Sinemanın en kötülerine verilen Altın Ahududu, orijinal adıyla Razzies ödülleri için adaylar açıklandı.
Avrupalı Jigolo, Mumya Evi, Maske’nin Oğlu, Dukes of Hazzard ve Dirty Love, En Kötü Film dalında aday olan beş film.
Özellikle Avrupalı Jigolo konusunda çok haklılar. Filmin espri anlayışı yerlerde sürünüyordu. Mumya Evi iyi bir film değildi, ama en kötü de değildi sanki. Paris Hilton’ın oyuncu kadrosunda yer alması filmin başını yakmışa benziyor.
Neyse, benim asıl itirazım en kötü erkek ve yardımcı erkek oyuncu dallarındaki iki isme.
Tom Cruise, Dünyalar Savaşı’ndaki rolüyle En Kötü Erkek Oyuncu dalındaki adaylar arasında. Cruise hayranı değilim, ama, ona gelene kadar bu yıl ne kötüler gördük diyorum.
Kendisinin Vampirle Görüşme filmindeki rolüyle bir Altın Ahududu’su var zaten. Bu yıl da belli ki, adı Scientology tarikatı ve Katie Holmes ile fazlasıyla anıldı diye üstüne gidiyorlar, ama ayıp oluyor!
Yıldız Savaşları Bölüm III. Sith’in İntikamı’nda Anakin’i canlandıran Hayden Christensen’ınEn Kötü Yardımcı Erkek Oyuncu adayları arasında bulunmasını anlamak ise mümkün değil.
Tüm Yıldız Savaşları hayranları gibi ben de bu işe fena halde bozulmuş durumdayım.
Yılın bütün Altın Ahududular’ı, oylarıyla bu adayları belirleyenlere gitsin...
Geyşalık zor işmiş
Geyşa’nın Anıları, pek çok filmi arkada bırakıp 6 dalda Oscar adayı oldu ama Çin hükümetini geçemedi ve Çin’de gösterimi yasaklandı.
Çin’le Japonya’nın arası zaten iyi değil. Buna bir de Çin’de fahişelikle eş anlamda tutulan geyşaları, Japon değil de Çinli oyuncuların oynamış olması eklenince film şansını iyice yitirdi.
Ne tuhaf ki geyşalık batı toplumlarında çok daha farklı algılanıyor.
Biz bile geçen hafta filmin basın gösterimine, espriyle karışık da olsa, hazır geyşa kıyafetleri de moda olmuşken şu geyşalardan bir iki şey kapıp, uygulasak fena olmaz diyerek girdik.
Filmi izledikçe vazgeçtik o ayrı; hayatın erkekleri mutlu etmek üzerine kurulu olacak, her zaman saygılı olacaksın, tin tin yürüyecek, oturmana kalkmana dikkat edeceksin, çay koyarken, elbisenin kolunu hafif sıyıracak, tenini erkeğe değdirecek, beklenmedik anlarda hafif dokunuşlar yapacaksın.
Geyşalığın incelikleri, seremonili bir sunuşu bırakın, çay koymaya bile üşenen bizlere göre değil.
Bu Cuma vizyona girecek filmi izleyecek erkekler fazla umutlanmasın!
Madonna ve George Michael filmleri !f’te
Bağımsız Filmler Festivali !f İstanbul, 16 Şubat’ta start alacak. Amerika’dan bağımsız yönetmenlerin cesur örneklerinin yer aldığı Hit Filmler, çoğu Asya’dan korku örnekleri sunan Nöbetçi Sinema, cinselliği sorgulayan filmleriyle Gökkuşağı, kuraldışı yapımların, kült animasyonların yer aldığı Fantastik Filmler bölümleri sizleri bekliyor. Uçlarda gezen filmleri sevenlerin !fkolik’egöz atmalarında fayda var.
Müzikseverlerin ilgisini çekecek bölüm ise sanatçıların hiçbir yerde duymadığımız hikayelerinin beyazperdeye yansıyacağı Express Yourself. Nevada’da gerçekleşen Burning Man festivalini anlatan ’Burning Man Black Rock’ın Ardında’, George Michael’ın inişli çıkışlı hayatını perdeye aktaran ’George Michael: Farklı Bir Hikaye’ ve Madonna’nın hayatını ve düşünce biçimini anlatan ’Sana Bir Sır Vereceğim’ filmlerini kaçırmayın derim.
!f İstanbul’un biletleri, yarın satışa çıkıyor. Tam 11, öğrenci 9 YTL. Filmleri Beyoğlu AFM ve Caddebostan AFM-Budak Sineması’nda izleyebilirsiniz.
Wong’un gözüyle Katrina Aşk Zamanı ve 2046 gibi filmlerin ünlü yönetmeni Wong Kar Wai, geçen Ağustos New Orleans’ı silip süpüren Katrina Kasırgası nedeniyle yaşanan trajediyi beyazperdeye taşımaya hazırlanıyor.
Ünlü yönetmen, filminde başrolü en son King Kong’da izlediğimiz Oscar’lı aktör Adrien Brody’ninoynamasını istiyormuş. 50 milyon dolar bütçeli film, New Orleans’ın henüz kendine gelememiş olması nedeniyle New York’ta çekilecek.
Yeri gelmişken araya sıkıştırayım; Wong Kar Wai bu yılki Cannes Film Festivali’nde jüri başkanlığı yapacak.