Güncelleme Tarihi:
‘LOZAN polemiği’, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın daha Atina’ya gelmeden bir gece önce (çarşamba) Yunan Skai televizyounda yayınlanan demeciyle başladı. Erdoğan, 1923 Lozan Antlaşması’nın güncellenmesi gerektiğini söyleyerek “Güncelleme derken A’dan Z’ye ne varsa bir değerlendirmeye tabi tutulabilir” dedi. Bu sözlerin Yunan medyasındaki yankıları üzerine, Hükümet Sözcüsü Dimitris Canakopulos, geceyarısı “Sayın Erdoğan’ın demeci soru işaretleri yaratıyor. İlişkilerin temeltaşı Lozan’a saygıdır” diye açıklama yaptı.
KARŞILIKLI AÇIKLAMALAR
Erdoğan dün bu tartışmalar arasında Yunanistan’a giderken, Başbakan Aleksis Çipras’ın refakatinde Atina’nın Sintagma Meydanı’nda bulunan Meçhul Asker Anıtı’na çelenk koydu. Ardından da resmi karşılama töreninin yapıldığı Cumhurbaşkanlığı’na geçti. Yunan Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopulos, Erdoğan’ı karşıladı ve ardından yabancı liderleri ağırladığı salona geçtiler. İki cumhurbaşkanının kameralar önünde Yunanistan’ı ziyaret eden her yabancı liderle olduğu gibi 2-3’er dakikalık ‘hoş geldiniz-hoşbulduk’ konuşmaları yapmaları bekleniyordu. Ancak, karşılıklı konuşmalar nedeniyle bu açıklamalar yaklaşık 40 dakika sürdü.
Önce Pavlopulos “Yunanistan’ın sınırlarını ve egemenliğini teyit eden Lozan Antlaşması müzakere edilemez, güncellenemez, yeniden gözden geçirilemez” dedi. Ardından da Pavlopulos, Batı Trakya’da Müslüman azınlığın din hürriyetinden söz etti ve iki ülke arasında dostluğun güçlenebilmesi için uluslararası hukuka saygının şart olduğunu belirtti.
“Lozan konusunda anlaşılmayan bazı incelikler var. Lozan’da sadece Türkiye ve Yunanistan değil 11 taraf ülke var. Japonya bile var. İngiltere var. 94 yıl geçti. Taraflar anlaşırlarsa gözden geçirilmeli” diyerek söze başlayan Erdoğan ise Batı Trakya’dan örnekler verdi ve şöyle konuştu:
UYGULAMADA DEĞİL
“Batı Trakya’daki soydaşlarımızın haklarının korunması meselesi var. Ben Yunanistan’a farklı bir heyecanla geldim. Batı Trakya’ya, soydaşlarımıza bundan önce yaptığım gibi bir ziyaret yapmayı da arzu ettim ama birileri de maalesef bu ziyareti provoke ediyor. Dağıtılan broşürlerden tutunuz, oradaki binaların kapılarına çizilen çeşitli işaretlere varıncaya kadar. Her toplumun içinde artılar, eksiler vardır. O ayrı bir konu ama bunların 65 yıl aradan sonra böyle bir cesareti ortaya koyarak buraya eğer bir cumhurbaşkanı geliyorsa, bunun çok kontrol altında tutulması gerekir diye düşünüyorum.”
‘Batı Trakya’daki Müslümanların baş müftülerini hâlâ seçemediğini’ belirten Erdoğan, “Nasıl oluyor da Lozan Anlaşması’nın uygulamada olduğunu söylüyoruz. Demek ki Lozan uygulamada değil” diyerek şöyle devam etti:
TÜRK YAZAMIYORLAR
“İstanbul’da Patrik’i Sen Sinod Meclisi seçiyor. Batı Trakya Müslümanları baş müftülerini seçemiyorlar. Lozan ‘Müslüman azınlık’ diyor ama Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları Türk diyor. Batı Trakya’da bırakın bunları ‘Türk’ kelimesinin yazılmasını dahi hazmetmek mümkün değil. Bir okulun kapısında, dernekte ‘Türk’ yazıyorsa hazmedemiyorlar.
Yunanistan’ın açıklanan kişi başına milli gelirine bakıldığında 18 bin dolar civarında. Batı Trakya halkının ortalama kişi başına milli geliri ise 2 bin 200 dolar civarındadır. Orada bir ayrımcılık söz konusudur. Benim ‘güncellenmesi gerekir’ dediğim konu işte bunlardır.”
NATO’YA GİREMEZDİNİZ
Erdoğan, Ege’de yaşanan bazı anlaşmazlıkları da kastederek “Tekrar NATO’ya girişinizi biz sağladık. Eğer biz engel olsaydık siz NATO’ya giremezdiniz. Biz komşu diye baktık. Ve bugün de öyle bakıyoruz. Kıbrıs’ta ve Ege’de kalıcı, adil bir çözüm bulalım. ‘Lozan’da şöyle olmuş, böyle olmuş...’ Tamam ama biz o zaman olması gerekenleri bir an önce yapalım. 94 yılda birçok şey değişti. Eğer bunlar gözden geçirilirse, birçok şeyin olması gerektiğini, inanıyorum ki taraflar da kabul edecektir” dedi.
Pavlopulos tekrar sözü alarak “Bir hukukçu olarak da konuşuyorum. Uluslararası anlaşmaların güncellenmesi, yeniden gözden geçirilmesi mümkün değildir. Sadece bunların yorumu değişebilir” diye konuştu. Erdoğan cevabı ise “Ben hukukçu değilim ama siyaset hukukunu iyi bilirim. Siyaset hukukunda da anlaşmalar güncellenebilir diye bir şart vardır. Yeter ki ülkeler mutabık kalsın” oldu.
Pavlopulos görüşmede “Yunan anayasasına göre yürütme yetkisi bende değil, hükümettedir. Bu konuları başbakan ile konuşacaksınız” dedi.