'İlk Superman'in esrarengiz ölümü... 'Lanet' hem onu hem kendisinden sonrakileri etkiledi!

Güncelleme Tarihi:

İlk Supermanin esrarengiz ölümü... Lanet hem onu hem kendisinden sonrakileri etkiledi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 12, 2022 11:18

Superman karakterini televizyonda canlandıran ilk kişi olan George Reeves, genç yaşta hayatını kaybettiğinde ölüm nedeni kayıtlara "intihar" olarak geçti. Ne var ki kendisine yakın olanların gözünde ünlü aktör asla kendini öldürebilecek biri değildi. Dahası fiziksel deliller de Reeves'in ölümünde perde arkasında başka şeyler olabileceğine işaret ediyordu. Bu olay 1950'lerden günümüze uzanan 'Superman lanetinin' de başlangıç noktası oldu...

Haberin Devamı

Takvimler 1959 yılını gösteriyordu. 16 Haziran günü sabah erken saatlerde George Reeves evinin yatak odasında ölü bulundu.

Reeves'in ölümü bir anda ABD basının manşetine taşındı. Çünkü o herhangi biri değil, ünlü bir aktördü. Üstelik Superman karakterine televizyonda can veren ilk kişiydi. Bir başka deyişle, beyaz camdaki Reeves çok güçlüydü. Uzaydan gelen bedenine ne yumruk işliyordu ne de kurşun… Sadece kriptonitle alt edilebiliyor, dostlarına güven düşmanlarına korku salıyordu. Gerçek hayattaki Reeves ise yaşadığı zorlukları kaldıramamış ve tek kurşunla kendi hayatına son vermişti. Reeves hakkındaki haberlerin başlıkları da hep bu ironiye işaret ediyordu: "Televizyonun Superman'i Kendini Bir Silahla Öldürdü"

Ne var ki gerçek hikâye bu kadar basit değildi. Reeves öldüğü gece yanında olanların ifadeleri boşluklarla doluydu. Fiziksel kanıtları toplayanlar pek iyi bir iş çıkarmamıştı ve tüm deliller bir araya geldiğinde ortaya çıkan tablo en hafif ifadeyle söylemek gerekirse şüphe uyandırıyordu.

Haberin Devamı

Dahası bu trajedinin yaşandığı dakikalarda, Reeves'in yakında eşi olacak nişanlısı ve üç misafiri alt katta eğlenmeyi sürdürmüştü. Silah sesini duyduktan sonra polisi aramak için 45 dakika beklemeleri de kafa karıştırıcıydı.

Sözün kısası adli makamlar Reeves'in ölüm nedenini intihar olarak açıklasa da gerçeğin bundan çok daha fazlası olduğuna inanmak için çok sebep vardı.

Nihayetinde ilk Superman'in ölümü asla tam olarak çözülemeyen gizemlerden biri olarak Amerikan tarihindeki yerini aldı. Gerçekleri bilenler ise aradan geçen 63 yılda birer birer dünyaya veda etti, sırlarıyla birlikte gömüldü.

Ancak bu ölüm günümüze kadar uzanan "Superman'in laneti" söylentisinin de ortaya çıkmasına neden oldu. Geçtiğimiz günlerde "Black Adam" filminin kapanış sahnesinde Superman olarak görünen Henry Cavill'in "Geri döndüm" açıklamasıyla bu lanet de bir kez daha hatırlandı. Biz de bu vesileyle arşivlerde tura çıktık.

* * * * *

"Bir namludan fırlamış kurşundan daha hızlı! Bir lokomotiften daha güçlü! Tek seferde en yüksek binaların üzerinden atlayabiliyor! Bakın! Gökyüzünde! Bu bir kuş! Bu bir uçak! Bu Superman!"

Haberin Devamı

Dünyanın dört bir yanında dillere pelesenk olan bu girişle ABD'li televizyon seyircileri ilk kez 19 Eylül 1952 akşamı tanıştı.

O sırada 38 yaşında olan ve dönemin yakışıklı erkek standartlarına çok iyi uyan Reeves, bir başka gezegenden gelen pelerinli bir yabancı değildi belki ama Clark Kent karakterini çok iyi taşıyordu.

İlk Supermanin esrarengiz ölümü... Lanet hem onu hem kendisinden sonrakileri etkiledi
Reeves dizinin tanıtımı için oradan oraya mekik dokuyordu

Dizi 6 yıl boyunca 104 bölüm olarak yayınlandı. Bu süreçte Reeves, sık sık, yumruk yaptığı ellerini beline yerleştirip kameralara gülümsedi. Bugün "Superman pozu" diye bilinen bu duruşuyla kendi dizisini tanıtmak için çeşitli televizyon programlarına çıktı hatta "I Love Lucy" gibi başka popüler dizilere bile konuk oldu. ("Nasıl yani Ricardo, sen 15 yıldır bu kadınla mı evlisin? Bir de bana Superman diyorlar..." diye espri yapıyordu dizide Lucy'nin eşine...)

Haberin Devamı

Nihayetinde Reeves "Orijinal Superman" olarak anılır oldu. Aslında teknik olarak bu doğru bir yakıştırma değildi. Çünkü Bud Collyer 1940-1951 yılları arasında radyoda bu karakteri seslendirmiş Kirk Alyn ise sinemalarda gösterilen ve 1950'de sona eren 15 bölümlük dizi filmlerde Çelik Adam olarak seyirci karşısına çıkmıştı. Fakat kendi gezegenindeki adı Kal-El olan Superman'i televizyon izleyicilerine sevdiren kişi Reeves'di.

ROLÜ ÇARESİZLİK NEDENİYLE KABUL ETMİŞTİ

Ancak Metropolis'te kamera arkasında işler o kadar da iyi gitmiyordu. Bugün bu kadar ünlü bir süper kahramanı canlandırmak oyuncuların kariyerlerinin zirve noktası kabul ediliyor ancak o dönemde Reeves, Superman olmayı çaresizlik nedeniyle kabul etmişti.

Haberin Devamı

Iowa doğumlu olan Reeves ilk büyük çıkışını 1939'da "Gone with the Wind" (Rüzgâr Gibi Geçti) filmiyle yaptı. Burada Scarlett O'Hara'ya talip olan delikanlılardan birini canlandıran Reeves, daha sonra bir dizi düşük bütçeli filmde yer aldı. Yavaş yavaş başrollere doğru tırmanıyordu ancak Pearl Harbor'a düşen bombalar Reeves'in hayatının değişmesine neden oldu zira Reeves silah altına alındı.

O nesildeki birçok erkek gibi savaş Reeves'in planlarını da rayından çıkardı. Cepheden yara almadan döndü ama o günden sonra bir daha kariyeri eskisi gibi olmadı. Hollywood savaşın yükünü ağır ağır üzerinden atıyordu ve kayıp zamanı telafi etmek isteyen tek aktör Reeves değildi. Hayallerinden vazgeçmemişti ama hedeflerine ulaşmak her zamankinden daha zor görünüyordu. Bir türlü istediği roller gelmiyordu.

Haberin Devamı

Hayatının gidişatını belirleyecek teklif, bu dönemde yapıldı Reeves'e.

Reeves, ilk olarak 1951'de vizyona giren "Superman and the Mole-Men" (Superman ve Köstebek Adamlar) filminde Clark Kent / Superman olarak seyircinin karşısına çıktı.  Ardından da "The Adventures of Superman" (Superman'in Maceraları) dizisi gündeme geldi.

İlk Supermanin esrarengiz ölümü... Lanet hem onu hem kendisinden sonrakileri etkiledi
"Superman'in Maceraları"ndan bir kare

HEP 'SUPERMAN' OLARAK KALMAK İSTEMİYORDU

Reeves, dizinin popüler olabileceğini biliyordu ama tam da bu nedenle rolü almak istemiyordu. İki gerekçesi vardı: Birincisi televizyon ülkedeki evlerde yaygınlaşmaya başlamıştı ama hâlâ yüksek sanat kabul edilen sinemanın cahil küçük kardeşi olarak görülüyordu.

Daha da önemlisi Superman'in Maceraları, ağırlıklı olarak genç izleyici kitlesine pazarlanan bir yapımdı. Reeves, bu rolün ardından dünyanın ve oyuncu yönetmenlerinin kendisini başrollerde kanıtlamış güçlü kuvvetli süper kahraman olarak değil de "çocukların sevgilisi George Abi" olarak göreceğinden endişe ediyordu.

Bu korkuları dayanaksız da değildi üstelik. Örneğin Reeves'in 1953 tarihli "From Here to Eternity" isimli savaş filmindeki Çavuş Maylon Stark rolü, seyircilerin Superman'i savaşta görmekten hiç hoşlanmaması nedeniyle senaryodan çıkarılmıştı.

"SUPERMAN'E İŞ YOK"

Reeves, 1958'de Evening Star gazetesine verdiği bir röportajda yaşadığı zorlukları açık yüreklilikle dile getirdi. Röportajın "Superman'e İş Yok" şeklindeki başlığı da oldukça vecizdi.

Rolü neden kabul ettiğinin sorulması üzerine Reeves, "Açtım çünkü" diye yanıt vermişti. Ancak altı yılın ardından Reeves, kariyerini bir sonraki adıma taşımakta zorlanıyordu. "Yapımcılar bana iş vermiyor. Bana bir kez bakıp imkânsız diyorlar."

Üstelik tek sorunu kariyeri de değildi. Superman olarak ünlüydü belki ama para kazanamıyordu. Aktörlerin ücretleri çok düşüktü. Üçüncü sezonun ardından diziden ayrılmaya çalışan ama başarısız olan Reeves, bu noktada yapılan zamdan sonra bile kıt kanaat geçiniyordu.

Özetle parası yoktu, istediği roller kendisine gelmiyordu ve Superman olarak kendisinden çok şey beklendiği için başka hiçbir şeye zaman bulamıyordu.

"BENİM GEORGE'UM ÖYLE BİR ÇOCUK DEĞİL"

Ölümünün ardından Reeves'in kariyerinin yarattığı hüsran nedeniyle ağır depresyonda olduğunu söyleyenler oldu. Ancak menajeri, annesi ve daha birçok kişi, Reeves'in yaşadığı hayal kırıklıklarının hayatına son vermesini sağlayacak kadar güçlü olmadığını düşünüyordu. Örneğin annesi Helen Lescher Bessolo, 22 Haziran 1959'da Associated Press'e yaptığı açıklamada, "Benim George'um böyle bir şey yapacak bir çocuk değildir" diye konuşmuştu.

AP'nin haberi dönemin gazetelerinde geniş yer bulmuştu.

İlk Supermanin esrarengiz ölümü... Lanet hem onu hem kendisinden sonrakileri etkiledi!

AP'nin haberi dönemin gazetelerinde geniş yer bulmuştu.

Elbette kafasından ne geçtiğini bilmek imkânsızdı ama Reeves'in durumunu düzeltmek için adımlar attığı ortadaydı. Hollywood'da birçok kadının geçtiği yolu tercih eden Reeves, istediği rolleri alamadığı için üzülmeyi bir kenara bırakıp sektörün yönetmenlik, yapımcılık ve senaristlik dallarında ürünler vermeyi seçmişti.

Bir başka deyişle tatmin edici bir kariyer inşa etmek için uğraşıyordu. Hatta kendi dizisinin son sezonunda 3 bölümünü de kendisi yönetmiş ve Evening Star'a yaptığı açıklamada "daha fazlasını yapmak için hevesli olduğunu" belirtmişti.

İLİŞKİ DURUMU DA KARIŞIKTI

Ancak Reeves sadece kariyerinde zor günler yaşamıyordu. Kişisel hayatının da pek ışıltılı olduğu söylenemezdi.

Eşinden ayrıldıktan sonra Reeves aktris Toni Mannix'le üç yıl süren bir ilişki yaşamıştı. Toni, MGM Stüdyoları'nın ünlü iş bitiricisi Eddie Mannix'le evliydi.

Hollywood'da oldukça etkili bir isim olan Eddie Mannix'in mafyayla da bağlantıları olduğu iddia ediliyordu. İlginç olan ise Toni'nin Eddie'yi Reeves'le aldatıyor olması değildi; zira Eddie'nin kendisi de pek sadık bir koca sayılmazdı ve söylenene göre eşinin Reeves'le ilişkisi olmasını hiç sorun etmiyordu. Asıl sorun Reeves'in ayrılma kararı alıp Toni'nin kalbini kırması ve daha sonra nişanlanacağı Lenore Lemmon'la beraber olmaya başlamasıydı. Karısının mutsuz olması Eddie'yi de mutsuz ediyordu.

Reeves, ilerleyen dönemde ayrılık kararından pişman oldu mu bilinmez ancak Lemmon'ın pek mutlu olmadığı söyleniyordu. Çünkü nişanlandıktan sonra Reeves'in ünlü bir Hollywood aktöründen bekleneceği üzere zengin olmadığını keşfetmişti. İlişkilerinde kavga eksik olmuyordu.

Reeves düğüne birkaç gün kala öldükten sonra, varını yoğunu Toni'ye bıraktığı ortaya çıktı. Lemmon'la beraberliklerinin sadece 6 ay sürdüğü düşünüldüğünde bunun vasiyeti güncelleme noktasında yapılmış bir ihmalkârlık mı yoksa Lemmon'a tepki olarak alınmış bilinçli bir karar mı olduğu netleşmedi.

İlk Supermanin esrarengiz ölümü... Lanet hem onu hem kendisinden sonrakileri etkiledi

Reeves, Clark Kent kılığıyla

"KENDİNİ VURMAK İÇİN YUKARI GİDİYOR"

Sözün kısası 15 Haziran 1959 gecesi koşullar bu şekildeydi. Reeves ve Lemmon her zaman olduğu gibi geç saatlere kadar içki içip eğlenmiş ve 23.00 sularında eve dönmüştü. Birkaç saat sonra Carol Van Ronkel ve William Bliss uğradı. Lemmon ve o sırada çiftle birlikte yaşamakta olan yazar Robert Condon misafirleri görünce memnun olmuştu. Ancak Reeves için aynı şey söylenemezdi. Çoktan yatmış olan Reeves, alt kattan gelen gürültülerden rahatsız olmuştu.

Alkollü vaziyette verdikleri ifadelerde Van Ronkel, Bliss, Condon ve Lemmon, Reeves'in sessiz olmalarını söylemek için alt kata indiğini, ısrarlara dayanamayıp misafirlerle birlikte bir kadeh içki içtiğini ve ardından üst kata çıktığını anlattı.

O noktadan sonra Lemmon'ın davranışları çok tuhaf bir hal almıştı. İddia edildiğine göre Reeves merdivenleri çıkarken, "Kendini vurmak için yukarı gidiyor" demişti Lemmon. Ardından bir sürtünme sesi gelmiş ve Lemmon, "Gördünüz mü? Silahı almak için çekmeceyi açıyor" diye eklemişti. En sonunda tek el silah sesi duyulduğunda ise "Demiştim size, kendini vurdu" diye konuşmuştu.

DELİLLERLE İFADELER BİRBİRİNİ TUTMUYORDU

45 dakika sonra polisi aradılar. Gelen memurlara göre, evde ne yaşandığı ortadaydı. Reeves'i üst katta bulmuşlardı, silahı yerde yanında duruyordu, kafasında tek bir kurşun yarası vardı. Evdeki görgü tanıklarının davranışları biraz tuhaftı ama her şeyi işitmişlerdi.

Ancak pek mantıklı olmayan bazı detaylar da vardı. Birincisi, Reeves bulunduğunda çıplaktı. Alkollü olduğu kesindi ama çok sarhoş olsa dahi intihar edecek bir adamın soyunmasının sebebi açıklanamıyordu. Diğer yandan polis halıda iki, tavanda bir kurşun deliği tespit etmişti. Tavandaki deliğin yönü Reeves'in kafasındaki yarayla uyumluydu ancak diğer iki kurşun açıklanamıyordu. Üstelik tanıklar sadece tek el silah sesi duyduklarını belirtiyordu. Tabii bir de Reeves'in vücudundaki izler ve morluklar vardı.

İlk Supermanin esrarengiz ölümü... Lanet hem onu hem kendisinden sonrakileri etkiledi

Hollywoodland filminde Reeves'i Ben Affleck canlandırıyordu

Reeves'in ölümüyle ilgili komplo teorilerinin tamamı 2006 yılında "Hollywoodland" (Hollywood Ülkesi) filmiyle beyaz perdeye taşındı. Temelde üç ihtimalde bahsediliyordu. Birincisi Reeves'in intihar etmiş olmasıydı. İkincisi, Eddie Mannix'in karısını üzen aktörden intikam almak isteğiyle Reeves'i öldürtmesiydi.

Üçüncü ihtimalde ise Lemmon öne çıkıyordu. Buna göre mutsuz ve sarhoş olan kadın, birkaç gün sonra kocası olacak adamı kalıcı olarak hayatından çıkarmaya karar vermişti. Bu senaryoya göre, silah sesini duymalarıyla polisi aramaları arasında geçen 45 dakikada Lemmon ve misafirleri cinayeti örtbas etmek için gerekli şeyleri yapmıştı.

SUPERMAN LANETİ BÖYLE BAŞLADI

Günümüze kadar uzanan bunca şüpheye karşın, Reeves'in ölümüne ilişkin kapsamlı bir soruşturma yapılmadı. Reeves'in annesi Bessolo, dosyanın yeniden açılmasını sağlamak için ünlü bir avukatla anlaştı. Ancak avukat kısa süre sonra bilinmeyen sebeplerden ötürü bu müvekkille çalışmayı bıraktı.

Sözün kısası 15 Haziran'ı 16'sına bağlayan gece gerçekte ne yaşandığı sorusunun cevabı hiç bulunamadı ancak Reeves'in ölümü Hollywood'da "Superman laneti" olarak bilinen talihsiz olaylar dizisinin başlangıcı oldu. İlerleyen yıllarda Superman'i canlandıran aktörlerin kariyerleri ağır yaralar aldı.

Reeves'in ardından Superman'i canlandıran bir diğer isim Christopher Reeve'di (İki aktörün soyadlarındaki benzerlik ise tamamen tesadüftü.) Tiyatro eğitimi almış olan Reeve, Richard Donner'ın yönettiği 1978 tarihli "Superman" filmiyle bu role adım attı.

Reeve'in başrol oynadığı dört Superman filmi çekildi. En son 1987'de vizyona giren "Superman IV: The Quest for Peace" (Superman 4: Barış Arayışı) filminin eleştirmenlerce yerden yere vurulmasının ardından Reeve mavi taytını ve kırmızı pelerinini bir daha giymemek üzere üstünden çıkardı.

İlk Supermanin esrarengiz ölümü... Lanet hem onu hem kendisinden sonrakileri etkiledi

Reeve'in kazadan sonra rol aldığı yapımlardan biri Hitchcock klasiği Rear Window'un (Arka Pencere) yeniden çevrimiydi

HEP SUPERMAN OLARAK HATIRLANDILAR

Reeve bu tarihten sonra televizyonda birçok rolde boy gösterdi. 1995 yılında at binerken yaşadığı bir kaza sonucu felç kalarak tekerlekli sandalyeye mahkûm oldu. İlerleyen dönemde birçok sağlık sorunu yaşadı ve 2004 yılında henüz genç denebilecek bir yaşta (52) kalp yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti. Hayatının son yıllarını hayır işlerine adamış olsa da dünya kamuoyunun hafızasında hep Superman olarak kaldı.

Reeve'den sonra Superman meşalesi Brandon Routh'a geçti. Pembe dizilerde oynadığı rollerle ün kazanan Routh'un başrolünde yer aldığı 2006 tarihli "Superman Returns" (Superman Dönüyor) filmi de eleştirmenler tarafından tam bir fiyasko olarak nitelendirildi. Filmin devamı gelmediği gibi Routh'un o günden sonra rol aldığı filmlerin hiçbiri de başarı sağlayamadı.Bu filmin ardından Superman'le ilgili iki televizyon dizisi yayınlandı. Başrolü "Lois and Clark"ta Dean Cain, "Smallville"de ise Tom Welling canlandırıyordu. Bu iki aktör de dizilerin yayından kalkmasından sonra birçok şey yapmış olsalar da akıllarda hep "Superman'i Oynayan Çocuklar" olarak kaldı ve bir daha önemli başroller alamadı.

İlk Supermanin esrarengiz ölümü... Lanet hem onu hem kendisinden sonrakileri etkiledi

BATMAN YA DA IRON MAN GİBİ DEĞİL

Peki buna lanet demek mümkün mü? The Week dergisinin eğlence editörü Scott Meslow'a göre aktörlerin kariyerlerinin sekteye uğraması tesadüf değil ancak lanet demek de biraz abartılı bir ifade. Meslow, 2013'te The Daily Beast'e yapacağı açıklamada Superman lanetini şöyle açıkladı: "Eğer gerçekten bir lanet varsa, bir Amerikalı tarafından yaratılmış en ikonik karakterlerden birinden bahsettiğimiz içindir. Böyle bir rol oynadığınızda başka rol alamama riskiniz büyüktür. Bir kere Superman olduysanız hep Superman olarak kalırsınız."

Lanetin gerçekliğini savunanlar Batman, Spider-Man, Iron Man gibi süper kahramanları canlandıran aktörlerin böyle bir sorun yaşamadığına dikkat çekiyor. Ancak burada da önemli bir detay öne çıkıyor: Superman'i canlandıran aktörlerin bu rolden önce tanınmayan insanlar olması.

Huffington Post'un eğlence yazarı Mike Ryan'ın deyişiyle, "Bu durum Christian Bale'in Batman'i canlandırmasından farklı. Geçmişte sorunlar yaşamasına rağmen isimsiz bir aktör olmayan Robert Downey Jr.'ın Iron Man'i canlandırmasından farklı" dedi.

İlk Supermanin esrarengiz ölümü... Lanet hem onu hem kendisinden sonrakileri etkiledi

Henry Cavill, "Man of Steel", 2013

Peki ya son Superman Henry Cavill? O da lanetli mi? İlk olarak 2013 yılında "Man of Steel" (Çelik Adam) filminde Superman olarak karşımıza çıkan Cavill, laneti kırmış gibi görünüyor.

Superman'i canlandırdıktan sonra "The Man from U.N.C.L.E.", "Mission: Impossible - Fallout", "Night Hunter" gibi filmlerde izlediğimiz Cavill, "Enola Holmes" serisinde bir başka ikonik karakter olan Sherlock Holmes'a ve kısa sürede efsaneleşen "The Witcher" dzisinde Rivyalı Geralt'a hayat vererek "Superman'i Oynayan Çocuk"tan çok daha fazlası olduğunu tekrar tekrar kanıtladı.

Cavill daha ne kadar Superman olarak kalacak bilinmez ancak kendisinden sonra bu role girecek aktörlere umut verdiği ortada...

The Daily Beast'in "Inside the Mysterious Death of George Reeves, the Original Superman" ve "Is There Really a Superman Curse, and Can Henry Cavill Break It? Vertical Dek: Superstition has it that playing the Man of Steel is a career killer." başlıklı haberlerinden derlenmiştir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!