Bence gidecek

KKTC LİDERİ Rauf Denktaş'ın, İsviçre'de yapılacak dörtlü zirveye katılmama kararını duyunca 12 Şubat gecesi, New York'ta 12 saatlik maraton sırasında Rumları şaşırtan ilginç bir ayrıntı aklıma geldi.

Aslında şaşıran sadece Rumlar değildi. KKTC Lideri Rauf Denktaş ile birlikte olanlar da, onun Rum tarafının bulunduğu odaya doğru hışımla ilerlediğini fark ettiklerinde birbirlerine soru soran gözlerle bakmışlar ve ne yaptığını anlamak için dikkat kesilmişlerdi.

New York'taki görüşmelerin üçüncü ve en çetin günüydü.

Denktaş, Annan'ın hakemliğini kabul ediyor ancak, plan üzerinde Kıbrıs Türk ve Rum tarafları arasında anlaşmaya varılamadığı takdirde, Yunanistan ile Türkiye'nin de devreye girmesini öneriyordu. Böylece görüşmeler dörtlü olarak Mart sonuna kadar sürdürülecek, sonra da üzerinde anlaşmaya varılamayan noktalar, BM Genel Sekreteri Annan'a havale edilecekti.

Rum tarafı bu öneriyi önce kabul etmedi, ‘‘Dörtlü olmasın, Avrupa da devreye girsin’’ dedi.

Bu ölü doğmuş bir öneriydi. Yunanistan ve Rumların dışında ne Avrupa Birliği, ne de Birleşmiş Milletler sıcak bakıyordu. Ama maraton çetin geçiyordu.

O gün, BM Merkezi'ne gelen Türk ve Rum heyeti ayrı ayrı odalara alınmıştı.

BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs temsilcisi Alvaro De Soto'nun taraflar arasında mekik diplomasisi sürüyor, BM binasında Güvenlik Konseyi'nin hemen bitişiğindeki barın geniş salonlarına konuşlanan İngiliz ve Amerikalı diplomatlar, başkentleriyle sürekli temas halinde gelişmeleri izliyorlardı.

Bu arada, tarafların bulunduğu odaların açıldığı koridorda ayak sesleri duyuldu. Denktaş tuvalete gitti.

* * *

BM koridorlarından el ayak çekilen o gece yarısını geçe bir saatte, aç bilaç müzakere maratonunu sürdüren Türk heyeti bulunduğu odaya yaklaşmakta olan Denktaş'ın ayak seslerinin kapı önünde durmadan ilerlediğini fark etti. Meraklılar dışarı fırladı.

Denktaş, o sırada koridora çıkmış bulunan Rum Cumhurbaşkanı Papadopulos'a doğru kararlı biçimde ilerliyordu.

Önüne geldiğinde durdu ve ‘‘Benim masadan kalkmamı bekliyorsun’’ dedi. ‘‘ Kalkmayacağım, masayı terk etmeyeceğim!’’

* * *

KIBRIS pazarlıklarının iki taraf arasında sürmediğini anlamak için artık bu konuyu yakından izliyor olmak gerekmez.

Pazarlıkları, hem Türk hem de Rum tarafı tribünlere oynamak için sürdürüyorlar.

Son kararı verecek olan BM Genel Sekreteri ve ona bu planı hazırlayacak ve değişiklikleri metne koyacak BM ekibi ile sürüyor esas pazarlık.

Zaten Denktaş, Ankara'da düzenlenen destek mitingine katıldığında açık açık söylemişti, ‘‘Kardeşim ben pazarlık masasındayım. Tabii her şeyi yapacağım’’ demişti.

Dün de KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat, ‘‘Çok zor bir süreçten geçiyoruz’’ dedi.

İşte bütün bunları alt alta koyduğumda ve New York'taki o, 12 Şubat gecesini anımsadıkça bana öyle geliyor ki Denktaş, son anda ikna edilecek ve İsviçre'ye gidecek.

İsviçre'deki zirve toplantısına katılmayacağı söylenen Yunanistan Başbakanı Karamanlis de BM Genel Sekreteri'nin daveti üzerine son anda kararını değiştirdi ve İsviçre'ye gideceğini söyledi.

Kıbrıs'ta 29 Mart'a kadar daha da keskin pazarlıklara tanık olacağız, bu da çok doğal ve olması gerekendir.
Yazarın Tüm Yazıları