Burnun dışı bozuksa içi de bozuktur

Sevgili okurlar bu haftaki konumuz burun estetiği, yani rinoplasti de yeni gelişmeler.
Rinoplasti, burun iskeleti ve yumuşak dokularının yeniden şekillenerek yüze göre uyumlu ve orantılı bir hale getirilmesi ameliyatıdır. Özellikle kişinin yüzüne göre planlanması gereken, kemik kıkırdak yumuşak dokular ve cilde şekil verilen bir ameliyattır. Bu ameliyatlar estetik ameliyatlar olsa da bazen kişinin aynı zamanda burun içi dokularının bozukluğu ve burun kemiği eğriliği de düzeltilerek nefes alması kolaylaşmaktadır (septorinoplasti).
Günümüzde ilerleyen tıp sayesinde daha az yan etki ile bu ameliyatlar çok daha konforlu ve kısa sürede yapılabilmektedir. Bu hafta sizlerden gelen mailler doğrultusunda Plastik ve Rekonstruktif Cerrahi Uzmani Yard. Doç. Dr. Volkan Tayfur’la burun estetiği ve yeni gelişmeleri konuştuk.

* Genel olarak burun estetiği ameliyatlarının sıkça tercih edilmesini ve sayısının artmasını bu alandaki ne gibi değişikliklere bağlıyorsunuz?

İlk önemli gelişme bilgisayar simulasyon tekniklerinde yaşandı. Eskiden hasta için ameliyat sonucu bir bilinmezdi. Estetik Plastik Cerrahlara sözel olarak anlatılır iş onun takdirine kalırdı. Artık bilgisayarda ameliyat sonrası olası görüntünün planlanabilmesi, bu planın bir mimar gibi milimetrik ölçülebilmesi, hastanın oluşacak görüntüyü doktoru ile beraber seçebilmesi müthiş bir rahatlık getirdi. İnsanların aklındaki ilk soru acaba daha çirkin olur muyum sorusu artık iş işten geçmeden cevaplanır hale geldi.

MİLİMETRİK ÖLÇÜM ALETLERİ

İkinci önemli gelişme cerrahi tekniklerde ve aletlerde görünen akıl almaz gelişme oldu. Yapılan plan artık çok daha keskin başarı oranları ile uygulanabilir hale geldi. Ameliyatta elimizde milimetrik ölçüm aletleri ile kemik törpüleme, kıkırdak alma işlemleri uyguluyoruz. Ameliyat öncesi plana sadık kalmak artık çok daha kolay. Nasıl mimarlar kerpiç evlerden çelik konstrüksiyona geçtilerse biz Estetik Plastik Cerrahlar da çok benzer bir gelişme sağladık.

ANESTEZİDE GÜVEN VE KONFOR

Üçüncü ve bence en önemli gelişme anestezi yani narkoz biliminde yaşandı. Yeni bilgiler, teknoloji ve ilaçlar anestezide güven ve konforu çok arttırdı. Artık burun estetiğinden çıkan hastalar bulantı kusma yaşamadan, iki üç saat içinde yemeklerini yemiş anestezinin yorgunluğundan kurtulmuş oluyorlar. Ameliyat öncesi yapılan basit ve doğru hazırlıkla anestezi riskleri çok azaltıldı. Artık kendimi çok daha güvende hissediyorum. Bu bence hasta artışında en önemli sebeplerden biri oldu.

* Peki bu gelişen yöntemler arasında hastanın ağrı çekmesini engelleyecek ne gibi uygulamalar var?

Ben hasta olarak ağrıdan nefret ederim. Bu yüzden yıllardır bu konu ile ilgileniyorum. Dokulara az zarar veren dikkatli cerrahi teknikler, çok ince cerrahi aletler, uygun bölgesel uyuşturucu ilaçlar ile nefes ve estetik ameliyatı beraber yaptığım hastalarda ağrı sorununu çözdüğümüzü düşünüyorum. Üniversitede öğretim üyesiyken yaptığım çalışmada burun ameliyatı yaptığım hastaların büyük çoğunluğunun ameliyat sonrası hiç ağrı kesici alma ihtiyacı duymadıklarını belirledim. Bunu 2009 yılında meslektaşlarımla da paylaştım. Beş yıldır da bu yöntemleri geliştirerek uyguluyorum. Ağrısız ameliyat olma düşüncesi benim gibi ağrı korkusu olanlar için büyük bir rahatlık. Burun estetiğinde eğer beraberinde nefes açma yapılmayacaksa tampon konmayabilir. Burada bence işin püf noktası ince aletler ve hassas cerrahi teknikler. Burun kemik ve kıkırdakları bir arada tutan o kadar çok bağ dokusu var ki bunları koruduğumuzda tampon zaruri olmaktan çıkabilir.

* Son yıllarda her yerde nefes konuşuluyor. Nefes koçluğu, yoga, pilates birçoğunun temelinde sağlıklı nefes almak var. Bu konuda neler yapıyorsunuz?

Nefes çok önemli bir konu. Arabası olan herkes bilir ki hava filtresi tıkalı aracın çekişi düşer. Aynı şey insanlar içinde geçerli. İyi bir Plastik Cerrah nefes ameliyatının size faydalı olacağını basit bir muayenede hemen belirler. Ben birçok hastada şunu görüyorum. Dışı bozuksa içi de bozuktur. Dışarıdan görünen bir eğrilik içerdeki bir tıkanıklığın devamı olabilir. Örneğin dar ve kemerli ya da ucu düşük bir burnun sırf şeklini bile düzeltmek ilk hava girişini arttırdığı için nefesi düzeltiyor. Yalnız estetik için başvuran birçok hastamda muayenede nefes problemi de çıkıyor. Her ikisini tek elden aynı seansta düzeltebiliyoruz. Hasta ameliyattan üç hafta sonra mutlu uyandığını hiç olmadığı kadar dinlendiğini, enerjisinin, performansının çok arttığını söylüyor. İyi oksijen alan bir burun insanların hayatını da çok uzatıyor. Estetik istemiyorsanız bile biz plastik cerrahlar olarak bu konuda hastalarımıza çok faydalı oluyoruz. Okuyucularımızdan en önemli isteğim en ufak şüpheniz varsa nefesinizi kontrol ettirin. Nefes açmanın çok farklı teknikleri var. Ben nefes ameliyatlarında da garanti veren cerrahlardan olduğum için kalıcı yöntemleri tercih ediyorum. Yüksek teknoloji olduğunu iddia eden birçok yöntemden ayrıldığım en önemli nokta bu. Adı kulağa çok havalı gelen birçok teknolojik nefes açma cihazının faydasının kısa süreli olduğunu düşünüyorum.

* Son olarak hastalarımıza iletmek istediğiniz bir mesaj var mıdır?

Burun kişinin yüzünün ortasında bulunan ve en dikkat çeken organlarımızdan biridir. Burun şekil bozuklukları dolayısıyla hasta psikolojik açıdan sıkıntı yaşıyorsa (depresyon, sosyopati, kendine güvensizlik, kendini beğenmeme gibi) bunun çaresi artık gelişen yöntemlerle çok daha kolay olmaktadır. Ama her estetik operasyonda olduğu gibi kişi önce sıkıntısının kaynağını tam olarak ayırt etmeli ondan sonra bu tip operasyonlara karar vermelidir.

SİZ SORUN UZMANLAR YANITLASIN

SEVGİLİ okurlar, önümüzdeki hafta konumuz PRP (Platelet Rich Plasma) tedavisi yani kişiden alınan az miktarda kan, özel bit tüpte işleme tabi tutulduktan sonra faydalı olan trombosit içeriğinden zengin kısmı kişide sorunlu bölgeye geri verilmesidir.
Örneğin yüzde, dekolte bölgesinde, elde kırışıklıklar, güneş lekeleri, göz altı çizgileri, yüz ovalinde sarkma gibi yaş sorunları, gençlerde akne izleri, her yaşta saç dökülmesi için yıllardır güvenle kullanılmakta ve başarılı sonuçlar alınmaktadır. Gelecek hafta bu ilginç konuyla ilgili Ortadoğu 19 Mayıs Hastanesi doktorlarından Dermatoloji uzmani Uz. Dr. Esin Özdemir Barak’ı konuk edeceğiz. Konuyla ilgili merak ettiklerinizi skalyoncu@hotmail.com adresinden bana ulaştırabilirsiniz.