Güncelleme Tarihi:
Rus generallerinin öldürüldüğü ve Ukrayna savaşında ilginç bir PR çalışmasının yürütüldüğü Azor birliği drone kameralarıyla çekilen gerçek zamanlı görüntülerle Rus birliklerinin avlandığı tuhaf bir savaş oyununun setine benziyor
Ukrayna’ya ait tüm birliklerin Rusya ile süren savaşta kendi görevlerini yerine getirmelerine rağmen Azov taburu sadece kendi başarılarını yansıtan videoları servis etmeye devam ediyor.
Azov taburu tarafından bu hafta paylaşılan bir fotoğrafta lacivert bir üniformanın içinde karların üzerinde yatan bir adamın etrafı kanla kaplı görüntüsünü yayınlamış ve “Azov bir tümgenerali öldürdü. Bu kanlı kılıçla yürüyoruz.” cümleleriyle servis etmişti.
RUS GENERALİ ÖLDÜRDÜLER
Adı açıklanmayan bu kişinin savaşta Rusya’nın kaybettiği dördüncü general olduğu açıklandı. Generali öldürenlerinse Azov taburu olduğu bildirildi.
Kremlin’in Ukrayna’ya karşı yürüttüğü propaganda savaşının en büyük parçası Ukrayna’nın ‘Nazi’leşen’ bir devlet olduğu iddiası. Hatta Moskova yönetimi Mariupol’de bombalanan ve sığınak olarak kullanıldığı bilinen tiyatro binasıyla ilgili saldırının da bir ‘sahte bayrak’ operasyonu olduğunu söylemişti.
Tüm bunların sonucu ise Ukrayna’ya yağan daha fazla Rus bombası oldu.
Öte yandan Azor, savaşın başlangıcından beri geçen yaklaşık bir aylık sürede cepheden drone’lar ile çektikleri görüntülerle savaşla ilgili en başarılı PR çalışmasını yürüten birim oldu. Ukrayna ordusu da bu görüntüleri kullanmaktan çekinmedi ve savaştaki başarılı ilerleyişlerini dünyayla paylaştı.
Bu görüntüler arasında havaya uçurulup paramparça olan Rus tankları var. Üstelik drone’lar ile havadan çekilen videolar tıpkı birer bilgisayar oyununun ustalıkla tasarlanmış atmosferini andırıyor.
2014'TE ORTAYA ÇIKTI
Azov’un oluşumu ve öne çıkışı 2014 yılında Kırım ve Donbass için yaşanan çatışmalar zamanına denk geliyor. Bu grubun ukrayna’nın politikasında söz sahibi olmadığı aşikâr ancak Azov tarafından paylaşılan meşaleli videolar ve fotoğraflar Kremlin’in ‘Nazizm’ söylemlerinin destekçisi olmaya devam ediyor.
Ukrayna ordusunun o dönemki kırılgan durumu birçok Ukraynalının o bölgeye koşup, savunma için destek vermesini sağlamış; Azov taburu da ayrılıkçılarla savaşa girişmiş ve bunu sonradan meslek haline getirmiş ilk grup olmuştu. Ordunun o dönemde ayrılıkçılarla savaşma konusundaki ‘gönülsüzlüğünün’ bunda etkisi olduğuna inanılıyor.
Bundan aylar sonra ise Azov’un taciz ve işkenceleriyle ilgili olarak insan hakları örgütlerinden raporlar yağmaya başladı. Diğer gönüllü gruplardan işkence iddiaları yüzünden tutuklananlar olsa da Azov’dan kimse bu suçlamaların ardından herhangi bir yaptırıma uğramadı.
Azov taburu, aşırı milliyetçi bir politik figür olan Andriy Biletsky tarafından kuruldu. Bu tabur oluşumundan beri Nazi sembolleri kullanan çeşitli gruplarla sıkı bağlantı içinde. Nazi amblemlerini kullanmaktan kaçınmayan aşırı sağcılar, futbol fanatikleri gibi kişilerin gönüllü olarak katıldığı tabur üzerlerindeki sembollerin Nazizm değil milliyetçilikle ilgili olduğunu iddia ediyor.
44 yaşındaki Andriy Biletsky, 2014 yılında parlamentoya bağımsız aday olarak seçilmeyi başardı. Bunda ayrılıkçılarla verilen başarılı mücadelenin payı büyüktü. Zira Biletsky, aynı seçim başarısını 2019’da gösteremedi.
ADINI AZOV DENİZİ'NDEN ALIYOR
Adını Azov Denizi’nden alan grup ilk olarak Mriupol kentindeki gönüllülerin arasında kuruldu ve üs olarak hâlâ burayı kullanıyor.
Ukrayna’nın tartışmalı bakanı Arsen Avakov’un ve birkaç da Ukraynalı oligarkın desteğini alan Azov bunların arasında Yahudi kökenli kişiler olsa da politikalarından vazgeçmedi ve birincil hedeflerinin Ukrayna’nın birliği ve Güneydoğu Ukrayna’daki bütünlük olduğunu tekrarladı.
‘Beyaz Başkan’ olarak da tanınan Biletsky, 2014’ten beri büyük bir sosyal medya kampanyası yürütmeye devam ediyor. Birçok fotoğraf ve videonun paylaşıldığı sosyal medya hesaplarında ellerinde meşalelerle yürüyen Azov taburu askerleri görülüyor.
Harkiv’de, Rusça konuşulan bir bölgede doğan Biletsky kendine asla Neo-Nazi demiyor ve bir Ukrayna milliyetçisi olduğunu iddia ediyor. Ancak Biletsky’nin söylemleri bu iddiaları çürütebilecek kadar bariz…
HAÇLI SAVAŞI MI YÜRÜTÜYOR?
Biletsky’nin yaptığı konuşmaların en ünlülerinden birinde misyonunu “Dünyanın ‘beyaz’ insanlarına liderlik etmek ve dünyanın Yahudi merkezli ilerleyişine karşı ‘Haçlı Savaşı’ yürütmek” olarak açıkladığı herkes tarafından biliniyor.
Azov’un son yıllarda Rusya’nın resmi televizyon kanalları için çok elverişli içerikler sağladığı konuşuluyor. Ukrayna’nın yönetimindeki politikacılar merkezde sayılabilecek görüşlere sahipken Kremlin, politikasını hep Ukrayna’daki aşırı sağın yükselişi üzerinden kurguluyor.
Doğu bölgelerindeki Azov taburu askerleri kendilerini görmeye gelen yabancı gazetecilere gururla Nazi dövmelerini gösterirken Biletsky’nin ekibi ise bir yandan büyük şehirlere düzenleyecekleri milis güçleri operasyonlarından söz ediyor.
2018 yılında yayınlanan videolardan birinde yüzlerce genç erkek Kiev’de yer alan ve meşalelerle aydınlatılmış bir kaleye doğru yürüyüş başlatmış olarak görülüyor. Kameraya bakarak konuşan bu genç adamların “Sokakları alkol, uyuşturucu, torbacılar ve kumarhanelerden temizlemeye gidiyoruz.” dedikleri duyuluyor.
UKRAYNA'YA BÜYÜK ZARAR VERDİLER
Bu durumdan herhangi bir sonuç doğmamış olsa da Rusça konuşan, Yahudi köklere sahip olan ve eski bir komedyen olan Zelenski bir anda spot ışıklarının altına yerleşmiş ve zor durumda kalmış oluyor…
Atlantik Konseyi’nde yaptığı bir konuşmada Oleskiy Kuzmenko “Aşırı sağcılar genel itibarıyla Ukrayna’nın ününe zarar verdiler ve komşuları arasında yayılan düşmanca söylemlere yol açtılar” diyerek ülkesine verilen zararın büyüklüğünü anlatıyor. Üstelik bu söylemler Ukrayna’nın Batılı dostlarını da rahatsız etmeye devam ediyor.
ABD BAĞLANTISI ARAŞTIRILIYOR
Bellingcat adlı araştırmacı gazetecilik grubu ve Ukraynalı basın mensupları yıllardır Azov ve ABD’li ırkçı gruplar arasındaki bağlantıları araştırıyor.
2019 yılında ABD merkezli bir kuruluş tarafından yayınlanan raporda 50 farklı ülkeden 17 binen fazla kişinin 2014 yılındaki çatışmaların ardından ukrayna2ya gittiğini ortaya koyuyor. Bu kişilerin Kremlin destekli ayrılıkçılara karşı, Azov ve benzeri gruplara katıldığı biliniyor.
2016 yılında Azov kendini aşırı sağcı diğer gruplardan ayırmaya çalıştı. Öte yandan Biletsky’nin hâlâ Azov toplantılarına katıldığı ve bu taburu Ukraynalı siyasetçilere baskı yapmak için kullandığı biliniyor.
Donbass’ta yaşanılanlardan birkaç sonra Azov üyeleri Kiev’e, Zelenski’nin ofisine bir yürüyüş düzenlediler. Polis tarafından durdurulan bu grup ‘Hainler!’ sloganları arasında dağıtıldı.