Çocuk olma hakkı

Biliyorsunuz bir süredir televizyon ekranlarında bir reklam dönüyor. OMO’nun Kirlenmek Güzeldir kampanyasından sonra yaptığı "Her çocuğun çocuk olmaya hakkı vardır" kampanyası bu...

Oğlum her duyduğunda sözleri tekrarlıyor, aslında olayın felsefesini anlamasa bile onları koruyan bir şey olduğunun mantığını kavramış, şimdi karşıma değişik zamanlarda çıkarıyor.

"Herkesin bir hayatı vardır. Benim buna hakkım vardır. Çocuklar istediğini yapabilir. Her çocuk çocuk olabilir. Çocuk robotlar da vardır..."

Gibi çeşitli şekillerde benim onu uyardığım ve istemediğim bir şey yaptığında verdiğim tepkilere kendi bakış açısıyla OMO şeklinde yanıt veriyor. Aslında ilgili kampanyaya baktığınızda altında çok ciddi bilimsel araştırmalar var. Manifestoya baktığınızda şunlar yazıyor:

"Her çocuğun içinden geldiği gibi davranmaya hakkı vardır. Her çocuğun kendi dünyasını keşfetmeye hakkı vardır. Her çocuğun kendi deneyimini yaşamaya hakkı vardır. Her çocuğun kendini ifade etmeye hakkı vardır. Her çocuğun hayata katılmaya hakkı vardır. Her çocuğun oyun oynamaya hakkı vardır. Her çocuğun hayal kurmaya hakkı vardır. Her çocuğun keşfetmeye hakkı vardır. Her çocuğun kirlenmeye hakkı vardır. Çünkü hiç bir çocuk, kirlenmeden öğrenemez. Gelin, çocuklarımıza çocukluk haklarını geri verelim..."

Duyduğum ilk andan beri sonuna kadar katılıyorum bu manifestoya. Altına bir anne olarak imzamı atıyorum ve tüm annelerin çocuklarını yaratıcılıklarını geliştirmek ve onlara çocukluklarını yaşatabilmek adına özgür bırakmalarını istiyorum.

Ne yere dökülen makarnadan, ne kafalarını içine sokarak yedikleri yoğurttan ne de sokakta yuvarlanmaktan zarar gelir çocuklara...

Önemli olan sadece çocuklarımıza vereceğimiz sevgi, kuş gibi özgür olma duygusu ve eğer isterlerse her şeyi başarabileceklerinin tutkusu...

Türk anneler artık sokağa güvenmiyor

Yale Üniversitesi profesörlerinin yaptığı araştırmadan çıkan sonuca göre her 10 Türk annesinden 8’i güvenlik endişesiyle çocuğunun dışarıda oynamasına izin vermiyor.

OMO’nun Kirlenmek Güzeldir stratejisi kapsamında çocuk gelişiminde annelerin rolü üzerine Yale Üniversitesi Psikoloji Departmanı profesörleri liderliğinde yaptırdığı global araştırma, Türk annelerinin büyük bir ikilem içinde olduklarını ortaya çıkardı.Araştırmaya göre Türkiye’de nüfusun yüzde 50’sinin yaşadığı şehirlerde her 10 anneden 6’sı ev dışında oyun oynamanın çocuğun zihinsel ve bedensel gelişimine olumlu katkı yapacağına inanırken, her 10 anneden 8’i buna güvenlik, mikrop kapma, kirlenme riski, vb. endişelerden dolayı izin vermiyor. Yale Universitesi Psikoloji Departmanı öğretim üyelerinden Prof. Jerome Singer ve araştırma görevlisi Dr. Dorothy Singer’ın liderliğinde yapılan araştırma sonuçlarından yola çıkılarak geliştirilen kampanya, annelerin çeşitli nedenler sonucu çocuklarının "uygulayarak öğrenme" yöntemlerine yaptıkları olumsuz etkiler hakkında, onları bilinçlendirmeyi amaçlıyor.

"Her Çocuğun Çocuk Olmaya Hakkı Vardır: Annelerin Bakış Açısı" araştırması, ABD, Arjantin, Brezilya, İngiltere, Fransa, Türkiye, Hindistan, Tayland, Çin ve Güney Afrika’da bin 500 anne ile derinlemesine görüşmeler yoluyla yapıldı. Araştırmaya yeni dönemde İrlanda, Fas, Portekiz Pakistan ve Endonezya da dahil edildi. Araştırmadan çıkan sonuçlar, Türk annelerinin çocuklarının gelişmelerine olumlu katkı yapmak için birçok gelişmiş ülkedeki annelerden bile daha bilinçli ve istekli olduğunu, ancak bu isteklerini çok daha az gelişmiş ülkelerdeki annelerden bile daha az eyleme geçirdiklerini ortaya çıkardı. Türkiye’de İstanbul, Ankara ve İzmir’de yaşayan annelere odaklanan araştırmanın sonuçlarına göre "Seçme hakkı verilirse, çocuğum içeride oynamak yerine dışarıda oynamayı tercih eder" önermesini en yüksek oranda benimseyen anneler, yüzde 87 oran ile Türk anneler.

Yine Türk annelerin yüzde 83’ü, çocuğu ile oynamak ve ilgilenmek için daha fazla zamanı olmasını istiyor.

Deneyimsel öğrenmeyi destekleyen aileler

Dr. Jerome ve Dorothy Singer’ın açıklamasına göre çocuklarınızı deneyimsel öğrenmenin olduğu bir faaliyet için cesaretlendiriyorsanız:

n Çocukların konsept ve becerileri öğrenmemesi için anlamlı bir içerik sağlıyorsunuz.

n Çocuğun ilgi ve konsantrasyonu geliştirirken, eğlenmeyi ve zevk almayı öğrenmesini sağlıyorsunuz.

n Çocuğu kendi başına ya da birlikte incelemek ve keşfetmek konusunda cesaretlendiriyorsunuz.

n Çocuğun öğrendiklerini geliştirmesine olanak tanıyorsunuz.


Peter ve Kurt Antalya’da

Ünlü Rus besteci Sergei Prokofiev’in çocuklar için yazdığı senfonik masal "Peter ve Kurt", Antalya’da hem çocuk oyunu hem de bale olarak hazırlandı. Hikayede geçen her kahraman orkestrada bir enstrümanla temsil ediliyor. Bundan sonra her Pazar 11.00’da tüm çocuklar operada!

Antalya Devlet Opera ve Balesi

Pocahontas II: Yeni

Bir Dünyaya Yolculuk


Disney’in Akademi Ödüllü filmi Pocahontas devam ediyor! Pocahontas ve sevimli arkadaşları Flit, Meeko ve Perc, İngiltere’ye doğru, eğlence ve macera dolu bir yolculuğa çıkıyorlar. Pocahontas, barış elçisi olarak Londra’ya gitmekle görevlendirilir. Bu hiç alışık olmadığı çevrede yeni arkadaşlar da edinir. Bakalım bu defa neler yaşayacak.

Sanat ve spor çocuklar

için buluşuyor


Beşiktaş Belediyesi, çocuklar için tiyatro ve sporun bir arada olduğu bir etkinlik düzenliyor. 35 yıl önce perdelerini açan Akbank Çocuk Tiyatrosu, Mustafa Kemal Merkezi’nde "Masal Masal İçinde" adlı oyununu sahneleyecek. Oyunun ardından çocuklar Club Sporium eğitmenleri eşliğinde sportif faaliyetlerde bulunacaklar.

Herkese

hitap ediyor


10 yıldan beri Türkiye’de yaşayan ve Türkiye’nin gönüllü kültür elçiliğinin yanı sıra bugüne kadar gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projeleri ile de herkes tarafından tanınan İngiliz Ressam Ned Pamphilon, 7 Şubat’ta başlayan ve 31 Mart’a kadar devam edecek olan Think/Tank sergisiyle sizleri Gallery Art&Life’da bekliyor.
Yazarın Tüm Yazıları