Çocukların turnuvasını izlerken sinirlerimin bozulduğunu itiraf etmeliyim

Geçen cumartesi First Lego Ligi’nde en eğlenceli jüri üyeliklerimden birini yaşadım. 9-16 yaş arasındaki 32 grubun "Denizlere Yolculuk" konulu turnuva için yaptıklarını değerlendirdik.

Çocuklar denizlerle ilgili bir soruna karar varıp onu çözmek için proje üretmekle kalmayıp, yaptıkları Lego robotlarla bunu uygulamaya da geçirdiler. Ben sunum jürisinde olduğumdan proje ve çözüm sunumlarını dinledim.Teknik jüri de işin teknik kısmıyla ilgilendi.

Sunumları izlerken gözlerimin sık sık dolduğunu söylemem lazım. Çocuklar neler neler yapıyorlar sunumları renklendirmek için. Power point sunumları, maketler, teatral gösteriler, şarkılar, rap şovları...

Onları izlerken bir taraftan da sinirlerimin bozulduğunu itiraf etmeliyim. Biz okulda böyle şeyler yapmadık hiç. Yaptığımız en büyük iş, münazaraydı. Bir yandan da bir anne olarak bakıp, acaba bizimkiler de böyle şeyler yapabilecekler mi, yoksa hayatlarına televizyon izleyen kalaslar olarak mı devam edecekler diye kafamdan geçirdim. Acaba bu okulla mı alakalı, çocuğun kendisiyle mi, yoksa seçeceği kurslarla onu yönlendirecek olan bir ailelerle mi?..

Neyse zaman içinde göreceğiz bunları. Şimdilik gördüklerimizden bahsedelim. Yarışma Duracell sponsorluğunda, Yaratıcı Çocuklar Derneği, Smartkids ve Mimar Sinan Üniversitesi tarafından organize edildi. Gerçekten çok ilginç projeler vardı. Mesela bir tanesi İstanbul Boğazı’nın akıntısından elektrik enerjisi elde etmek üzerineydi. Bir tanesi carettaları, başka biri denizatlarını kurmak için bir proje yapmıştı... Balık çiftlikleri, deterjanlar, petrol, kısacası denizlerle ilgili aklınıza gelen her konuda bir şeyler düşünmüşlerdi çocuklar. Ve tabii çözümlerini de...

DİYARBAKIRLILAR AĞLATTI

Sunumları bir başka olaydı. Bir çocuk caretta olmuş sürünerek geldi, yumurtalarını kuma bıraktı karşımızda. Sonra sensorlar yerleştirildi ve yumurtalara zarar verebilecek bir hayvan yaklaştığında sensorlar tarafından uyarılan robot devreye girerek hayvanı kaçırtan gaz çıkardı. Bizde keyifle seyrettik. Diyarbakır’dan gelen ve hiç deniz görmeyen bir grup çocuğun yaptığı teatral gösteri jüri üyelerini çok etkiledi. "Sanmayın ki Diyarbakır’da deniz yoktur diye biz denizleri önemsemiyoruz" diye başlayan sunumları bizi dağıttı.

Bu arada jüri olarak da epey iyi çalıştığımızı söyleyebilirim. Bize verilen süreyi epey aştık ama bir araya geldiğimizde içimize sinen sonuçlara vardık. Arada birbirimizle uğraşmayı da ihmal etmedik tabii. Nasıl oluyorsa, jüriliğin böyle bir havası oluyor. Herkes beğendiği grubu müthiş sahipleniyor. Lego Ligi’nin seneye düzenleyeceği yarışmanın konusu Nano Macera. Hadi bakalım, analar babalar, bizikiler ileride neler yapacak???

Her çocuğa günde 3 damla D vitamini

Bebeğin hayattaki ilk bir senesi özellikle fiziksel gelişimi açısından çok önemli. Bu yüzden de anne sütünün önemi sürekli vurgulanır. Ama anne sütünün yeterli olmadığı ve bebeğin mutlaka takviye olarak alması gereken çok önemli bir şey var: D vitamini. Ülkemiz güneş bakımından zengin bir coğrafyaya sahip olmasına rağmen, D vitamini eksikliği hálá bebekleri, hatta hamile kadınları ve gençleri de etkileyen önemli bir sağlık sorunu. Sağlık Bakanlığı, 2004 yılında başlattığı "Demir Gibi Türkiye" kampanyasına 2005’te "Bebeklerde D vitamini yetersizliğinin önlenmesi ve kemik sağlığının korunması" programını da ekledi. Danone’nin tanıtım desteği ile 2010 yılına kadar sürecek "D Vitamini ile Gülümseyen Gelecek" projesinde her yıl bir milyon çocuğa D vitamini şurubu dağıtılacak.

BALIK VE GÜNEŞ ÇOK ÖNEMLİ

Çocukların D vitamini ve kalsiyum bakımından zengin süt ve süt ürünlerinin yeterince almaması, çocuğun gün ışığına yeterince çıkarılmaması, D vitamini eksikliğinin temel sebepleri. D vitamini en çok balık ürünleri ve özellikle balık yağında bulunur. Bunların tüketimi küçük bebekler için pek mümkün değil. O yüzden bebeklerin doğumundan bir yaşına kadar günde üç damla D vitamini takviyesi alması gerekir.

Bebeğinizin güneş ışığından faydalanması da çok önemli. D vitamini üretimini sağlayan ültraviyole ışınları pencere camından geçemez, bu yüzden direkt güneş ışığı gerekir. Baş, yüz, el ve ayaklar açıkta kalacak şekilde günde 10 dakika, giysili olarak da günde yarım saat, güneşin dik olarak gelmediği sabah ve öğleden sonra saatlerinde bebek ve çocukları güneşe çıkartmak gerekir.

RAŞİTİZM VE DEPRESYONA BİLE SEBEP OLABİLİR

D vitamini eksikliği olan çocuklarda uzun süreli enfeksiyon görülme sıklığı artar ve hastalığın seyri ağırlaşır. Bu bebeklerde zatürree gibi akciğer enfeksiyonları daha sık görülür ve akciğer enfeksiyonlarına bağlı bebek ölümü sıklığı da artar. D vitamini eksikliği erişkinlerde kemik erimesine yol açar. Ayrıca yetişkinlerde yüksek tansiyon, depresyon, şizofreni gibi ruhsal bozukluklar, bazı kanser türleri (kolon, prostat, meme ve yumurtalık) ve Tip 1 şeker hastalığının da D Vitamini eksikliği ile ilişkili olduğu biliniyor.

D vitamini eksikliğinin ileri aşamalarında kemiklerde kalsiyum depolanmasında yetersizlik ve buna bağlı olarak bebeklerde ve çocuklarda "kemik zayıflığı" olarak da bilinen raşitizm, erişkinlerde ise osteomalazi görülebiliyor.

D vitamini eksikliği sonucu görülen raşitizm, en çok güneşten yeteri kadar faydalanamayan, zamanının çoğunu ev içinde geçiren, özellikle de hamilelikleri kış döneminde olup, D vitamini desteği yapılmayan annelerin bebeklerinde görülüyor. Ayrıca bebekliğinde raşitizm geçiren kız çocuklarının kalça kemiklerinde meydana gelen bozukluk, doğurganlık dönemine gelindiğinde doğum kanalında daralma ve dolayısıyla zor doğumlara neden oluyor.

ÜCRETSİZ ALABİLİRSİNİZ

Türkiye’deki D vitamini kullanımı geçen yıllara göre arttı, ancak D vitamini eksikliğine bağlı raşitizm kırsal bölgelerde hálá önemli bir sağlık sorunu. Kampanyada sağlık personeli ve toplumun D vitamini eksikliği konusunda bilgilerini yenilemek, yeni doğan bebeklere yeterli D vitamini desteği sağlamak, D vitamini yetersizliğinin önlenmesi için koruyucu önlemleri belirlemek ve uygulamak, yeterli ve dengeli beslenme uygulamalarını geliştirmek ve toplumsal duyarlılık oluşturmak amaçlanıyor.

Projedeki öncelik, bütün bebeklere günde üç damla (400 IU) D vitamini verilmesi amacıyla sağlık ocaklarında ücretsiz D vitamini dağıtımı yapılması. 0-12 aylık bebeğiniz için ücretsiz D vitamini damlasını Sağlık Bakanlığı’na bağlı Ana Çocuk Sağlığı Merkezleri’nden ve sağlık ocaklarından alabilirsiniz.

ANNEMİN KÖŞESİ

Annemin meşhur çocukları

Benim annem acaba Einstein’ın annesi olsaydı, ona ne derdi? "Oğlum, hayatının resmini çektirdin. Bari şu saçlarını biraz tarasaydın!"

Peki Edison’un annesi olsaydı: "Evet, buluşundan dolayı seninle gurur duyuyorum. Ama artık ışığı kapatıp uyu!"

Ya Michael Jackson’un: "Tamam anladım, rengini açtın da şu yanaklarına dudaklarına bir şeyler sür de yüzüne renk gelsin!" Harry Winston’ın: "Sen buna yüzük mü diyorsun. Bir de büyük teyzen Julya’nınkini görsen!" REM’e: "Oğlum, komşum Nesrin Hanım’ın oğlu çok güzel keman çalıyor. Sizin grupta bir yer ayarlasana ona."Marilyn Monroe’nun: "Bak yanlış makyaj yapıyorsun. Gözlerini boyarken biraz yukarı kalkık olmasını sağlamak için gölge yapmalısın."

Madonna’nın: "Giy şu ceketi üstüne, üşüyeceksin!"
Yazarın Tüm Yazıları