Dostane itiraflar çok acı

İLK bakışta, masum bir başlık, sıcak bir kavram, dostane çözüm.

Ama, özünde “ben suçumu kabul ediyorum” anlamına geliyor.

Hrant Dink cinayeti Türkiye’nin yüz karası. Cinayetin öncesi, işlenmesi, Dink’in korunamayışı tam skandal. Acı olan, skandal bitmek bilmiyor, halen saçma sapan olaylarla sürüyor.

Saçmalığın daniskası, Adalet Bakanlığı’nın Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına AİHM’e gönderdiği savunma. Dink’i Nazi subayı ile eş tutan savunma.

O savunmayı yazanlara Adalet Bakanı Sadullah Ergin işlem yaptı mı, yapmadı mı?

Bunu geçiyorum. Türkiye’nin AİHM kararı karşısındaki tutumuna geliyorum.

ADINI ANMADAN


AİHM bu davada Türkiye’yi suçlu buluyor, tazminat ödemeye mahkum etmek üzere.

Türkiye ise, telaş halinde. Kendi gönderdiği savunmayı kendisi kabul etmiyor. İyi de, şimdi ne yapmayı düşünüyor?

Dostane çözüm düşünüyor. Böyle zor durumlarda geçerli bir yöntem. Başka ülkeler de başvuruyor buna. Dostane çözüm ne demek? “Suçumu kabul ediyorum” demek. Türkiye’nin suçu ne?

Adını anmadan:

“Yaşama hakkını koruyamıyorum” diye itirafta bulunuyor.

Adını anmadan:

“Bende ifade özgürlüğü yoktur” diye itirafta bulunuyor.

Adını anmadan:

“Benzer bir olayın tekrar etmemesi için herhangi bir garanti veremiyorum” diye itirafta bulunuyor.

Adını anmadan:

“Bizim idari uygulamamız, yasalarımız Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine şu anda uyum sağlayamıyor” diye itirafta bulunuyor.

HANGİ DEMOKRASİ


İtiraf etmekle bitse, kolay. Dostane çözüm için iki koşul var:

Dink Ailesinin kabul etmesi ve AİHM’in onayı gerek. İki koşul gerçekleşirse, Türkiye Dink Ailesine tazminat ödeyecek.

Türkiye uluslararası bir kuruma acı itiraflarda bulunuyor. Resmen yazıya dökerek. O resmi yazı itirafın belgesi olacak.

İnsan haklarının ilki yaşama hakkının korunması. Hükümet koruyamadığını söylüyor. Bir demokraside en temel haklardan biri ifade özgürlüğü. Hükümet bu özgürlük de bizde yoktur demek zorunda kalıyor.

AİHM’DE 13 BİN DAVA


Bütün bunlar Hrant Dink davasıyla bağlantılı.

Peki, ülkeye büyük demokrasi getireceği söylenen yeni Anayasa paketinde bunlardan hangisi düzeliyor? Hiç biri.

“Bu anayasa ile ülkeye demokrasi gelecek” diye evet oyunu vereceğini açıklayan yazar, çizer, sanatçı, aydın ve şürekasına şaşıyorum.

Bizzat hükümetin vurguladığı acı itiraflarla onları başbaşa bırakıyorum.

Türkiye aleyhinde açılmış on üç bin dava var AİHM’de. Kim bilir, hangi davada, daha hangi itiraflara tanıklık edeceğiz.
Yazarın Tüm Yazıları