Bekir Coşkun: Mangal...

Bekir COŞKUN

ORMANIN mangaldan yandığı açıklanınca, herkes mangala çok kızdı...

Her birinin altında bir uçak olan, ama orman yangınlarını söndürmek için uçak almaya para ayırmayan devlet adamları, ormanı mangalın yaktığını duyunca sinirlenip ‘‘Mangal yüzünden ormanlarımız yanıyor. Mangala karşı önlem alınmalıdır’’ dediler.

Her seçim öncesi ormanların köylülere tarla olarak dağıtılması için şimdiye kadar tam kırk kanun çıkartmış olan Meclis de mangala kızdı.

Orman yakanları affetmek için hazırlık yapan hükümet ise olağanüstü toplandı, mangal kınandı.

SEKA ormanlığını Ford'a fabrika yeri olarak bedava verenleri suçsuz bulan Başbakan da mangala çok sinirlendi.

Yanındakilere ‘‘Ele geçirildi mi?..’’ diye sordu.

‘‘Kim efendim?..’’

‘‘Mangal...’’

‘‘Gözaltında...’’

‘‘Yalnız mı yapmış?..’’

‘‘Yanında kömür torbası ile maşa da var...’’

Başbakan bunun üzerine medyaya ‘‘Bunu içimize sindiremeyiz. Ormanlarımızı yok eden kim olursa olsun, hükümetimiz gerekli önlemleri alacaktır’’ dedi.

*

Son otuz yılda ormanlarımızın yarısının yok olmasına alet olan Orman Bakanlığı'nın başındaki kişi, Orman Bakanı bir ‘‘mangal açıklaması’’ yaparak şöyle dedi:

‘‘Sobalara bir şey dediğimiz yok. Ancak mangala karşıyız. Bundan böyle mangalların ormanlarımıza girmemesi konusunda bakanlığımız üzerine düşen görevi yapacaktır...’’

Medyada ise mangal eleştirileri yer aldı.

İstanbul ormanları Koç ve Sabancı vakıfları tarafından yargı kararlarına rağmen yerle bir edilirken sesini çıkarmayan, üstelik holdingleri öven medya da şöyle başlıklar attı:

‘‘Mangal ihaneti...’’

‘‘Yeşile nasıl kıydın?..’’

‘‘Alçak mangal...’’

Ormanlık alanlara villa yapmaya bayılan, yanan ormanın yanındaki ağaçları kesip villalar kondurmuş olan ve orman alanlarını beton yığını kooperatiflerle dolduran aziz halkımız da mangala ateş püskürdü.

Doğrusunu isterseniz ben de mangala kızdım.

Niye yaptın bunu mangal?..

Seni gidi mangal...

Mangal...

Mangal...

Mangal...