok seçici kurul üyesi barındıran eyalet. İkinci sırada 38 üyeyle Teksas geliyor.
KRİTİK EYALETLER
Seçimlerde Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında gidip gelen "salıncak eyaletler" (swing states), başkan adaylarının kazanmak için çok çaba sarf ettiği yerler olarak biliniyor.
Bu yılki seçimlerde oy dağılımının en çok merak edildiği eyaletler arasında Ohio, Florida, Kuzey Carolina, Virginia ve Pensilvanya gösteriliyor.
Adaylar arasındaki çekişmeden dolayı “savaş alanı” olarak da nitelendirilen bu eyaletlerden Virginia’da Demokrat Clinton, anketlere göre yarışı önde götürüyor. Ohio, Florida, Kuzey Carolina ve Pensilvanya’da ise baş başa giden bir yarış görülüyor.
Florida, California ve Teksas gibi oy ağırlığı yüksek olan eyaletler seçimlerde belirleyici olurken, "kazanan hepsini alır" kuralı gereği salıncak eyaletlerin hangi adaya oy vereceği de başkanlık için önemli hale geliyor.