Güncelleme Tarihi:
TAHA AKYOL:
Evvela şunu belirteyim. Lozan Antlaşması sağlam bir metindir, revizyona, değişime hiçbir şekilde ihtiyaç yoktur. Ege'deki ihtilaflar Lozan Antlaşması’ndan kaynaklanmıyor. Lozan Antlaşması'nda muğlaklık, belirsizlik yoktur. Ege’deki adacık sorunları haritacılık çalışmaları yapılarak protokole bağlanabilecek konulardır.
Daha önemlisi, Yunan Başbakanı Çipras'ın talihsiz konuşmasıdır. Çipras, Batı Trakya Türklerinden 'Yunanistan'daki Müslüman azınlık' diye bahsederken Türkiye'deki Hristiyan azınlık konusunda 'Türkiye'deki Yunan azınlık' terimini kullandı.
BU VAHİM BİR ÇİFTE STANDARTTIR
Bu sadece bilgisizlik değil, şoven bir çarpıtmadır. Lozan Antlaşması'nın 38. maddesinde Batı Trakya Türklerinden 'Müslüman azınlık' diye bahsedilirken Türkiye'deki Rumlar için 'Gayrimüslüm Azınlık' terimi kullanılmıştır. Çipras Batı Trakya Türkleri için dini kavram kullanırken, Türkiye'deki Rum azınlık için etnik terimin de ötesine geçerek 'Yunan' kavramını kullanmıştır. Bu vahim bir çifte standarttır.
Ayrıca şunu belirteyim, Lozan Antlaşması'nın 5. maddesinde 'Türkiye'deki Rumlar' denildiği gibi 'Yunanistan'daki Türkler' denilmektedir. Dolayısıyla Batı Trakya Türkleri gerçek Türkler oldukları gibi Lozan Antlaşması'na göre hukuken de Türk’türler. Zaten AİHM de bu gerçeği tespit etmiştir
SORU HÜRRİYETİ'NDE YANITLAMIŞTI
"Bilinmeyen Lozan" adıyla konuyu belgeselleştiren ve kitaplaştıran Hürriyet yazarı Taha Akyol ağustos ayında Soru Hürriyeti canlı yayınına konuk olmuş, okurların sorduğu ve sosyal medyada tartışılan "Lozan'ın süresi 2023'te dolacak mı" ve "Lozan'da gizli maddeler var mı" gibi soruları yanıtlamıştı.
BATI TRAKYA TÜRKLERİ LOZAN'A UYGUN MUAMELE GÖRÜYOR MU?
Tarih yazarı Naci Öncel ise Lozan ve bugün Yunanistan'da yaşanan tartışma için şunları söylüyor:
Mesele sadece Lozan değil. Batı Trakya'nın kaybı Balkan Savaşı'ndan gelen bir süreç olduğu için biz oraları Kurtuluş Savaşı başlamadan önce kaybetmiştik. Ancak Misak-ı Milli Batı Trakya'yı gözönüne alarak hareket etti.
Lozan'da da Türk tarafının önerisi bölgede yapılacak bir halkoylamasıyla ilerlenmesi yönündeydi. Ama maalesef diğer devletlerin itirazı nedeniyle bu sağlanamadı.
Lozan'ın temelini oluşturan konularda pratikte bir değişiklik olamaz. Cumhurbaşkanı işin hassasiyetinin kendisi de farkında, sözlerinden 'sadece Lozan'a dayandırılarak sorunların çözüme kavuşturulamadığını' anlıyorum. Yoksa Lozan'ın temeli, tartışmaya açık bir konu değil. Çünkü 1. Dünya Savaşı'nı nihayete erdiren, Türkiye sınırlarının savaşın diğer taraflarınca tanınmasını sağlayan ve Türkiye'nin egemenlik haklarını kabul etmiş bir anlaşmayı tartışıyor olamayız.
Tartışmanın tarih boyutundan ziyade bugün Batı Trakya Türklerinin Lozan'a uygun muamele görüp görmedikleri önemli. Dolayısıyla ortada tarihi bir tartışma değil de bugünden geleceğe yönelik bir tartışma söz konusu. Ama bu Türkiye tarafında böyle. Yunanistan tarafında ise daha tarihe bağlı kalma yönünde bir yaklaşım var.
Yunanistan açısından, Türkiye'nin bu kadar açık talepleri sonrası Batı Trakya Türkleri için daha somut adım atması beklenir. İyileştirmeler yapılması gerekir.
MURAT YETKİN'DEN LOZAN YORUMU
Hürriyet Daily News Genel Yayın Yönetmeni ve Hürriyet yazarı Murat Yetkin ise Kudüs krizinin üstüne gelen Lozan tartışmasıyla ilgili şu yorumu yaptı: