Düğüm enerji projelerinde, gerisi geçer

İkinci Mavi Akım doğalgaz projesi. Rusya’dan Samsun’a iniyor, Samsun-Ankara-Ceyhan üzerinden İsrail’e uzanıyor, hatta oradan da Hindistan’a inmesi öngörülüyor.

Ancak, Rusya oyun bozanlık yapıyor. Bu hattı iptal ederek, bizimkileri şaşırtan bir vücut çalımıyla, çok başka bir hatta imza atıyor, Bulgaristan üzerinden Avrupa’ya hat çekmek.

Biz neden İsrail’de ısrar ediyoruz?

İsrail işin içinde olduğu zaman, bizim Rusya ile ilişkimiz daha sağlam olur, düşüncesiyle. Ayrıca, bu tür bir projenin hayata geçmesi açısından İsrail’in güçlü lobisini güvence olarak görüyoruz.

Rusya bunu fark ediyor. Bizim İsrail kozumuza, Moskova nükleer enerji santralı ile karşılık veriyor.

Enerji projeleri üzerinden satranç oyunu.

DÜŞMAN VE KUZU SARMASI

Şimdi Türkiye’nin İsrail’e bakışı malum. Sanki Rusya da, benzer havada.

Oysa enerji projeleri, milyar dolarlık projeler olması yanı sıra, her türlü politikanın cirit attığı bir alan. Pek çok çıkar üst üste biniyor. Bugün böyle, yarın değil.
Gelgitler, dış ilişkilerde iniş çıkışlar hep konjonktürel. Bugün en can alıcı düşman, yarın can ciğer kuzu sarması. Bizim yakın ve uzak tarihimiz dahil, dünyada da pek çok örneği var. Bizim için ilk akla gelen örnek Yunanistan. Hatta, yine İsrail. Diplomatik ilişkilerimizin ikinci katip düzeyine indirgendiği dönemler.

Önceki gün İstanbul’da Rusya ile anlı şanlı anlaşmalar imzalanıyor, (anlaşma mı, yoksa mutabakat mı, o da ayrı). Nükleer santral anlaşması imzalanınca, Rusya’nın keyfi yerine iyice geliyor, hep bir ağızdan İsrail’e küfür yağıyor.

Bu enerji projeleri varken, bir dakika, durdurun dünyayı inecek var. Bu böyle devam etmeyecek. Şimdi biraz  zaman.

Fiyatı bilmek bizim hakkımız

AZERBAYCAN’la imzalanan doğalgaz anlaşmasında yeni fiyat açıklanmıyor. Eskiden 120 dolar olan doğalgazı şimdi Azerbaycan’dan en az 150 dolara alacağız, belki de daha yüksek.

150, 160, 170, ne ise, ama bu fiyat açıklanmıyor. Ticari açıdan, başka ülkelerin fiyatı bilmeleri istenmiyor.

Bu durum tüketici olarak bizi hiç ilgilendirmiyor. Parası bizim cebimizden çıktığına göre. fiyatı bilmek bizim hakkımız.

Belki bugün değil ama, üç gün sonra bu fiyatın bize yansıyacağı ortada. Tüketici dernekleri yerinde olsam, fiyatı öğrenmek için dava açarım.

Tuncer Paşa haklı çıktı

ORGENERAL Tuncer Kılınç şimdi emekli, bir ara Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri.

Bir panelde müthiş bir çıkış yapıyor, üç, dört yıl önce. Bizim AB işleri yolunda gitmeyince, Tuncer Paşa diyor ki:

“AB’ye alternatif olarak, biz Rusya ve İran’la birlikte olmayı düşünmeliyiz.”

Paşaya o tarihte pek çok tepki geliyor, başta da, bu hükümet tarafından.

Hayat böyle bir şey. Paşayı bu sözlerinden dolayı eleştiren bu hükümet, şimdi belki AB karşısında değil ama, Amerika karşısında Rusya ve İran cephesinde emin adımlarla yol alıyor.

Ya Tuncer Paşa? E, bir ara Ergenekon’dan dolayı göz altına alınıyor ya. Ne de olsa, burası Türkiye.

Şimdi de ‘Diken’ vaziyeti

AMERİKAN basını Beyaz Saray’ın etkisiyle salvolarını sürdürüyor.

Dört, beş gün önce Washington Post’ta yayınlanan yazıyı, dün bir başka çok etkin gazete, New York Times sürdürüyor. “Türkiye bir müttefikten dikene dönüştü” diyerek, Amerika’nın AKP iktidarına karşı hissiyatını olanca çıplaklığı ile tekrarlıyor.

Ciddi yazılarla kalmıyor, ABD Dışişleri sözcüsü, bizimkilerin yere göğe koyamadığı Hamas’ı terör örgütü ilan ediyor. Aynı listede PKK da var.

Üzerinde durulması gereken, Tayyip Erdoğan’ın sözleri: “Ben Amerikalılara da söyledim, Hamas terör örgütü değildir.”

Söylemiş ama, Amerika anlamamış. Amerika ve Erdoğan burada da karşı karşıya geliyor. Boşuna “diken” demiyorlar.