Bir şehir nasıl uygar olur

EĞER bir şehrin ahalisi...

Tahammüllü ise... Başkalarının yaşam biçimine saygı duyuyorsa... Şiddeti sevmiyorsa... İlk tepkisi taşa sarılmak değilse... Linç kültürüne prim vermiyorsa... Kendisi gibi düşünmeyenlere saygı duyuyorsa... Şiddeti benimsediklerini düşündükleri insanlara karşı kendisini polis yerine koymuyorsa... Parti konvoylarını taşlamayı düşman taşlamak olarak görmüyorsa...

Haberin Devamı

O şehirde isterse bütün kadınların başı örtülü olsun...

O şehir uygar bir şehirdir...

* * *

Eğer bir şehrin ahalisi...

Tahammüllü değil ise... Başkalarının yaşam biçimine saygı duymuyorsa... İlk fırsatta eline taşı alıyorsa... Linç görüntüleri vermekten kaçınmıyorsa... Şiddeti benimsediklerini düşündükleri insanlara karşı kendisini güvenlik gücü yerine koymaya kalkıyorsa... Parti konvoylarını taşlamayı düşman taşlamak olarak görüyorsa... Bir arada barış içinde yaşamanın yollarını aramak yerine yerdeki taşlara sarılıyorsa...

O şehirde isterse bütün kadınların başı açık olsun...

O şehir uygar bir şehir değildir.

 

En sevdiğim Türk filmleri

 

Haberin Devamı

BİR internet sitesinden sordular, “En sevdiğiniz 10 Türk filmini yazar mısınız?”.

Sorunun cevabını buradan veriyorum:

*YOL (Yılmaz Güney) - En yaratıcı... *MUHSİN BEY (Yavuz Turgul) - En içtenlikli... *SELVİ BOYLUM AL YAZMALIM (Atıf Yılmaz) - En etkileyici... *MASUMİYET (Zeki Demirkubuz) - En gerçekçi... *ZÜĞÜRT AĞA (Nesli Çölgeçen)- En trajikomik... *UZAK (Nuri Bilge Ceylan) - En farklı... *ÇİÇEK ABBAS (Sinan Çetin) - En komik... *GEMİDE (Serdar Akar) - En sarsıcı... *OTOBÜS (Tunç Okan) - En içe işleyen... *BABAM VE OĞLUM (Çağan Irmak) - En ağlatan...

 

İyi ki Sedat Ergin var

 

TARAF Gazetesi bir haber patlattı:

 

Habere göre...

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda Ergenekon uzantısı bir örgütlenme varmış... Bu örgütlenme Türkiye’yi karıştırmak için planlar yapıyormuş... Cinayetler, katliamlar falan... Gayrimüslim vatandaşların evleri kundaklanacakmış.

Yani nereden baksanız dudak uçuklatıcı, dehşet verici bir plan bu...

Memleket ikiye bölündüğünden...

Bu müthiş haber, gereken yankıyı uyandırmadı.

Kimisi abartarak manşetlere çekti, kimisi de abartarak görmezlikten geldi.

Haberin Devamı

Bu tür kaotik ortamlarda “güvenilir”, “sağduyu sahibi”, ”kılı kırk yaran” gazetecilere büyük ihtiyaç duyulur.

Sedat Ergin’in dün Hürriyet’te çıkan yazısı, Taraf’ın haberi karşısında nasıl bir tutum sergilenmesi gerektiğini bütün açıklığıyla ortaya koydu.

Ben okudum ve tavrımı şöyle belirledim:

“İddialar çok ciddi... Ama bu ciddi iddiaların boşlukta kalan tarafları da var... İşin doğrusunu öğrenmek için yargının bir an önce harekete geçmesi gerekir.”

Ne diyelim? Teşekkürler Sedat Ergin...

 

Kürt sorununa Nursuna çözümü

 

KÜRT Açılımı’nda en parlak, en zekice, en kapsamlı ve en etkili teklif AK Parti Milletvekili Nursuna Memecan’dan geldi...

Partisinin Kızılcahamam kampında şöyle demiş Nursuna Hanım:

Haberin Devamı

“Doğu ve Güneydoğulu milletvekilleri Batıya, Batılı milletvekilleri de Doğu ve Güneydoğu’ya gidip insanlara misafir olsunlar. Aynı sofrayı paylaşsınlar. Yemek yemeden olmuyor bu işler. Aynı sofrada yemek lazım... Çünkü yemek yediğinde konuşursun, konuşunca da birbirini anlamaya başlarsın”.

Nasıl? Harika değil mi?

Fakat...

Şöyle küçük bir sorunumuz var:

“Başmüzakereci” olmak için yanıp tutuşan Nursuna Hanım, bu amaçla Sıraselviler’deki evinde Başbakan Erdoğan’ın şerefine bir yemek daveti vermişti ya...

O yemekten bir sonuç alamamıştı...

Acaba diyorum bu “yemek” işini bir daha düşünse mi?

 

İhtimali sıfır olan beş şey

 

BİR: Herhangi bir CHP’linin bundan böyle “Dersim” sözcüğünü ağzına alma ihtimali yüzde sıfırdır...

Haberin Devamı

İKİ: Başbakan Erdoğan’ın Libya’ya gezi düzenleyip Kaddafi’nin çadırında ortak basın toplantısı düzenleme ihtimali yüzde sıfırdır...

ÜÇ: Herhangi bir arabesk babasının, bir kadının çıplak vücudu üzerinden çatalla suşi yeme ihtimali yüzde sıfırdır...

DÖRT: Herhangi bir şov programında Yeşim Salkım’a şov yapma imkânının tanınma ihtimali yüzde sıfırdır...

BEŞ: Ezel Akay’ın yeni bir “kostüm” sinema filmine parayı gömme ihtimali yüzde sıfırdır.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları