Cep telefonu devlerinin oyununa mı geldim

ESKİ bir gazeteci arkadaşım aradı. Çocukları cep telefonu ithalatı ve pazarlaması yapıyormuş: "Cep telefonu piyasasını karıştırdın... Cep telefonu ithalatçıları sana kızgın..."

Bu sözleriyle, geçenlerde gündeme getirdiğim, "Cep telefonunda vergi kaçırma tezgahı"nı kastediyordu. Mobil İletişim Sistemleri ve Araçları İş Adamları Derneği (MOBİSAD) Başkanı Murat Dursun, bir dosya dolusu belge getirmiş, "100 Euro’luk bir cep telefonu için gümrükte 10 Euro’luk fatura ibraz edenler var. Bunlar yüzde 41.6’dan 41.6 Euro ÖTV ve KDV ödeyeceklerine, 4.16 Euro gibi düşük vergi ödüyorlar" demiş, bir de tanım yapmıştı:

"Cep telefonunda şimdi de ’kayıtlı kaçakçılık’ var..."

Eski gazeteci arkadaşım, çocuklarından, onların arkadaşlarından aldığı mesajı bana iletti: "Cep telefonu devlerinin oyununa gelmişsin. O şirketler, Türkiye’ye kendi kontrolleri dışında ucuz telefon girmesini engellemeye çalışıyorlar. Oysa Dubai’den ucuz telefon ithal etmek mümkün..."

Derken Telekomünikasyon Ürünleri İthalat ve İhracatçı İşadamları Derneği (TÜRİSAD) cumartesi günü bu görüşlerin önemli bölümünü basın toplantısıyla dile getirdi. Arkadaşım da bu dernekten söz ediyordu. TÜRİSAD Başkanı Hakan Aksoy da Dubai ve Hong Kong’tan ana distribütörlerden daha hesaplı ithalat yapabildiklerini savundu.

Şimdi bu noktada dış ticaretten ve gümrüklerden sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in ekibinin yazımla ilgili çalışmalarını aktarmalıyım. Tüzmen’in danışmanı İsmet Özçelik, yazımdan sonra İstanbul Gümrük Başmüdürvekili Selahattin Aldemir’i arayıp, "Durum nedir?" diye sormuş.

Selahattin Aldemir de geçen cuma beni aradı: "Göreve 1.5 ay önce başladım. Cep telefonu girişleri daha çok Atatürk Havalimanı’ndan oluyor. Ben göreve gelince cep telefonlarıyla ilgili uyarı yapmıştım. Sizin yazıdan sonra faturalara daha dikkatli bakmaya başladık. Dediğiniz gibi gerçek değerinin altında cep telefonu faturalarına rastladık."

Aldemir, aralık ayında, gerçek değerinin altındaki ithalat faturalarıyla giren cep telefonu sayısının benim yazdığım gibi 200 bin değil, 30 bin adet dolayında olduğunu belirtti: "Getirilen cep telefonlarının faturalarında yer alan fiyatlar arasında yazdığınız gibi 100 Euro yerine 10 Euro düzeyinde bildirilenler var. Ancak, tümü böyle değil. Bazılarının bildirilen fiyatları biraz daha yüksek."

Aldemir, MOBİSAD’i ve sektörün önde gelen ithalatçılarını çağırmış. Cep telefonlarının fiyatları üzerine konuşmuşlar. Sonuçta, cep telefonu ithalatında da "referans fiyat" uygulamasına geçilmesine karar verilmiş.

Belli ki gümrükte cep telefonu faturalarına daha dikkatli bakılması bazı ithalatçıları kızdırmış... Arkadaşım aracılığıyla gönderdikleri mesajdan da bu durum ortaya çıkıyor.

Arkadaşıma, "Neden kullandığım telefonu daha ucuza almak istemeyeyim. Ama birileri vergi kaçırmak için fatura oyunu yapıyorsa, bu önlenmeli. Ben dürüst ithalatçıya dil uzatmadım. 100 Euro’luk cep telefonunu kimse kimseye 10 Euro’ya vermez" dedim.

Ne dersiniz? Cep telefonunda "kayıtlı kaçakçılık" üzerine yazı yazmakla yanlış mı yaptım?

Dünya cep telefonu devlerinin "oyunu"na gelmiş olabilir miyim?

Piraye Hanım, Erol Sabancı’yı neden aradı

EN son geçen cuma günü özellikle İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’ndaki (İMKB) "oyuncular" arasında güçlü bir söylenti çıktı, bir gazeteye de ertesi gün yansıdı: "Akbank’ın yüzde 25’i, 19 milyar dolarlık toplam piyasa değeri üzerinden HSBC’ye satılmış..."

Soruşturduk, Sabancı Grubu’ndan ve Akbank’ın içinden doğrulayan olmadı... Meğer konuyu soruşturan sadece biz gazeteciler değilmişiz.

Geçen gün HSBC Türkiye Genel Müdürü Piraye Antika, Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Erol Sabancı’yı aramış, "Erol Bey, bu söylentilere ne diyorsunuz?" diye sormuş. Erol Sabancı, HSBC’yle Akbank’a ortaklık konusunda görüşmelerinin söz konusu olmadığını söylemiş.

Akbank’ı iyi bilenlere sordum, "Erol Bey, ya Akbank’a küçük ortak kabul eder, ya da kendisi bir başka bankayı satın alma çabasına girebilir. Akbank’ta çoğunluğu kimseye vermez" yanıtı aldım.

Sabancı Grubu, Akbank için gelip giden yabancı sayısı artınca, bir süre önce İsviçre bankası UBS’i kendine, "Yabancı ortak seçme veya banka satın alma" konusunda danışman seçti...

Kim bilir, belki de bu söylentilerin altında UBS’in yaptığı görüşmeler yatıyordur...
Yazarın Tüm Yazıları