Doğan Hızlan: Fadiş, Osmangazi Üniversitesi’nde






Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

ÜNLÜ çocuk kitapları yazarı Gülten Dayıoğlu'nun roman kahramanı Fadiş'in doğumunun 30'uncu yılında Osmangazi Üniversitesi'nde üç gün sürecek bir sempozyum düzenlendi.

Sempozyumun tam adı şöyle:

‘‘Roman Kahramanı Fadiş'in Doğumunun Otuzuncu Yılında Türk Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Yazarı Gülten Dayıoğlu ve Yazını.’’

Sempozyuma katılamadım, İstanbul'dan ayrılamadığım için, üniversite yöneticilerinden ve sempozyum düzenleyenlerden özür diledim.

Gülten Dayıoğlu'nun benim için ayrı bir önemi vardır.

Yunus Nadi Hikáye Yarışması'nda (1964-65) ön seçici görevindeyken Büyük Jüri'ye ayırdığım eserler arasında Döl bulunuyordu.

Döl, yarışmada ikinciliği kazandı.

Keşfetmek demiyorum ama beğendiğim bir yazarın serüvenini izlemek ayrı bir zevktir.

Üniversitelerin çağdaş yazarlarımız üzerine sempozyum düzenlemeleri, üniversitelerin dışarıya açılmaları yönünden de desteklenmesi gereken çalışmalardandır.

Aylarca emek veren, özenle bunu düzenleyen öğretim üyelerine de teşekkür borçluyuz.

Ali Gültekin, (Sempozyum Sekreteri ve Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü Başkanı), Yalçın Şahin (Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı ve Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı), Necati Akgün (Osmangazi Üniversitesi Rektörü).

Dileğim, bu tür çalışmaları sürdürmeleri. Öğretim üyeleriyle dışardaki yazarları, uzmanları, eleştirmenleri edebiyat şemsiyesi altında birleştirmeleri.

* * *

BİR yazar üzerine üç gün süren sempozyum, değişik bakışlar, farklı yaklaşımlar onun metnini zenginleştirir.

Sadece okur değil, yazar da konuşmalardan, yorumlardan, eleştirel yargılardan yararlanır.

Daha sonra yazacakları için, yol gösterici notları sempozyumdan kazanır.

Hiç kuşkusuz bu konuşmalar kitaplaştırıldığında, onun okurları da, metni çoğulcu biçimde okuyabilirler.

Çocuk edebiyatının gelişmesi, yarının Türkiye'sini yöneteceklerin gelişmesiyle eş anlamlıdır.

Osmangazi Üniversitesi'nin dışa dönük çalışmalarını sürdürmelerini dileyelim.

Viyolonsel nasıl keman oldu?

ÖNCE Anadolu Ajansı kaynaklı haberi hatırlatalım.

Ünlü kemancı Lynn Harrell, New York'ta kemanını bir takside unuttu.

Sonradan kemanı bulan taksi şoförü Mısırlı Muhammed İbrahim, kemanı sahibine teslim etti, 45 trilyonluk kemana karşılık da 75 dolar bahşiş aldı.

Haberi okur okumaz kendi bilgimden şüphelendim.

Benim bildiğim, tanıdığım Lynn Harrell, viyolonsel çalıyordu.

Acaba kemana mı dönmüştü?

Anadolu Ajansı'ndan yapılan haberin orijinalini buldurdum.

Kaynak AFP idi. Fransız Haber Ajansı.

Haber benim bilgimi doğruluyordu.

Türkçeye çevrilirken viyolonsel birden keman oluvermişti.

Hiç kuşkusuz Stradivarius denince aklımıza keman geliyor, onun viyolonsel yaptığını bilmiyoruz ve bilmediğimiz için de AFP'nin haberini düzeltiyoruz(!). Gerçi AFP de Harrell'i tek ‘‘l’’ ile yazmış.

Ayrıca hesaptan ya anlamıyoruz ya da abartıyı seviyoruz.

Çellonun değeri orijinal haberde 4 milyon dolar diye yazılmış. (Aşağı yukarı 4 trilyon.) 45 trilyon nerden çıkmış bilmiyorum.

Bu kadar küçük haberde bu kadar yanlış biraz fazla değil mi?

Hak yemeyelim.

Haberde tek doğru bilgi, şoföre verilen çekin 75 dolar olduğu.

Yazarın Tüm Yazıları