Diz romatizmasında doğal tedavi destekleri faydalı m

YaÅŸ 50’ye dayandı mı diz aÄŸrıları "Ben buradayım" demeye baÅŸlıyor ve bu noktada, soruna doÄŸal çözümler arama telaşı da kapıyı çalıyor. Ä°lk akla gelen doÄŸal destek "Glukozamin sülfat" oluyor. Glukozamin sülfatı bazı doktorlar etkili bulurken, diÄŸerleri pek faydası olmadığını söylüyor. Aslında, diz eklemi herhangi bir travma ile karşılaÅŸtığında iyileÅŸmek için Glukozamin’i kendisi de üretiyor. YaÅŸ ilerledikçe Glukozamin üretimi azalıyor. Ağız yoluyla alınan Glukozamin desteÄŸinin eklem kıkırdağının onarımında faydalı olabilmesi belki de bundan. Glukozamin’in faydalı olabilmesi için tavsiye edilen doz, günlük 750-1500 mg arasında. Bu destek eklem aÄŸrısı yanında ÅŸiÅŸliÄŸini azaltabiliyor. Glukozamin’den iyi sonuçlar elde edebilmek için birkaç hafta beklemek gerekiyor.Â

GLUKOZAMÄ°N+KONDROÄ°DÄ°N KOMBÄ°NASYONU DAHA Ä°YÄ°

Glukozamin’i, Kondroidin sülfat ile birlikte kullananlar ve bu kombinasyonun daha iyi sonuçlar verdiğini gösteren çalışmalar var. Kondroidin sülfat da aslında tekrarlanan glukoza birimlerinden oluşuyor. Bu maddenin kıkırdak elastikiyeti desteklediği, kıkırdağın parçalanmasına yol açan enzimlerin faaliyetini engellediği, eklemde su tutumunu artırdığı, yeni kıkırdak üretimine yararlı olduğu belirtiliyor. Kondroidin sülfatın kemiklerin kalsiyum gücünü artırdığını, kemik onarımını hızlandırdığını düşünenler var. Bizim kanaatimiz de Glukozamin ve Kondroidin’in birlikte kullanımının daha yararlı olabileceğidir.

YAN ETKÄ°SÄ° VAR MI
Glukozamin destekleri ıstakoz, karides, yengeç gibi deniz ürünlerinin kabuklarından, Kondroidin ise köpekbalığı ve sığır kıkırdağından elde ediliyor. Glukozamin’in deniz ürünlerine alerjisi olanlarda alerji yapabileceği, ayrıca karın ağrısı, mide yanması, bulantı, kusma, ishal ve baş ağrısına yol açabileceği biliniyor. Tok karınla kullanmanızı tavsiye ederim. Glukozamin’in insülin direncini tetikleyebileceğini, kan şekerini biraz artırabileceğini ileri sürenler de var. Diyabetli iseniz dikkatli olun, kan şekerinizi iyi izleyin!

SAMe VE MSM DE ETKÄ°N
Sık kullanılan iki destek daha var. Bunlarda biri Metil Sülfonil Metan (MSM), diğeri S-Adenosil metionil’dir (SAMe). MSM, Glukozamin ile beraber kullanıldığında daha etkili. MSM bağ dokusu yapımını destekliyor. Bu madde domates, çay, kahve ve bazı meyvelerde ve sığır sütünde de bulunabiliyor. Yaşlılığa bağlı diz artritinde faydalı olabileceğini düşündüren bulgular var. Bununla birlikte en az 6 hafta kadar kullanılması ve günde 2-3 gramlık dozlara çıkılması gerekebiliyor.

SAMe bizde henüz tanınmayan bir antiromatizmal destektir. Bu doğal destek de diz ekleminde kıkırdak üretimini artırabiliyor. İlk 2 hafta günde 600 mg daha sonra günde 400 mg alınması tavsiye ediliyor.

DOKTORUNUZA SORMADAN KULLANMAYIN
Belirttiğimiz bu destekleri sadece ve sadece doktorunuzun önerisi ile kullanmalısınız. Bu desteklere başlama kararını mutlaka doktorlara bırakmalı, kendi başınıza ya da satıcıların, kapıdan kapıya ürün pazarlayanların, komşuların tavsiyesi ile bu ürünlere başlamamalısınız.

Bağışıklık sisteminizi güçlendirin

BUGÜNÜN REÇETESİ
Hepatit, rahim ağız aşısı, herpes Zoster aşısı, grip, pnömoni, menenjit gibi koruyucu aşılarını zamanı gelince mutlaka yaptırın.

Echinecea, C vitamini, Çinko, Umclaoba, Beta Glucan, N-asetil sistein, B grubu vitaminleri gibi bağışıklık desteklerinden yararlanın.

Uykuya, egzersize ve dinlenceye önem verin.

Stresinizi iyi yönetin.

Depresyondan korunun.

Yeterince protein alın. Yağı ve şekeri azaltın.

Beyin için bir vitamin

BÄ°LÄ°YOR MUSUNUZ?
Beyin tarafından sentezlenen, ancak stres, yaş gibi etmenlerle üretimi azalabilen phosphatidylserine (PS); bellek, mizaç, bilişsel beceriler üzerinde etkili, fosfolipid grubu bir maddedir. Doğada, öncelikle balık, yeşil yapraklı sebzeler, soya ve pirinçte bulunan PS, "sığır korteksi"nden (beynin dış tabakası) veya "soya lesitini"nden de elde edilebilir. Her iki kaynağın da yararlılığı konusunda farklı görüşler vardır.

Yapılmış araştırma sayısının ve bu araştırmalara katılan olgu sayısının azlığı PS’in etkinliği konusunda tartışma yaratmaktadır. Laboratuvar ortamında üretimi, ilaç denetim sistemlerince onaylanmasıyla gerçekleşebilmiştir. "Düşük düzeyde de olsa zihinsel açıklık ve uyanıklık sağladığı, zeka ve bilişsel yetiler üzerine olumlu katkısı bulunduğu" için, yeni araştırmalar yapılması önerisiyle kullanımına izin verilmiştir. PS’den, Alzheimer hastalığı, bellek bozuklukları, depresyon, dikkat eksiklikleri ve ağır fizik aktivite gerektiren sportif çalışmalar sırasında yararlanılmaktadır. Mutlaka bir hekim önerisi ile başlanması ve dozun kişiye özel olması gerekmektedir.

Düzensiz kanamaların tedavisi nasıl yapılıyor

BÄ°R SORU BÄ°R CEVAP
Anormal kanamanın tedavisi; sebebe, yaşa, kanamanın miktarına ve çocuk isteyip istememeye bağlı olarak değişir. Hormonal dengesizlik veya yumurtlama sorunu tespit edilirse hormon veya benzeri ilaçlar kullanılır. Progesteron rahim içi kalınlaşmayı önler, bazen doğum kontrol hapları da tedaviye çok yardımcı olur. Kanamayı durdurmada östrojen de kullanılabilir. Hormon içeren spiralerin takılması sistemik tedavi alamayan hastalar için güzel bir çözüm olabilir.

Düzensiz kanamanın sebebi organik bir bozukluksa (myom, polip gibi) cerrahi tedavi gerekebilir. Bu tedavilerin çoğu histeroskopi, bazen laparoskopi denilen neştersiz ameliyatlarla gerçekleştirilir. Gerekirse rahimin alınması yine laparoskopi ile yapılabilir. Karın açılarak yapılan ameliyatların çok büyük rahim urları için uygulanması daha doğrudur. Rahim içinin pişirilmesi veya iç zarının soyulması, gerekirse rahimin alınması çocuk istemeyen hastalarda doğru olacaktır. Menopoz civarı hastalarda yumurtalıklar da gerekirse alınabilir. Tedaviye karar verecek doktor muayene yanında ultrason, hormon testleri, rahim içinden biopsi, kürtajla biopsi, kolposkopi (rahim ağzının yakından miksoskopik incelenmesi) yapabilir, bazen de EMAR veya tomografi, rahim filmi isteyebilir.

Pratik uçuk tedavisi
Uçuğun üzerine yeşil çay poşetleri tatbik edebilirsiniz. Aloevera jeli ve E vitamini yağı karışımlarını sürebilirsiniz. Melisa ve meyankökü kremleri de faydalı olabiliyor. Uçuğun daha çabuk iyileşmesi için C vitamini, flavonoidler, ekinezya ve golden seal gibi bağışıklık güçlendiricilerden de yararlanabilirsiniz.

DİYET GÜNLÜĞÜ
12 yaşında bir oğlum var. Kilo almaya çok eğilimli. Tatlıyı çok seviyor. Okuldan geldikten sonra hep tatlı bir şeyler yemek istiyor. Ben de sütlü tatlıları deniyorum. Sizin kilo aldırmayacak başka önerileriniz var mı?

Fındıklı esmer muz
Öncelikle oğlunuzun öğle mönüsünde neler yediğinin bir kez gözden geçirilmesini öneririm. Okul yemekhanesinde tüketiyorsa mönüdeki ana yemeği sıklıkla atlıyor olabilir. Sadece ekmek grubu pilav, makarna, börek tarzı yiyecekleri seçiyor ve bu yiyeceklerin porsiyonlarını abartıyor olabilir. Veya siz okul yemekhanesinde yediğini düşünürken kendisi kantinden bisküvi + meyve suyu veya son dönemde çok sık duyduğum çikolatalı tost + meyve suyu gibi kalorisi yüksek besleyici değeri olmayan yiyecekler de tüketiyor olabilir. Okul mönüsüne hafta başında beraber göz atın ve hangi gün yemek yemek istemediğini sorun. O günlerde öğle mönüsünde köfte sandviç + ayran ikilisini yanına koymayı unutmayın. Tarifimize gelince;

4 kiÅŸilik (1 porsiyon = 90 kalori)

3 çorba kaşığı toz kakao

3 çorba kaşığı dövülmüş fındık

2 adet (Anamur muzu büyüklüğünde) muz

1/2 çay bardağı süt

Dilimlenmiş muzları süt ile kısa süre ıslatıp önce kakaoya daha sonra dövülmüş fındığa bulayarak servis edin.

Ara öğünlerde meyve yiyorum. Bazen de ceviz, badem atıştırıyorum. Bunları beraber yememde sakınca var mı?

Miktara dikkat diyete renk kat

Ara öğünlerde meyve tercih etmeniz çok doğru ve sağlıklı bir davranış olmuş. Diyetinizin kalorisine göre aralarda bir ya da iki porsiyonluk meyveler tüketebilirsiniz. Akşama kaloriyi çok artırmamak şartıyla kuşluk arasında veya ikindi öğününde ceviz, badem veya fındık tüketebilirsiniz. Günlük almanız gereken yağ hakkınızın bir kısmını, zevkli bir ara öğüne çevirebilir, böylelikle diyetinizi biraz çeşitlendirmiş ve biraz da Omega-3 yönünden zenginleşirmiş olursunuz. Ya da sabah kahvaltınıza ekleyeceğiniz 2 tam ceviz ve 4 kuru kayısı ile kahvaltının kalitesini biraz daha artırabilirsiniz. Bu besinleri beraber tüketmenizde herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Bu besinlerde dikkat edilecek tek nokta miktardır. Fındık, ceviz, kuru yemişler vitamin ve mineraller yönünden zengin besinlerdir. Fakat bunlardan faydalanmak için sizin ne kadar ceviz veya fındık yemeniz gerekiyor bilmeniz lazım. Avuç avuç yiyerek kilo almaya başlamadan diyetisyeninize danışsanız iyi edersiniz.