Dosyalar açılırken

GERÇEĞİ karartmanın en garanti yolu hiç şüphe yok ki onu laf kalabalığına boğmaktır. Çakıcı’nın serbest bırakıldıktan sonra yurt dışına kaçırılmasıyla ilgili süreçte de aynı şey yaşanıyor.Bir Mafya babasının devletin temel direği olan kurumlar ile ilişkisi, ayrıntılara inen tartışmalar nedeniyle önemsiz hale gelmeye başladı. Milli istihbarat örgütümüzün bir daire başkan yardımcısı ile yargının başı arasındaki görüşme, kimin kimi davet ettiği, kaç arabayla gidildiği gibi ayrıntılara indirgendikçe sonunda, ‘Ne olur yani böyle bir görüşmenin olması doğal değil mi?’ noktasına varıyor.Bu ilişkilerin üzerine gitmek yerine, hem MİT hem de Yargıtay başkanlarının ‘kurumların itibarını kurtarma adına’ yaptıkları açıklamalar vatandaş olarak benim vicdanımı hiç rahatlatmıyor. Hele gerçeğin nasıl ortaya çıkacağını düşündükçe daha çok umutsuzluğa kapılıyorum. * * *İSTANBUL DGM Başsavcısı Abdülkadir İlhan, Alaattin Çakıcı’nın yurtdışına kaçırılmasıyla ilgili başlattığı soruşturma sırasında, dava dosyasının kendilerine gelmeden önce Çakıcı’ya ulaştırıldığını tespit ederek ‘köstebek’ arayışına girdi. Skandalın ilk halkası bu tespit ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün mahkeme kararıyla bazı telefonları dinlemesiyle ortaya çıktı. Şimdi İstanbul Başsavcılığı’nın, Yargıtay Başsavcılığı’na gönderdiği dosyaya göre, Alaattin Çakıcı’ya bilgiler, müteahhit Şen ve MİT üst düzey yetkilisi Kozinoğlu aracılığıyla Yargıtay Başkanı Özkaya tarafından iletildi. Yani İstanbul Başsavcılığı, Yargıtay içindeki köstebeğin, Yargıtay Başkanı olduğunu iddia ediyor. Bu iddianın gerçek olup olmadığının araştırılabilmesi için kararı Yargıtay Başkanlık Divanı verecek. Bu nokta önemli. Çünkü, yargıdaki rüşvet ve baskı iddialarıyla ilgili Neşter operasyonunu karara bağlayan bu kurul, o zaman bazı telefon konuşmalarının delil sayılamayacağı hükmünü vermişti. Kurulun bu kararına göre, telefon konuşmalarının delil sayılabilmesi için her iki taraf adına da mahkemeden dinleme izni gerekiyor. Yani, eğer Özkaya, Şen ve Kozinoğlu hakkında dinleme izni yoksa, bu skandal da delil yetersizliğinden karanlık ilişkiler bataklığına gübre olacak. * * *MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun’un önceki gün Milliyet Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Yılmaz’a yaptığı açıklamada, Kurtlar Vadisi adlı televizyon dizisinden de söz etti. Çakıcı, bu dizideki gelişmelerle, kendisine, ‘öleceksin’ mesajının verildiğini düşünmüş. Mafya dizileri gerçekten de, bize, medyaya çok yabancı bir dünyanın ilişkilerine hizmet ettiği izlenimini hep verdi bana. Çuvaldızı kendimize batırmanın da tam zamanıdır.
Yazarın Tüm Yazıları