Güncelleme Tarihi:
Amalgam dolgu, çürük nedeniyle oluşan boşlukları doldurmak için kullanılan en yaygın malzemelerden biri. Gümüş görünümlü olduğu için ‘gümüş dolgu’ olarak da bilinen bu uygulamanın hem estetik görünümü bozması hem de cıva içermesinden dolayı yasaklanması uzun bir süredir gündemdeydi.
Geçtiğimiz günlerde Avrupa Parlamentosu (AP), cıva kullanımını azaltacak yeni kurallar konusunda üye ülkelerle gerçekleştirilen müzakerelerde anlaşma sağlandığını açıkladı.
Halkı ve çevreyi korumak için hazırlanan yeni kurallara göre, AB ülkelerinde 1 Ocak 2025'ten itibaren amalgam dolgu yasaklanacak. Bu dolgu sadece hastanın özel tıbbi ihtiyaçlarına dayalı olarak diş hekimi tarafından ‘kullanılması şart’ olması koşuluyla uygulanabilecek.
Sağlık sistemlerini geri ödemelerde amalgam dolgunun alternatiflerini kapsayacak şekilde güncellememiş olan ülkeler ise yeni uygulamayı 30 Haziran 2026'ya kadar erteleyebilecek.
İçinde cıva bulunan ve sağlığa zararlı olan amalgam dolguyu ülkemizde diş hekimlerinin yüzde 60-65'i hâlâ kullanıyor.
Peki Türkiye’de de benzer bir adım atılmalı mı? Amalgam dolgunun sağlığa zararları neler? Bunun gibi pek çok soruya Diş Hekimi Lütfi Murat Mercan ile cevap aradık.
‘BU KARAR DİŞ HEKİMLİĞİ UYGULAMALARINDA BİR DÖNÜM NOKTASI’
Amalgam dolguların yasaklanmasının diş hekimliği uygulamalarında dönüm noktası olduğunu söyleyen Diş Hekimi Lütfi Murat Mercan, “Amalgam uzun ömürlü olmasından dolayı yıllardır kullanılan bir dolgu malzemesi. Ancak cıva içermesi sebebiyle sağlık ve çevre üzerindeki potansiyel etkileri nedeniyle yıllarca tartışmalara konu oldu. Bu yasaklama sağlık açısından daha az riskli dolgu malzemelerine geçişi teşvik ederken, çevre için daha sürdürülebilir ürünlerin kullanılmasının önünü açacaktır” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE’DE HÂLÂ KULLANILIYOR!
Dünya genelinde amalgam dolgu kullanımının yaygın olduğuna ama son yıllarda azaldığına değinen Mercan, “Türkiye'de ise hâlâ kullanılıyor. Fakat sayısı 10-15 yıl öncesine göre daha az…” dedi.
Türkiye'de de benzer bir adımın atılmasının hem halk sağlığını koruma hem de çevresel sürdürülebilirliği artırma açısından olumlu bir gelişme olacağını söyleyen Mercan, “Türkiye’de de diş hekimliği uygulamaları ve malzeme kullanımı; güncel düzenlemeler, standartlar, uluslararası uygulamalar ve sağlık önerileri doğrultusunda gözden geçiriliyor” dedi ve ekledi:
“Bu nedenle amalgamın potansiyel sağlık ve çevresel riskleri göz önünde bulundurularak, alternatif dolgu malzemelerine geçiş konusunda bilinçlendirme ve teşvik edici politikaların oluşturulması gerekiyor.”
Lütfi Murat Mercan, “Amalgam dolguların tercih edilmesinin başlıca avantajları arasında ekonomik oluşu, kolay uygulanabilirliği, yüksek dayanıklılığı ve uzun ömürlülüğü sayılabilir. Bu özellikler, büyük çürüklerin tedavisinde ve yüksek yük altında olan arka dişler için ideal bir seçenek olmasını sağlar” dedi.
Ancak Mercan, bu uygulamanın estetik olmayan görünümünün, zamanla dişlerde oluşabilecek koyu renklenmelerin, cıva içermesinin ve cıvanın potansiyel sağlık risklerinin ciddi dezavantaj olduğu da ekledi.
CIVA ZEHİRLENMESİNE DİKKAT!
Cıvanın insan sağlığı için risk taşıyan bir element olduğuna dikkat çeken Lütfi Murat Mercan, “Bu durum sadece hastalık için değil, her gün buna maruz kalan hekim ve asistanı için de büyük sorunlar oluşturuyor. Ayrıca dolgu malzemesinin artıklarının iyi bir filtrelemeden geçmediği durumlarda gider vasıtasıyla çevreye olan kötü etkisi de atlanmamalı. Uzun süreli cıva maruziyeti ise sinir sistemi hasarı, böbrek hasarı ve potansiyel olarak diğer sağlık sorunlarına yol açıyor” dedi.
Mercan, şu bilgilerin altını çizdi:
"En büyük tehlike ise cıva zehirlenmesi… Solunum yoluyla cıva buharının uzun süreli maruziyeti sonucu meydana gelebilir. Belirtiler arasında baş ağrısı, hafıza problemleri, koordinasyon kaybı, uyuşma ve karıncalanma, konuşma güçlükleri, görme ve işitme kaybı sayılabilir."
AMALGAM DIŞINDA HANGİ DOLGU YÖNTEMLERİ DAHA SAĞLIKLI?
Bu sorumuza Lütfi Murat Mercan, şu cevabı verdi:
“Kompozit (beyaz dolgular), porselen ve hibrit inley/onley dolgular gibi daha gelişmiş yöntemlerimiz bulunuyor. Bu malzemeler, daha iyi estetik sonuçlar sunmanın yanı sıra cıva içermemeleri, dişle daha iyi bir bağ oluşturmaları ve daha az zararlı olmaları gibi avantajlara sahip.”
Fotoğraflar: iStock