Sokaktaki hayvanları değil içinizdeki kötülüğü temizleyin

4 Ekim Hayvanları Koruma Günü, 1931 yılından itibaren insanları hayvanlara karşı sevgi ve şefkat duygularını uyandırmak onları korumalarını sağlamak amacıyla tüm dünyada kutlanmaktadır. Ben de bu özel gün için bağlı olduğum hayvan gruplarımdan gelen bazı yazıları sizlerle paylaşmak istedim.

Haberin Devamı

Dünkü çocuğun kalleşliği

Kim ne zaman türedi?
Yeryüzünde kendisine insanoğlu diyenlerin geçmişi ne? Kedilerin köpeklerin geçmişi ne?
Gerçek köpeklerin ilk ataları 30-40 milyon yıl önce evrimleşti. Bugünkü köpekler (genetik müdahalelerle oluşturulan ırklar hariç) Bozkurt’un (C. Lupus) alt türleridir.
Köpekler, eski Mısır’da kutsal sayılıyordu.
Kediler ise 5.3 ile 3.6 milyon yıl önce ortaya çıktı ve 9 bin 500 yıldan beri evcilleşen türleri insanoğluyla birlikte yaşadı.
Birlikte yaşadığı insanlara moral verdi, sevgi verdi, insanoğluna zararlı küçük canlıları avlayarak fayda sağladı.
Kendisine insanoğlu diyen primatlar, homo sapiens kolundan sadece 300 bin yıl önce ortaya çıktı.
Onlar ihtiyaçları olduğu sürece kedi ve köpeklerle birlikte yaşadılar.
Bunu göz önüne alırsak insan kedi ve köpeğe göre dünkü çocuktur.
Sonra bu homo sapiensin beyinleri gelişti, teknoloji ürettiler, fare kapanı, alarm, güvenlik kamerası çıktı, gerçek köpekleri kapı dışarı edip sokağa attılar.
Köpek meraklılarından bazıları genetik müdahalelerle üretilmiş köpek ırklarının kimini işkenceli eğitimle canavarlaştırdılar.
Kimileri de yanlarında taşıyıp ilgi görebilecekleri genetik ürünü köpekleri satın alarak beslemeye başladılar.
İnsarlar şimdi, sokağa terk ettikleri, kontrolsüz üremelerine karşı yeterli önlemleri almadıkları bu insan dostlarının nüfus kontrolünü onları katlederek sağlamaya çalışıyor.
Bunun için de yine kendi suçları olan bazı köpek saldırılarını gerekçe gösteriyor.
Bu çirkin, vahşi bir oyundur. Gerçek insanların vicdanı bu oyunu bozmalıdır.
◊ Murat K.

Haberin Devamı

Çocuğun gelişimi için eve hayvan alma modası

Şimdi bizim memlekette bir moda çıktı.
“Çocuğunuzun gelişimi için, kedi köpek alın” diye racon kesenler var.
Aileler de çocuklarına kedi köpek alıyor.
Beraber yazlığa Bodrum, Çeşme, Marmaris’e gidiyorlar.
Çocuk yazlıkta hayvanla oynuyor.
Yazın havalar da sıcak, hayvan bahçede yaşıyor.
Yazlıktan dönüş başlıyor.
Hayvan kışlık evde olmaz.
Hayvanı arabadan yolda indirip, bir ağaç altına bırakıp, ailecek kaçıyorlar.
Hayvanda peşlerinden koşuyor.
Yorgun düşüp tek başına kalıyor.
Aile dönüyor. Gönülleri rahat.
Hayvanın yaşama şansı olursa barınağa gidiyor.
Şimdi bu çocuk bu şekilde yetişti.
Sıkıştığın yerde can bildiğin hayvanı bırak gel.
Bunun adı kişisel gelişim.
Bunlar da anne ve baba.
Sıkışınca bırak, kaç. Çocuk küçüklüğünde bunu öğrendi.
Kişiliği oturdu.
Verdikleri eğitim bu. Bırak, kaç.
Sonunda sıkışınca, karısını bırakacak, çocuğu bırakacak, ana babayı da huzurevine bırakacak.
Sizde vicdan yok mu? İnsanlık yok mu?
Sorsan çocuk gelişimi konusunda saatlerce konuşur.
Ama üç kiloluk köpeği sokağa bırakacak kadar vicdansızlardır.
Karşınızdaki canlı.
Bakamayacaksan alma.
Ev köpeği sokakta yaşayamaz.
Yemek bulamaz.
Aldığı hayvanı bırakan onun dışarıda yaşayacağını ummasın.
◊ Şebnem Yükselen

Haberin Devamı

Can yoldaşınızı kaybetmek

Ancak yaşayan bilir, köpeğinizi ya da kedinizi kaybetmenin acısı çok derindir.
Ailenizden biri veda etmiş gibidir.
Öyle bir acısı geçmeyen yumruktur ki tarifi mümkün değildir.
O acı ancak başka bir cana yeniden hayat verip ailenizden kabul ettiğinizde bir nebze hafifler. Ama asla unutulmaz.
Kendi yaşamımdan tecrübem ve satın almayınız sahiplenip ikinci yaşamı sunun, yaşamın kıyısından bir garibe.
◊ Berra Özbey

Yazarın Tüm Yazıları