Daha iyi bir hayat için (2)

Halinizden memnun musunuz? Kendinizi beğeniyor musunuz? “İyiyim, hoşum, güzelim, mutlu, huzurlu ve sağlıklıyım, iyi ki de böyleyim!” diyebiliyor musunuz?

Kısacası “kendinizle de barışık mısınız?” Bu sorulara “evet” yanıtı verebilmeniz çok önemli.
Uzmanlar “kendi ile barışık olma” halinin sağlığı sürdürme ve hayat kalitesini yükseltmede önemli bir faktör olduğunu belirtiyor. Ne istediğini bilen, “göründüğü gibi olup olduğu gibi görünen” ve “kendine de cömert davranabilmeyi” başarabilen kişiler daha sağlıklı ve huzurlu bir hayat sürüyor. Kendinizi daha iyi tanımanın ve kendinizden memnun olmanın bir yolunu bulmalısınız. Bunlardan biri “iç yolculuklar” yapmanız olabilir. Kendinizi dinlemek, olumlu -olumsuz yanlarınızı tarafsız bir şekilde ortaya koyup, iyi yanlarınızı geliştirmek, olumsuzluklarınızı törpüleyip hafifletmek hayatınızı iyileştirmenin etkili yolları olarak gösteriliyor. Şu cümleyi sık sık tekrarlayın: “Hoşça bak zatına!”

KALABALIKLAŞIN

“Kalabalıklaşmak”, eş, dost, sevdik insanların içinde daha sık bulunmak da hayatı iyileştirmenin kolay bir yoludur. “Tek kişilik masalar”ın sıkıcı ve bunaltıcı olduğunda bütün uzmanlar hem fikir! Yeni arkadaşlar edinmek, bekârsanız evlenmek, emekliyseniz bir köşeye çekilmemek, spor etkinliklerine, sosyal toplantılara katılmak, yeni gönül ve ruh bağları oluşturmak bedeni ve ruhu gençleştiriyor.
Yalnızlığı yenmenin yollarından biri de evcil hayvan edinmektir. Çoğumuz evcil hayvanların sahipleri için birer “mutluluk bastonu” olduklarından habersiziz. Evcil hayvan besleyenler daha çok hareket ediyor. Daha sakin ve huzurlu oluyor. Bu durum kilo kontrolü, tansiyon ve kolesterol gibi sorunları kontrol altına almayı kolaylaştırıyor. Hayvan beslemenin ruhsal faydaları ihmal edilmeyecek kadar çok gibi görünüyor.
Sadece kendinizi iyi hissetmek ve “kalabalıklaşmak” için değil, bir görev olduğu için de değil, daha iyi bir hayat sürmek ve çocuklarınıza gelecekte sizinle ilgili daha doğru davranış kalıpları vermek için de “ana babanızı ihmal etmeyin”. Ana babasının bakımının sorumluluğunu üstlenenler kısa vadede daha çok yoruluyor olsalar bile orta ve uzun vadede kendileri ve ailelerine kalıcı bir yatırım yapıyorlar. Anne babalarının sorunlarıyla ilgilenenlerin kendilerini daha iyi hissettikleri, daha iyi ve güvenilir ilişkiler kurdukları belirtiliyor.

BİLGİ KİRLENMESİNE DİKKAT EDİN

“Bilgi kirliliğinden korunmak” da önemli bir nokta. Aşırı bilgi yüklenmesi zamanla huzurlu bir hayatın tehdidi haline gelebiliyor. Teknoloji yalnızca manyetik dalgaları, gürültüsü, patırtısı ile değil, yarattığı bilgi bombardımanı, bilgi kirliliği ve “aşırı bilgi yüklemesi” sorunu nedeniyle de hayatı zorlaştırıyor. Aşırı bilgi özgüveni azaltıyor, dağınıklığı artırıyor. Uyku bozukluklarına, yorgunluk dalgalarına hatta bazen depresyona neden olabiliyor. Biz uzmanın dediğine bakılırsa New York Times gazetesinin bir Pazar sayısı yüz yıl kadar önce bir kişinin yaşamı boyunca karşılaştığı bilgiden daha fazlasını aktarıyor. Yine aynı uzmana göre (Dr. Garry Small) “Çok fazla bilgi insanları duyarsızlaştırıyor, kararsızlaştırıyor, hayal kırıklığına uğrama ihtimalini artırıyor. E-posta kullananların yüzde 60’ı günde bir kez gelen postaları kontrol ediyor. Blackberry bir bağımlılık haline gelebiliyor.”
Bilgi kirliliğinden korunmak öyle kolayca başarılacak bir iş gibi de görünmüyor. Dr. Garry Small’a göre e-posta adresinizi kontrol altına almanız, haber gruplarına hayır demeyi başarmanız, Web’de kaybolmamayı başarmanız, telefon görüşmelerine ayırdığınız zamanları sınırlandırmanız bu işi başarmanın en etkili yolları.
(DEVAM EDECEK)

BİR ÇÖZÜM

Vücudunuz su topluyorsa


Eğer vücudunuzda fazla miktarda su birikmesinden yakınıyorsanız kiraz saplarından faydalanabilirsiniz. 15-20 kiraz sapını 2-3 bardak suda 15-20 dakika kaynatın, daha sonra soğumaya bırakın. Süzdükten sonra elde ettiğiniz sıvıyı sabah kahvaltıdan sonra ve öğle yemeğinden sonra birer bardak için.
Diyetisyen Tuğçe Altan Bahçe

UZMAN GÖRÜŞÜ

Hava kirliliği fetus gelişimini yavaşlatabilir


1999-2003 yılları arasında New Jersey’de gerçekleşmiş 336.000 doğum üzerinde yapılan bir araştırmada hava kirliliğinin fetus gelişimi üzerinde olumsuz etkisi olduğu saptanmıştır. Gebeliğin ilk 3 ve son 3 ayında havadaki partiküllerde metreküp başına her 4 mikro gram artışın, doğum ağırlığı düşük bebeklerde artışa sebep olduğu bulunmuştur. Havadaki nitrojen oksit artışlarında da aynı etki görülmüştür. Böyle havayı devamlı soluyan annelerde bu sorunun yanında plasenta’nın erken ayrılması ve amniotik suyun erken gelmesi de sık görülmüştür. Hava kirliliğinin hangi yolla bu etkileri gösterdiği tam olarak bilinmemekle birlikte hücresel aktiviteyi bozabildiği veya fetus’un aldığı oksijen ve besin maddelerinde azalma yaptığı belirlenmiştir.
Dr. Erhan Cankat

BİR SORU/BİR CEVAP

Folik asit ne işe yarıyor


B grubu vitaminlerinden biri olan folik asit hamile kalmaya karar veren kadınlara özellikle tavsiye ediliyor. Çünkü sağlıklı bir hamilelik geçirmek ve sağlıklı bir bebek doğurmak için folik aside ihtiyaç var. Folik asit kırmızı kan hücrelerinin yapımı için de şart! Ayrıca homosistein seviyesini azalttığı için belleği destekliyor, Alzheimer’e karşı direnç sağlıyor, kalp ve damar sistemini koruyor.
Folik asidin ruhsal dengede, kan basıncını dengelemede ve erkeklerde sperm sayısını artırmada da faydası olabileceği belirtiliyor. Eğer imkanınız varsa folik asit seviyenizi ölçtürün. Düşük bulunursa folik asitten zengin bir beslenme planı oluşturmaya veya bir folik asit desteğinden yararlanmaya çalışın.
Diyetisyen Güneş Aksüs

BİR BİLGİ

Böbrek hastalıklarında tansiyon yükselir mi


Birdenbire çıkan bir tansiyon yüksekliği söz konusu olduğunda bir böbrek hastalığından da şüphelenilmesinin nedeni, yüksek kan basıncı ile böbrek hastalıkları arasındaki yakın ilişkidir. Böbreğin ve idrar yollarının birçok hastalığı kan basıncı yükselmesine yol açabiliyor. Ayrıca yüksek kan basıncı zamanında tedavi edilmezde temelde yatan böbrek hastalığının ilerlemesi, böbreği tahrip etmesi de hızlanıyor.
Bir başka önemli nokta da böbrek hastalığı ile ilişkili olmayan hipertansiyonlu hastalarda kan basıncının ayarlanmaması durumunda zaman içinde böbreğin tahrip olması halidir. Kısacası hem böbrek hastalıkları hipertansiyon nedenidir, hem de hipertansiyon böbreği tahrip edebilmektedir.
Dr. Evren Altınel
Yazarın Tüm Yazıları