Güncelleme Tarihi:
FRANSA’da kesin sonuçlara göre Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un oyların yüzde 27.8’ini, aşırı sağcı Marine Le Pen’in ise yüzde 23.1’ini alarak ikinci tura kalmayı başardığı seçimlerin ilk turu, ülkenin hiç olmadığı kadar ciddi bir aşırı sağ tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gösterdi.
MACRON’U GEÇEBİLİR Mİ
Şu ana kadar Le Pen’in ikinci turdan zaferle çıkacağına işaret eden ciddi bir anket sonucu çıkmadı. Bununla birlikte 2017’nin ardından 24 Nisan’da yaşanacak düellonun ikinci perdesinde iki aday arasındaki oy farkının geçmişe oranla çok daha az olacağı beklentisi giderek zemin kazanıyor. Akıllardaki ana soru ise Le Pen’in Macron’u geçip geçemeyeceği. Le Pen kampı bu olasılığın gerçeğe dönüşme ihtimalinin eskiye oranla çok daha yüksek olduğu görüşünde. Macron kampı da riskin farkında.
ÜÇÜNCÜ KEZ YARIŞIYOR
Le Pen, üçüncü kez cumhurbaşkanlığı sınavına çıkıyor. Bundan önce katıldığı 2012 seçimlerinde ikinci tura geçmeyi başaramayan Marine Le Pen, 2017’deki seçimlerde Macron’un rakibi olarak ikinci turda yarışmış ancak yüzde 33.9 oy alabilmşti. İlk turun ardından yapılan ilk anketler, Macron’un bu kez beş yıl önceki kadar rahat bir zafer elde etme olasılığının düşük olduğuna işaret ediyor. Hatta ilk sonuçların açıklanmasının ardından yapılan bir ankette Macron’a yüzde 51, Le Pen’e ise yüzde 49 oy çıktı.
KİLİT MELENCHON
Sonuçlar hem Macron hem de Le Pen’in ikinci turda ipi göğüsleyebilmek için oy avına çıkmasını kaçınılmaz kılıyor. Mevcut tablodaki kilit isim ise Boyun Eğmeyen Fransa’nın lideri, radikal sol eğilimli Jean Luc Melenchon. Seçimlerde beklenenin üzerinde bir oy oranıyla üçüncü sırada yer alan Melenchon, sonuçlar açıklandıktan sonra, “Le Pen’e tek bir oy bile vermemeliyiz” diyerek kime oy atmayacağını gösterdi.
PARTİ BÖLÜNMÜŞ DURUMDA
İlk turda Melenchon’a destek verenlerin oylarının bir kısmının Le Pen’e, bir kısmının Macron’a gitmesi, bazı seçmenlerin ise oy kullanmamayı tercih etmesi bekleniyor. Aşırı sağın diğer partilerinin Le Pen’e desteği ise kesin. Valerie Pecresse’in Macron’a destek açıklamasına rağmen merkez sağdaki Cumhuriyetçilerin bir kısmı da Le Pen’e oy verme niyetinde. Bu tabloda Macron’un önümüzdeki iki haftada özellikle Melenchon’un destekçilerini ikna etmesi gerekiyor.
BRÜKSEL DİKEN ÜSTÜNDE
Macron ve Le Pen’in ikinci tura kalması Avrupa Birliği ve NATO’nun merkezi Brüksel’de bir yandan rahatlama, diğer yandan ise tedirginlik yarattı. Macron’un kazanması Brüksel’in tercihi olsa da kulislerde Le Pen’in bu kez ciddi bir potansiyele sahip olduğu gerçeği kabullenilmiş gibi. İkinci turda Le Pen’in olası bir zaferi ise gerek NATO gerekse AB tarafından kâbus senaryosu olarak görülüyor.
MACRON’UN ARTILARI
Avrupa yanlısı tavrı özellikle Avrupa Birliği’nde kendisini hissettirdi. Almanya Başbakanı Angela Merkel’in görevinin sona ermesinden sonra “AB’nin lideri” pozisyonuna en yakın siyasetçi haline geldi.
Uluslararası alanda Fransa’nın daha dinamik ve öne çıkan bir profil çizmesini sağladı.
Ekonomi alanında attığı adımlar halk tarafından pek takdir edilmese de rakamların önemli bölümü lehine.
Macron pazar akşamki konuşmasında azınlıklara da mesaj verdi ve “İslamcı ayrılıkçılıkla mücadele eden Fransa istiyorum ama Müslümanların ve Yahudilerin dinlerinin kurallarına göre yemelerini engelleyen bir Fransa istemiyorum” dedi.
EKSİLERİ
Uluslararası alanda Fransa’yı ön planda tutma çabasında belli bir başarı elde etse de çoğu zaman müdahil olduğu konularda çoğu zaman eli boş kaldı.
Sosyal alanda attığı adımların halkta karşılık bulmasını sağlayamadı.
Sokağın sesini dinleme konusunda sorun yaşadı. Sosyal patlamalar karşısında benimsediği tavır zaman zaman yetersiz kaldı.
LE PEN’İN ARTILARI
Daha önceki seçim kampanyalarında yaptığı hatalardan ders çıkardığını net şekilde gösterdi.
İmajını yeniledi. Agresif yaklaşımını bir kenara bıraktı.
Klasik aşırı sağ söylemi ve buna odaklı konu başlıkları yerine daha geniş kitleleri ilgilendiren hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı gibi konulara da değinmeye başladı.
Genç ve orta yaştaki seçmenlerin ilgisini çekmeyi başardı.
EKSİLERİ
İmajına yönelik adımlarına rağmen kuzu postuna bürünmüş kurt olmayı sürdürüyor.
Uluslararası alanda tecrübesi yok. Tercih ettiği ittifaklar ve liderler tartışma konusu.
Özellikle Avrupa Birliği ve NATO’de kendisine yönelik olumsuz bakış üst düzeyde.
“Herkesin cumhurbaşkanı olacağı” mesajını verse de başta Müslümanlar olmak üzere toplumun çeşitli kesimlerini ciddi şekilde rahatsız edecek politikalar uygulama potansiyelini koruyor.
Ekonomik vaatlerinin uygulanabilirliği şüpheli.
SANDIĞIN ŞİFRELERİ
Merkez partiler eridi, aşırıcılar kazandı
Geleneksel sağ-sol mücadelesinin artık geçerli olmadığı kesin şekilde teyit edilmiş oldu.
Gerek sol gerekse sağ aşırı uçlar, Fransız siyaset sahnesinin ana aktörleri haline geldi.
Çok kötü bir performans sergileyen merkez sol, yüzde 1.7 oy alarak siyaset sahnesinden silinme aşamasına geldi.
General Charles De Gaulle’ün partisi olarak anılan Cumhuriyetçiler yüzde 4.7’de kalarak tarihi bir hezimet yaşadı.
Radikal sol eğilimli Jean-Luc Melenchon’un yüzde 21.9’a ulaşan oy oranında 18-24 yaş arasındaki gençler önemli rol oynadı.
50 yaşın üstündeki seçmenlerin tercihi Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron oldu.
Marine Le Pen, 25-49 yaş aralığındaki seçmenlerden yüzde 30’a varan destek gördü.