BDDK bono mağduru insanlara açıklama yapmalı

İmar Bankası rezaletinde mağdur sayısı giderek artıyor. Bankayı bir ‘‘sahtekárlık üssü’’ haline getirenlere yıllarca hiçbir işlem yapmayan BDDK şimdi BDDK'nın denetimi altındaki bir bankaya güvenenleri perişan ediyor.

Mudilerin parasını ‘‘Allah bize biz size’’ yöntemiyle ödeyecek olan BDDK, bu bankadaki ‘‘bonozedelere’’ ilişkin hiçbir açıklama yapmıyor.. İmar Bankası televizyon ve gazete reklamlarıyla olmayan bonoları satarken inceleme zahmetinde bulunmayan BDDK, şimdi bonozedelerin feryadına kulak tıkıyor. Oysa bu bankada ‘‘zede’’ olanların büyük bölümü gariban vatandaş. Nedense bankaya el koyarken ‘‘garanti limitini’’ sınırsızca yükselten ve bu bankadan fahiş para kazanan ‘‘rantiyeyi’’ korumaya alan BDDK aynı özeni iş gariban vatandaşa gelince göstermiyor. Oysa burada canı yananların çoğu gariban. Bono ne, tahvil ne, repo ne, hesap ne bilmeyen, sadece alacağı üç beş kuruş fazlaya bakan ve açılan hesabın ne hesabı olduğunu dahi bilmeyen vatandaş şimdi mağdur.

Bu mağduriyetin ve ayıbın asıl sahibi ise BDDK. Şimdi bir kenarda sessiz bekliyor. Ve topu hükümete atıyor, ‘‘Atama yapmadılar’’ diye.

Be hey gafil BDDK, bu bankanın batık olduğunu, sermaye yeterlilik rasyosunun eksi 1600'lerde dolaştığını 2001'de önünüze konan murakıp raporundan bilmiyor muydunuz?

O zamanda mı hükümetin atamasını bekliyordunuz?

Enerji işinde devlet kesesinden finansman modeli

ERHAN Akgün'ü tanıttığım dünkü yazımda bugün Afşin Elbistan Termik Santralı ile bu kişi ve Park Enerji Şirketi'yle ilgili iddiaları yazacağımı söylemiştim.

Ama ona geçmeden önce Çayırhan Termik Santralı ve onunla ilgili meseleleri iyice bir ‘‘tadad’’ edelim ki, Afşin Elbistan'la ilgili yazacaklarım daha iyi anlaşılsın.

Park Enerji'nin TKİ ve TEAŞ ile son derece ‘‘pozitif’’ ilişkileri olduğunu okudukça siz de anlayacaksınız. Evet Çayırhan'la devam edelim.

Çayırhan Termik Santralı'nin bu şirkete geçmesinden önce Çayırhan'a kömür çıkarma işinin aynı şirkete verildiğini dün yazmıştım. Erhan Akgün ve Park Enerji devreye girmeden önce TKİ (Türkiye Kömür İşletmeleri), termik santrala gerekli kömürü çıkarıp satıyordu.

2300 kcal kömür için santral, yani TEAŞ, TKİ'ye 10 dolar ödüyordu.

Park Enerji'nin kömür ocağı açıp, üretime başlamasıyla birlikte 1996 yılından başlamak üzere fiyat katlanmaya başladı.

TKİ maliyet artışını öne sürüp 2300 kcal kömür için 60 dolar talep etti. TEAŞ da bu yüzde 600'lük artışı kabul ederek bunun üzerinden ödeme yapmaya başladı.

Üç yıl boyunca devam eden bu düzen sonucu da Park Enerji Şirketi fazladan kazandığı para ile santralı neredeyse bedavaya almış, daha doğrusu santralın parası TEAŞ'a ödetilmiş oldu.

Bir anlamda devlet kendi kesesinden Çayırhan

Termik Santralı'nın satışını finanse etti. Siz bu ‘‘özelleştirme’’ anlayışını iyice bir hazmedin.

Afşin Elbistan olayını yarın yazacağım.

Hepsi birden ağır

gelebilir.

Bu saldırıların olacağı aylar öncesinden belliydi

BU köşenin okurları, 27 Mart günü, yani ABD daha Irak'ı ele geçirmeden önce yazdığım bir yazıyı hatırlatırsam kızarlar mı?

O gün, ‘‘ABD'nin Bağdat'ta işi zor’’ başlıklı yazımda şöyle diyorum:

‘‘Amerikan hedeflerine karşı müthiş bir terörist saldırı başlatılacak.’’

Kaynağım Arap dünyasının saygın gazetelerinden Şark el Avşat.

Gazete Bağdat yakınlarında bir kampta yaptığı röportajları yayınlıyor.

Kampta eğitilenler ‘‘Arap Afgan Gönüllü İntihar Mangaları’’.

Kendilerine uygun gördükleri isim ise ‘‘İslam Fedaileri’’.

‘‘İntihar Komandosu Eğitimi’’ görenlerin büyük bölümü Mısır, Filistin, Yemen, Sudan ve Libya kökenli. Hepsi yüksek öğrenim görmüş. Yaşları 23 ila 30 arasında.

Kampın sorumlusu ‘‘Buradaki herkes İslamcı değil. İlk kez laik kesimler, İslamcılar, Arap milliyetçiler ve Iraklı vatanseverler bir araya geliyorlar’’ diyor.

Ve 27 Mart günü yazdığım yazı şöyle bitiyor:

‘‘Bunlar şimdi Amerikan ordusunun Bağdat'a girmesini bekliyorlar. ABD'li gençleri Bağdat'ta zor günler bekliyor.'

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Tecrübeye kulak vermenin ayıp değil, akıl olduğunu anladığımız zaman.
Yazarın Tüm Yazıları