O sert çıkışlar, o kızgın bakışlar, her biri 81’lik havan topu ağırlığında sözcükler. Fransa ile ilişkileri, yaptıkları hatayı düzeltinceye kadar, askıya alan politik kararlar.
Fransız Parlamentosu Ermeni soykırım yasasını kabul ettiği zaman, AKP Hükümeti müthiş gürültü kopartıyor. Fransız mallarına ambargo konulması, Fransız firmalarının Türkiye’deki ihalelere katılmasının önlenmesi gibi, bir dizi yaptırım yağmur gibi iniyor. Hatta, bana göre, iş çığrından çıkıyor, Fransa’dan onur madalyası alanlar, bunu birer birer geri veriyor.
HELİKOPTER
Diplomatik ilişkiler en aza indirgeniyor. AKP öyle kararlı ki,Fransa’ya karşı bu tutuma uyulması için, özel sektör dahil, tüm kurumları uyarıyor.
Bu kararlı politikanın sonucu olarak, Genelkurmay Başkanlığı geçenlerde bir Fransız firmasını helikopter ihalesinden çıkartıyor.
Dışişleri de, Fransa’ya uygulanan ambargoyu sık sık denetliyor ve izliyor.
GEBZE 812 MİLYON
Buna rağmen, Haydarpaşa-Gebze demiryolunun yenilenmesi, bir Fransız firmasının da yer aldığı bir guruba veriliyor.
Üçbuçuk yılda bitirilmesi öngörülen proje 812 milyon Euro tutarında. Kredi Avrupa Yatırım Bankası’ndan.
Projeyi yapacak gurupta üç firma var. Bir Japon, bir Fransız ve bizden de Doğuş firması. Fransız firmanın payı yüzde otuz.
BAKAN DOĞRULADI
Konuyu Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a soruyorum. Doğruluyor:
"Fransız firmayı boykota gitseydik, proje gecikecekti".
Fransa’ya tepki gösterilirken, bunlar düşünülmüyor mu? Yıldırım:
"İptal etseydik, hukuki sorun doğacaktı. Ayrıca, proje daha pahalı olacaktı. En yakın ihale farkı yüz milyon Euro. Başka teklif bekledik, kimse düşmedi".
Ulaştırma Bakanı Yıldırım ilginç bir ayrıntı veriyor:
"Aslında ihale bizim Fransa’ya boykot kararımızdan önce, ama anlaşmayı henüz imzalamadık".
Madem imzalanmadı, vakit henüz geçmiş değil.
MAHCUP OLMAK
Fransa’ya var gücünle bağır, ekonomik ambargo için, herkesi harekete geçir, sonra da, 800 milyon Euro’luk ihaleyi Fransız ortaklığında bir gruba ver.
Abartılı tepkilere, hele de uluslararası ilişkilerde eskiden beri hiç inanmıyorum. Hatta, o tarihte bu tür tepki ve boykotu da eleştiriyorum. Çünkü, hesapsız politika bir yerde çuvallıyor. Ve adamı böyle mahcup ediyor.
O sert çıkışlar, o kızgın bakışlar, Ermeni kararı Fransız Parlamentosu’nda çıktığında, günü kurtaran manevradan ibaret. Ne kadar ciddi olduğu, bugün belli.
İmza törenini, projenin gelişimini bundan sonra NTV’den izleyeceğim.
Her zaman zevkle ve güvenle izlediğim NTV’yi bundan sonra daha dikkatle izleyeceğim. Bu projedeki Türk ortak Doğuş firması, aynı zamanda NTV’nin sahibi.