Paylaş
- Kartalkaya, babamız Mazhar Murtezaoğlu’nun attığı ilk adımla Türkiye’nin önde gelen kayak merkezleri arasında yerini aldı. Ancak, buralarda kayak sezonu 3 ayı pek aşmıyor. En iyisi Bolu’da bir başka otel daha yapıp, işleri 12 aya yaymak.
Halit Ergül, otel için arsa ararken, kayınpederi Mazhar Murtezaoğlu’nun Karacasu’daki çiftlik evinin karşısındaki alan dikkatini çekti. Arsaya talip olmak üzere dönemin Karacasu Belediye Başkanı’nın kapısını çaldı:
- Sayın Başkanım, eşim ve Kartalkaya’yı bugünlere getiren kayınpederim Mazhar Bey Rizeli. Ben Bolulu’yum. Memleketime bir otel yapmak istiyorum. Mazhar Bey’in çiftlik arazisinin karşı yamacında bulunan araziye talibim.
Halit Ergül’ün talebi ilk anda Başkan’ın aklına yattı:
- Arazinin durumunu inceleyelim, olabilir mi bakalım.
Ergül, bir süre sonra Belediye Başkanı’nı yeniden yokladı, şu yanıtı aldı:
- Meclis gündemine götüreceğim. Bizim partiden meclis üyelerini ben ikna ederim. Diğerlerini ikna edebilirsen, arsanın otel yapımına açılması Meclisimizden geçer. Sonra da ihaleye çıkarırız. Girip uygun fiyatı verirsen alırsın.
Halit Ergül, bunun üzerine Meclis üyelerine projesini anlatmaya koyuldu. Derken konu Meclis gündemine alındı. Ergül heyecanla bekliyordu. Aradan birkaç gün geçti, Belediye Başkanı’ndan ses çıkmadı. Bunun üzerine randevu alıp gitti:
- Sayın Başkanım, talip olduğumuz araziye otel izni belediyemizin Meclisi’nden geçti mi acaba?
- Maalesef olmadı. Bizim partiden bazı arkadaşlar karşı çıktı.
- Neden Başkanım?
- Biliyorsun son dönemlerde yeterli yağış yok. Üstüne bir de otel yapılırsa, “Bölgenin bereketinin iyice kaçacağını” söylüyorlar.
- Nasıl olur sayın Başkanım?
- Maalesef öyle... Karar Meclis’ten geçmedi...
Aradan zaman geçti, bir-iki belediye başkanı değişikliği sonrasında Halit Ergül yeniden aynı arsa üzerinde durmaya niyetlendi. Bu kez karşısındaki belediye başkanı daha kararlı göründü:
- Karacasu’da 5 yıldızlı bir otelin yapılması yöremize canlılık getirir. Hemen o arsaya otel izni verecek kararı Meclis’e götüreceğim.
Karar Belediye Meclisi’nden geçti, arsa ihaleye çıkarıldı. Halit Ergül, ihaleye girip arsayı satın aldı. O otel projesi için kolları sıvarken, belediye arsanın bir bölümünü hastane ve benzeri bir-iki proje için bedelsiz geri istedi.
Ergül, otel yapımına yetecek bölümünü ayırdıktan sonra kalan arsayı belediyeye hibe etti. Ardından 20 milyon dolarlık otel yatırımını başlattı. Otel yatırımı sürerken, Orman İdaresi’nden “yürüyüş parkuru” şeklinde kullanmak üzere uzun süreli alan kiralama yoluna gitti.
Otel bir yıl önce açılışa hazır hale geldiğinde kurumuş yapraklardan yola çıkarak adını, “Gazel” koymayı düşündü. Çocukları isme İtalyan-Fransız karışımı hava vermeyi önerdi:
- Gazelle...
Böylece Bolu Karacasu’daki Gazelle Oteli bir yıl kadar önce kapılarını açtı. Bir ay kadar önce Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de otelde konaklayanlar listesindeki ilk sıraya yerleşince Emine-Halit Ergül çiftinin keyfi yerine geldi:
- Karacasu’ya bu oteli yapmakla en doğru adımı atmışız...
İstanbul’da hava ısınınca Kartalkaya’da işler duruyor
HALİT Ergül’e Kartalkaya’da sezonun nasıl geçtiğini sordum:
- Bu kış bizim açımızdan iyi geçti. 3 ay boyunca doluluk gayet iyiydi.
- Ne zamana kadar kayak yapılabilir burada?
- Aslında nisan ayında da kayak mümkün bu yıl.
- Oteliniz (Grand Kartal) nisan ayında da açık kalacak mı?
- Denemek istiyoruz ama İstanbul’da hava ısınınca kayak tatili anında rafa kalkıyor. Burada işler duruyor ve otelleri kapatıyoruz.
Otelde artan yemeklerle ormandaki ayı besleniyor
HALİT Ergül, Gazelle Resort’la ilgili bilgi verirken cep telefonundaki görüntüleri gösterdi:
- Bakın, ayıyı görüyor musunuz? Nasıl bağdaş kurup karnını doyuruyor.
- Nerede çektiniz bu görüntüyü?
- Gazelle Resort’un hemen yanı başında.
- Nasıl oldu?
- Otelde artan yemekleri Orman İdaresi’nden kiraladığımız yürüme alanlarını da çevreleyen tel örgünün dışına koyduğumuz yem teknelerine döküyoruz. Başta ormandaki ayılar olmak üzere yabani hayvanlar besleniyor.
Ergül, görüntüleri güvenlik kamerasının çektiğini belirtip, ekledi:
- Niyetimiz bu görüntüleri odalardaki kapalı devre TV yayınına aktarmak. İsteyen misafirlerimiz izleyecekler.
Kartalkaya’dan Bolu’ya 28 kilometrelik yolu kendileri açıyorlar
HALİT Ergül’le Grand Kartal Oteli’ni gezerken otoparka da indik ve karla mücadele araçlarını gösterdi:
- Bolu’dan buraya gelen yol 28 kilometre. Kar yağışı nedeniyle yol kapandığı zaman bizim araçlarla açıyoruz.
- Karayolları veya belediyeler devreye girmiyor mu bu iş için?
- Yıllardır biz kendimiz temizleriz.
- Masraflı olmuyor mu?
- Özellikle bu yıl çok masraflı oldu. Ancak, yolumuzun bir gün bile kapalı kalmasına tahammülümüz yok. O yüzden bu duruma katlanıyoruz.
90 doların içinde ‘saman odası’ da var
GÜNKAR Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Güneş, Gazelle Oteli’nin spa’sına dikkat çekince Emine-Halit Ergül çiftiyle birlikte 5 bin metrekarelik bölümü de gezdik.
Kemal Güneş, en çok dikkatini çeken bölüme yöneldi:
- Bak, burada “Saman Terapi Odası” da var. Adıyaman’da samanlara bulaşmak istemez, kaçardık. Şimdi burada para verip saman odasına giriyorlar.
Saman Terapi Odası’nın kapısındaki notlara baktım, şu bilgiler vardı:
- Bronşit ve bronşite bağlı nefes darlığı şikayetlerinde yulaf samanı Avrupa’da sıkça kullanılır. Genelde terlemek, vücuttan toksinleri atabilmek için sauna ya da buhar banyoları kullanılır. Bu ortamlar çok sıcak olduğu için insanları kendi vücut ısılarında terletebilmeyi sağlayan bu oda Türkiye’de bir ilktir. Samanın özelliği insanları 36.5-37 derecede terletip, bronşlarını açmasıdır.
Halit Ergül’e “Saman Terapisi”nin fiyatını sordum:
- Spa ücretimize dahildir.
- Dışarıdan sadece spa’yı kullanmak üzere gelenler ne kadar ödüyor?
- 90 dolar...
Önce Kartalkaya’nın tümü verildi, sonra yarısı elinden alındı
SUNSET mayolarının üreticisi Günkar Giyim’in Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Güneş’le Grand Kartal’da buluştuğumuzda bizi otelin sahipleri Emine-Halit Ergül çifti karşıladı. Oteli gezerken bazı haberlerin sergilendiği panoya baktım.
Panoda 1970’li yılların başlarında Hürriyet Gazetesi’nde Mehmet Türker imzasıyla yayınlanmış haber dikkatimi çekti. Hürriyet’te daha sonraki yıllarda Haber Müdürlüğü yapan, şimdi Sözcü Gazetesi köşe yazarı olan Mehmet Türker, Mazhar Murtezaoğlu’nun Kartalkaya’yı nasıl şekillendireceğini haberine yansıtmıştı.
Murtezaoğlu’nun Kartalkaya öyküsünü daha sonra damadı Halit Ergül’den dinledim:
- Mazhar Bey’in asıl mesleği orman mühendisliği. 12 yıl kadar orman idaresinde çalıştıktan sonra ayrılmış. Turizme daha sonra Varan ve Ulusoy’a hizmet veren noktalar olan “Bolu Kantini”ni açarak girmiş. Derken Ankara-İstanbul yolu üstündeki Bolu Koru Otel’i yapmış.
Emine Ergül araya girdi:
- Gözlerimizde sorun vardı. Tedavi için babam bizi İsviçre’ye götürürdü. O seyahatler sırasında kayak turizmine ilgi duymaya başladı ve inceleme kararı aldı.
Emine Ergül, şu ayrıntının altını çizdi:
- Aslında Koru Otel’de de bazı sıkıntıları vardı. Müşteri kitlesi pek istediği düzeyde değildi. İşte bu dönemde ailece Uludağ’da kısa bir tatil yaptık. “Kayak tatili müşterisi daha düzeyli” kanısına vardı. Bunun üzerine Bolu’da yeni kayak merkezi olabilecek alan aramaya başladı.
Avusturya’dan uzmanlar getirtip, Kartalkaya bölgesini incelettirdiğini aktarıp, ekledi:
- Kartalkaya’nın iyi bir kayak merkezi olabileceği raporlarını eline alıp Orman İdaresi’ne gitti. Orman İdaresi, projeyi beğenince Kartalkaya’nın tamamını babama verdiler. 1974’te Kartal Oteli açtı.
Emine Ergül, Kartalkaya’daki diğer otellere açılan alanın öyküsünü de şöyle anlattı:
- Kartal Oteli devreye girince Kartalkaya’nın iyi bir kayak merkezi olacağı ortaya çıktı. Bunun üzerine Orman İdaresi, babama tahsis ettiği alanın bir bölümünü geri istedi. Babam vermeye yanaşmadı. Bunun üzerine, “Aldığı krediyi ödemekte zorlanınca bastırır, elinden alırız” dediler. Nitekim öyle oldu. 1980’de alanın bir bölümü yeniden Orman İdaresi’ne geçti.
- Sizin Kartalkaya’da iki oteliniz var, değil mi?
- Eski otelimiz Kartal’ı kardeşim işletiyor. Grand Kartal’ı da eşimle ben işletiyoruz.
Paylaş