Eski vekilden Demir Kubbe çağrısı: Putin'in füzeleri Londra'yı dakikalar içinde yok edebilir
Güncelleme Tarihi:
İngiliz eski milletvekili Bob Seely, "Putin'in füzeleri Londra'yı dakikalar içinde yok edebilir" diyerek Britanya'nın acilen kendi Demir Kubbe savunma sistemine yatırım yapması gerektiğini vurguladı. Rusya'nın hipersonik füzelerle İngiltere'yi vurma tehditlerinin arttığına değinen Seely, NATO müttefikleriyle iş birliği içinde Avrupa çapında bir savunma sistemi oluşturulmasının şart olduğunu belirtti.
İngiliz eski Muhafazakar Parti milletvekili Bob Seely, Dailymail gazetesi için “Putin'in füzeleri Londra'yı dakikalar içinde yok edebilir. İşte bu yüzden kendi Demir Kubbe'mizi inşa etmeliyiz” başlıklı bir köşe yazısı kaleme aldı.
Seely, İngiltere ve Rusya arasında gerilimin tırmandığını “Başkan Vladimir Putin'in rejimi kendisini bizimle çatışma halinde görüyor” sözleriyle ifade etti. Rus televizyonlarında değerlendirme yapan uzmanların sözlerini aktaran Seely, Rusya’nın Londra’yı hipersonik füzeler ile yok etmesinin sadece birkaç dakika alacağını söyleyerek övündüğünü vurguladı.
Seely, Ukrayna’da kazansa da kaybetse de Rusya’nın artık Batı ile açık ya da gizli bir çatışmaya girmeye kararlı olduğu yorumunu yaptı.
Rusya’nın her ay yüzlerce İHA ürettiğini ifade eden Seely, İHA üretiminin maliyetinin giderek azaldığını ve birkaç yıl içinde bu İHA’ların yapay zeka ile birbirlerine bağlanarak ölümcül sürüler halinde uçacaklarını hatta 5 ila 10 yıl içerisinde küçük çaplı eylem gruplarına satılacağını söyledi.
Rusya ile sınır komşusu olan Polonya’nın kendi savunma sistemleri oluşturduğunu belirten Seely, “Almanya, NATO projesinin bir parçası olarak toplam maliyeti 4 milyar Sterlin olan kendi füze savunma sistemini tedarik edeceğini açıkladı” dedi.
Seely yazısına, “İngiltere'nin kendisini savaşa hazırlaması ve Demir Kubbe'nin kendi versiyonuna yatırım yapması gerekiyor. Tereddüt edersek, başkasının teknolojisini satın alma riskiyle karşı karşıya kalırız ve geç kalmış oluruz.” sözleriyle devam etti.
Rus televizyonlarındaki uzmanların “denizaltından fırlatılacak füzelere karşı İngiltere savunmasız kalacaktır” değerlendirmelerini işaret eden Seely, özellikle NATO görevindeyken ülkesinin daha bir saldırıya açık hale geleceğinin altını çizdi.
Seely, “Bu nedenle, daha geniş bir NATO kalkanının parçası olarak hava saldırılarına karşı kendi savunma sistemimizi inşa etmeliyiz. Müttefiklerimiz kendilerini korumak için acele ederken, biz adım dahi atmadık. Bu tür projelerin ne kadar uzun sürdüğü göz önüne alındığında, eğer şimdi geliştirmeye başlamazsak çok geç olacak.” değerlendirmesi yaptı.
Seely ayrıca, “Avrupa çapında bir savunma sistemi geliştirmek için Avrupa'daki NATO ortaklarımızla birlikte çalışmamız gerekiyor. Aynı zamanda atılan bir füzenin kıyılarımıza ulaştığı an için hazır olmalıyız” dedi.
İngiltere’nin ada ülkesi olduğunu belirten Seely, ülkesinin sınır komşularında düşman bulunmadığı ancak Ortadoğu’nun ve Doğu Avrupa’nın savaşta olması sebebiyle küresel barışın da istikrarsız olduğu değerlendirmesi yaptı.
2044 SENARYOSU
2044 yılı üzerinden hayali bir senaryo çizen Seely, İngiliz hava kuvvetleri üssünün Rusya’nın saldırısı altında olduğunu ve başkent Londra’nın ise İran destekli bir grubun yapay zeka destekli İHA’lar ile saldırdığını söyledi.
Seely senaryosunda, bu saldırılar sonuçsuz kaldı çünkü saldırılardan 10 yıl önce İsrail’deki Demir Kubbe’nin benzeri bir sistem ülkenin savunulması için kurulduğunu ifade etti.
2044 yılı için oluşturduğu hayali senaryonun uzak bir ihtimal olduğunu düşünen Seely, İkinci Dünya Savaşı’nı hatırlayan İngilizlerin aksine ülkedeki çoğu kişinin olası bir hava saldırısını önemsiz sayacak kadar ihtimal dışı gördüğünü belirtti.
Seely, İran’ın imal ettiği uzun menzilli füzelerin fırlatılması halinde Avrupa’nın içlerine kadar ulaşabildiğini vurguladı ve gelecek 10 yıl içinde bu füzelerin Londra’yı vurabileceğini ifade etti.
İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa’nın ABD'nin koruması altında tembelce yaşadığını söyleyen Seely, Donald Trump ya da gelecekteki başka bir ABD Başkanı ile bu durumun devam edeceğinin garanti edilemeyeceğini savundu.
