Dört tekerli tabut

Bu kazayı gördükten sonra evden çıkmama kararı alsak yeridir! Hatta ne bileyim, uzak bir sahil kasabasına yerleşme ve insanlardan uzakta yaşama fikrini gerçek hayata geçirmenin tam vaktidir!

Haberin Devamı

Söyler misiniz, pazar günü TEM’de ölen daha doğrusu öldürülen 13 kişinin hesabını kim verecek? Minibüslerin şehir içinde yarattığı trafik terörünün kim, ne zaman önüne geçecek?
Ölmediğimiz için, o anda orada olmadığımız için kendimizi şanslı sayalım mı peki?
Görünen o ki, kimi güzergâhlardaki minibüslere direkt “Çek Karacaahmet’e” demeli.
Bugüne kadar minibüsler yüzünden ölüm tehlikesi geçirmemiş kimse var mı, hazır yeri gelmişken onu da sorayım.
Kırmızı ışık tanımazlar, sinyal vermeyi bilmezler, “yolların hakimi” onlardır. Yolun ortasında durup yolcu alırlar, siz korna çalınca küfrü basarlar...
Azgın boğa gibi arabaların içine dalarlar. Yolları üzerinde hareket eden her cismin üstüne sürerler. Ayrıca tavanda yolcu taşımak mümkün olsa, ona bile cesaret edebilirler.
Güvenlik anlayışları, kamyonla kaçak göçmen taşıyanların yöntemleriyle yarışan şoförlerin kullandığı tekerlekli tabutları yılın 365 günü kullananlar ne yapmalı şimdi? Bu kazayı gördükten sonra her sabah işe giderken aileleriyle helalleşip, veda mı etmeli?
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın kaza görüntülerini her gün 3 öğün izlemesini dilerim.


Bravo, yol yapmışsınız

Haberin Devamı

?imdi yağmurlar başladı ya, yollar daha bir şenlikli sevgili patinaj yapa yapa yollarda savrulan Habitus okuru.
Yağmur yağarken hız sınırı 110 km/saate çıkarılmış otoyollarda göle dönmüş sol şeritte araç sürmenin dayanılmaz hafifliğini yaşıyor musun sen de?
Kırmızı ışıkta geçen bir minibüsle karşılaşsak kanat takıp uçacağız desene...
Metrobüs yolunu yaptıktan sonra kenarlara yağmur suyunun gideceği sistem yapmayı akıl edemeyen mühendisleri tebrik ediyorum.
Yook, yok, kesin kararlıyım, eve kapatacağım kendimi. Ya da kendimi dağa, ormana vuracağım.
Trafik olmayan bir yere. Zira hayatta kalmanın başka bir yolu yok gibi görünüyor.
Sadece sağa park etmiş araçları çekip ceza yazmakla, sadece ters yöne girmiş araçlara müdahale edip ceza yazmakla, sadece telefonla konuşanların plakasını alıp ceza yazmakla, kısacası sadece “anında para getiren” önlemler almakla yürümüyormuş demek ki bu işler.
Eminim, bir sistem olsa, kurallara uygunsuz durumlarda her hususi oto, her minibüs, her taksi şoförünün anında acayip cezalar ödemesini sağlasa, yani kısacası “para peşin kırmızı meşin” bir işleyiş olsa, tüm kurallar tıkır tıkır çalışırdı, biz de trafik açısından dünyanın en güvenli şehrinde yaşıyor olurduk.

Haberin Devamı


Kabul edin, hepimiz “hastayız”

Her önüne gelen ehliyet kursu açıyor, otomobili yerinde oynatabilen herkes trafiğe çıkıyor, moloz taşır gibi insan taşıyabilecek vicdana sahip adamlar taksi, minibüs şoförü olabiliyor bu memlekette.
Tabii bizi öldüren, trafikte hastalıklı davranışlar sergileyen sadece minibüs şoförleri değil. Hepimizin içinde, en derinlerde, çıkmamacasına yerleşmiş; hatta korkarım ki trafik eğitimiyle filan da geçmeyecek bir “bana bir şey olmaz”
hissi var.
Artık hücrelerinin en derinlerine, hatta genlerine kadar işlemiş bu zihniyeti taşıyan “büyükler”, kendilerinden sonra gelenlere bu BB?O genini aktarıyor, böylece zincir devam ediyor. Yoksa HÂLÂ Bağdat Caddesi yarış pisti olarak kullanılır mıydı dersiniz? Çıkın gece 02.00’de caddeye, bakın neler göreceksiniz...
Hepimiz kırmızıda geçebilecek, olmadık yerlerde olmadık cambazlıklar sergileyebilecek, akıl almaz riskler alarak “usta şoförüm ben” şovu yapabilecek ve büyük bir çoğunluğumuz da şehir yollarında yarışabilecek potansiyeli taşıyoruz.
Trafiğin, direksiyon başına geçenlerin, yolların bu hale gelmesinde emeği geçen herkese sevgilerimi yolluyorum.

Yazarın Tüm Yazıları