Paylaş
“Ne olacak bu petrol fiyatlarının durumu” diye sordum.
Birol, 120 doların üzerine çıkan petrol fiyatlarının toparlanmaya çalışan ekonomiler için önemli bir risk olduğu görüşünde.
“Dünya petrol piyasalarının daha da büyük sorularla karşılaşmaması için Irak’taki petrol üretiminin artması şart” diyor.
Irak’ın günlük petrol üretimi 2.6 milyon varil.
Bunu kısa sürede iki misliye çıkartmak mümkünmüş.
Irak Hükümeti’nin talebi üzerine geçtiğimiz hafta Bağdat’a giden Fatih Birol, petrolden sorumlu Başbakan Yardımcısı Hüseyin Şarıstani ile bir araya gelmiş.
Varılan anlaşma sonucunda Birol, Uluslararası Enerji Ajansı’ndaki ekibiyle önemli bir çalışma başlatmış durumda.
Irak’ın enerji stratejisini belirleyecek.
Önümüzdeki 9 Ekim tarihinde yayınlanması beklenen “Irak Enerji Yol Haritası” neleri kapsayacak?
ENERJİ YOL HARİTASINDA NE VAR?
Fatih Birol üç konunun üzerinde özellikle duracaklarını söylüyor
1- Irak’ın iç piyasasında enerji kullanımını mercek altına alacağız. Ülke elektrik ve su sıkıntısı çekiyor. Büyük elektrik kesintileri var. Elektrik santrallerinin inşasında Türkiye önemli rol üstlenebilir. Doğalgaz santrallerine ağırlık verilmesini önereceğiz. Zira petrol üretirken doğalgaz da çıkıyor.
2- Irak’ta petrol ve doğal gaz üretiminin artması için gerekli yatırımlar ve bunların hukuki çerçevelerini ele alacağız.
3- Irak’ın petrol üretimini iki katlaması ya da bunu başaramaması durumunda 2020 yılına gelince nasıl senaryolarla karşılaşacağımızı ele alacağız.
Uluslararası Enerji Ajansı baş ekonomisti Birol, Irak’taki iç sorunların düzelmesi durumunda Irak’ın önümüzdeki 5 yıl zarfında üretimini ikiye katlayacağını düşünüyor.
Dediğine göre, Irak’ın petrol rezervleri hem zengin, hem kolay erişilebilir.
ZENGİN ÜLKE OLMAYA ADAY
Birol “Irak enerjiyle ekonomik kalkınmasını gerçekleştirebilir. Petrolden elde ettiği geliri ekonomiye hızlı bir şekilde enjekte ettiği takdirde çok zengin bir ülke olmaya aday” diye konuşuyor.
Birol’a Irak petrol rezervlerini sordum.
“120 milyar varil rezervinin olduğunu biliyoruz. Ancak bizim tahminimize göre, henüz ortaya çıkartılmamış çok daha büyük rezervi mevcut. İlerde üretimde Suudi Arabistan’ı geride bırakacak” diyor.
Irak’ın enerji stratejisi Birol’un da işaret ettiği gibi Türkiye’ye önemli fırsatlar sunabilir.
Ne ki, dün Birol ile görüşmeden önce televizyonun, Irak’ın Hadise şehrinde 26 polisin öldürüldüğünü duyurması Irak’ta enerji stratejisinin kısa vadede devreye giremeyeceğini gösteriyor gibi.
Olaysız tek gün geçirmeyen Irak enerji stratejisini nasıl uygulayacak?
Okulöncesi eğitimde tren kaçmasın
AÇEV (Anne Çocuk Eğitim Vakfı) yıllardan beri okulöncesi eğitimi yaygınlaştırmak için “iğneyle kuyu kazar” gibi çalışıyor.
AÇEV Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ayla Göksel, artık dünyanın pek çok ülkesinde “zorunlu” olan okul öncesi eğitimi yaygınlaştırmak için “7 Çok Geç” kampanyası çerçevesinde Anadolu’nun yollarını az aşındırmadı.
Zaman zaman biz de AÇEV ekibiyle yollara düştük.
Yeni açılan anaokullarını ziyaret ettik, “sosyalleşmeyi” yeni keşfeden miniklerle sohbet ettik.
Okul öncesi eğitimde Körfez ülkeleri dahil birçok ülkeye “know how” aktaran Göksel 4+4+4 eğitim tasarısı nedeniyle oldukça telaşlı.
“İlkokul öncesi eğitimin zorunlu olması için bunca yıl çalıştık. Şimdi yasada yer almıyor. Almadığı gibi okul yaşının 5’e indirilmesi özellikle elverişsiz koşullarda büyüyen çocuklar için sakıncalı”diyor üzüntüyle.
AÇEV okul öncesi eğitim misyonunu Türkiye’nin önde gelen bilim insanlarıyla tartışarak geliştirmiş.
Aynı konuda endişelerini dile getiren Eğitim Girişimi Reformu gibi bilimsel verilere dayanıyor.
Özetle Ayla Göksel diyor ki:
· Okul öncesi eğitim, çocuğun ilköğretime başlamadan önce yaşına ve gelişim özelliklerine uygun bir programa göre düzenlenir.
· Bu açıdan ilköğretimin birinci yılından farklı bir eğitim sürecidir.
· İlköğretime başlayan çocuklar, bu sürece okul öncesi eğitimle hazırlandıkları takdirde okula uyum, akademik başarı ve sosyal gelişim alanlarında daha başarılıdırlar.
· Okul öncesi eğitim vermeden ilköğretime 5 yaşında başlatmak çocukların becerileri yeterince gelişmemiş olduğundan sakıncalıdır.
· Sosyo-ekonomik açıdan sınırlı imkânlara sahip ailelerde büyüyen çocuklar
için bu sakıncalar daha büyük.
· İlköğretime başlama yaşı
5 olan gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde
4 yaş öncesi okul eğitim oranları yüzde 80’in üzerinde.
· Bizde 4 yaş grubu için okul öncesi eğitim oranı sadece yüzde 19.6
AÇEV Yönetim Kurul Başkan Yardımcısı Ayla Göksel, Ankara’ya sesleniyor:
“İlköğretimi bir yıl erken başlatmak yerine, okul öncesi eğitimi zorunlu eğitim kapsamına alın.”
Ankara’da birileri bu sese kulak vermeli. Çocuklarımız için.
Paylaş