Bush’un zaferi ve değerler çatışması

BEŞ yıldızlı otelin salonuna kurulan dev ekranlardan sonuçlar gelmeye başladıkça, masaları bezeyen kırmızı mavi balonların gerçekliği kaybolmaya başladı.

Mavi Demokratların rengi, kırmızı Cumhuriyetçilerin. Amerika Amerika olalı bu kadar bölünmüş müydü acaba?

Conrad Oteli’nde, İstanbul Başkonsolosluğu’nun düzenlediği seçim toplantısında ben tanığım, kırmızılar ve maviler artık eskisi gibi uyum içinde değildi. Daha doğrusu bana öyle geldi, ürktüm.

‘Amerikan seçim sonuçlarından ürkmek de niye, bana ne oluyor?’ diye sordum tabii kendi kendime.

* * *

ÜRKTÜM, çünkü baba Bush’tan bu yana ilk kez Amerikan halkı büyük bir çoğunlukla bir Başkan’ı destekledi.

Eğer bu desteklediği Başkan, tüm seçim kampanyasını aşırı sağcı değerlere dayandırmamış olsaydı, soğukkanlılığımı koruyabilirdim.

Irak’ta ölen sivillerin sayısının yüz bini aşmasından sorumluluk duyan; savaşı başlatmak için ‘halkımızı ve dünyayı aldattık’ diyen; uluslararası ittifakı dikkate almamayı hata olarak değerlendirenlerin yenilgisi ürküttü beni.

Amerikan aşırı sağının tarihindeki cadı avları, Ku Klux Klanlar, kölecilik, solcu düşmanlığını barındıran, demokratik değerleri utandıracak karanlık geçmiş geldi aklıma.

Avrupa’da dinsel (Hıristiyan) yanı öne çıkartılan muhafazakarlık çatısı altında, aşırı sağın yükseldiği, ırkçılığın yaygınlaştığı bir dönemde Amerika’dan gelen rüzgárların kimlerin yelkenlerini dolduracağını düşündükçe içime fenalıklar basıyor.

Bu gelişme karşısında Müslümanlığın ve Museviliğin savunmaya geçtiği bir karşı tepkinin önümüze açacağı yola, göz ucuyla bile bakmak istemiyorum.

Bu sabah neyi fark ettim biliyor musunuz? Irak savaşı Vietnam olmayacak. Vietnam gibi eve dönen tabutlar Amerikan halkının kararını değiştiremeyecek.

Çünkü Vietnam, tanımadığı bir şeye kömünizme karşı savaştı.

Irak’ta ise, kendisini evinde vuran düşmana ‘haddini bildiriyor’. Seçim sonuçları Amerikan halkının bu psikoloji içinde olduğunu bir kez daha gösterdi dünyaya.

Bu savaş uzar. Başkan Bush’un arkasında bu destek, uluslararası meşruiyet arayışının öncelik kazanması için beklemeye devam edeceğimize işaret ederken, bizim bölgemizde de Bush Yönetimi’nin önceliklerinin hakim olmaya devam edeceği anlaşılıyor.

* * *

MAVİLERİN Kırmızılardan bu kadar koptuğu bir Amerika karşısında Başkan Bush’un, zafer konuşmasında ‘birlik’ ten söz etmesi, ikinci döneminde öncekine göre daha ılımlı bir politika izleyeceği beklentisine yol açıyor. Ama Bush Demokratlara, ‘Bu ülkeyi daha güçlü ve iyi bir duruma getirmek için sizin desteğinize de ihtiyacım var ve onu kazanmak için çalışacağım’ derken, yanı başındaki Başkan Yardımcısı Cheney ise seçmene verdikleri sözleri tutma vaadinde bulunuyordu.

Terörizmle mücadele adına özgürlüklerin budanması, ailenin korunması adına kürtaj yasağı ve eşcinsel ilişkilere müdahale, milliyetçilik adına ittifakların reddi gibi temel konularda verilen sözler tutulurken, bunlara taban taban zıt değerler için oy kullananlarla ‘uzlaşma’ nasıl sağlanacak?

Önümüzdeki dönemi belirleyecek olan bu sorunun yanıtını çok merak ediyorum.
Yazarın Tüm Yazıları