Güncelleme Tarihi:
Dünyanın gözü kulağı aylardır Ukrayna'dan gelen haberlerde...
Rusya Devlet Başkanı Putin'in Geçtiğimiz yılın Şubat ayında verdiği emir ile başlayan kanlı savaş can almaya devam ediyor.
Batı'nın tank yardımı ile sahada elini güçlendiren Ukrayna diplomasi için ön şartından taviz vermezken iki taraf ile de ilişkisi olan Türkiye diplomasi için öne çıkan ülke olmaya devam ediyor.
Ukrayna, Rusya'nın olası genel taarruzu için hazırlıklarına devam ederken Almanya'dan savaş ve krizin çözümünde Türkiye'nin rolü ile ilgili dikkat çeken bir açıklama geldi.
Koalisyon hükümetinin büyük kanadını oluşturan Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD), barışın silahla değil diyalog yoluyla sağlanmasından yana olduğu yinelendi.
Başbakan Olaf Scholz’un, Ukrayna’ya savaş uçaklarının gönderilmesinin söz konusu olmadığı yönündeki açıklamasına tam destek veren SPD Federal Meclis Grup Başkanı Rolf Mützenich, “SPD bir barış partisidir” dedi ve bu kararlı tutumu sürdüreceklerini söyledi.
Mützenich, Frankfurter Rundschau gazetesine verdiği demecinde, “Putin hedefine ulaşamamalı. Rusya’nın Ukrayna’da sürdürdüğü savaşın sonlandırılması için diyalog yollarının kapatılmaması gerekir. Biz tüm kalbimiz ve mantığımızla tam bir barış partisiyiz. Savaş zamanlarında zorunlu olarak Ukrayna’daki savaşın nasıl bitirileceği, adım adım barışın nasıl sağlanacağı, en azından ateşkese nasıl ulaşılacağı konusunda kafa yorulur. Şu günkü koşullarda ne yazık ki, bana göre bundan çok uzağız. Rusya’ya bu savaşı kazanamayacağı çok açık bir biçimde anlatılmalı. Ukrayna kendisini savunma hakkına sahip. Almanya da bu nedenle müttefikleriyle birlikte hareket ederek Kiev’e silah gönderdi” diye konuştu.
'ERDOĞAN VE GUTERRES'İN ARABULUCULUK ÇABALARI ÖNEMLİ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile BM Genel Sekreteri Guterres’in Rusya ve Ukrayna arasında arabuluculuk çabalarının çok önemli olduğu söyleyen Mützenich, “Bu yolda kararlı bir şekilde devam etmeliyiz” dedi.
Mützenich “Barıştan ne kadar uzağız?” sorusuna ise şu yanıtı verdi;
“Moskova şu anda ateşkes de istemiyor barış da. Ama buna rağmen Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Sekreteri Guterres ve uluslararası organizasyonların devreye girerek diplomatik yollardan tahıl ürünlerinin sevkiyatını, tutukluların takasını ve nükleer santralların korunmasını gerçekleştirmeleri çok önemlidir. Bu yolda kararlı bir şekilde devam etmeliyiz. Diplomasi sözcüğünü ağzıma aldığımda bazen gösterilen reaksiyonlara çok şaşıyorum. ‘Bu Putin’e karşı pazarlık gücünü azaltır’ deniliyor ama hiç de öyle değil. Diplomasi, sonradan pazarlıkların yapılması için yolları açar” yanıtını verdi.